GÜNCEL HABERLERİDARE HUKUKUYönetim Hukuku

Kamu Tüzel Kişiliği Nedir? Kamu Tüzel Kişiliği Nasıl Kurulur?

Yargı Kararı-6

Anayasa’nın 123 2üncü maddesinde;

“IV. İdare
A. İdarenin esasları
1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği
MADDE 123- İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.
Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur.” denilmiştir.

Kamu örgütlenmesi, kamu tüzel kişileri ve onlara bağlı örgütlerden oluşur. Anayasa’nın idarenin kuruluşuna ilişkin temel ilke olarak belirlediği “idarenin bütünlüğü” göz önünde bulundurulduğunda kamu örgütlenmesinin her bir parçası (kamu örgütleri), “ya başlı başına birer tüzel kişidir ya da belli kamu tüzel kişiliğinin bir öğesidir’, bir başka deyişle kamu örgütlenmesinde bir örgüt, hiçbir kişiye bağlı olmadan herhangi bir şekilde varlık gösteremez (Duran, 1982: 71). Bu nedenle kamu örgütlenmesine yönelik bir incelemede tüzel kişilik kavramı ve türleri önem kazanmaktadır.

Tüzel kişilik, “insan topluluklarının ortak ve genel meşru yararlarından oluşan odakların, hak süjesi olarak statüsü’ şeklinde tanımlanmaktadır (Duran, 1982: 64). Tüzel kişiliğin oluşumunda yasamanın iradesi esastır. Bir başka deyişle tüzel kişilik yasama işlemi ile bir varlık kazanabilir. Duran a göre bir topluluğun tüzel kişiliğe sahip olabilmesi için bu etiketin ya da sıfatın ona mutlaka yasayla açıkça ve aynı terimle verilmiş bulunması zorunluluğu yoktur; yasal kural ve düzenlemelerin bütününden, temel öğe ve koşulları ile insan grubunun, başlı başına varlık niteliği taşıdığı anlaşılırsa yine tüzel kişi olduğu kabul edilebilir. Böyle bir nitelemeyi yapmaya yargı organları yetkilidir (Duran, 1982: 64).

Tüzel kişiler, en genel biçimiyle özel hukuk tüzel kişileri ve kamu hukuku tüzel kişileri (kamu tüzel kişileri) olmak üzere ikiye ayrılır. Kamu tüzel kişilerine idare hukuku tüzel kişileri” ya da “kamu hukuku tüzel kişileri” adı da verilmektedir.

Kamu tüzel kişilerinin iki temel özelliğinden söz edebiliriz. İlki, tüzel kişiliğin yasama organı tarafından yasayla ya da yasanın açıkça verdiği yetkiye dayanarak idare tarafından idari işlemle kurulmuş olması ve diğeri, tüzel kişiliğin kamu gücü ve ayrıcalıkları ile donatılmış olmasıdır. Kamu tüzel kişisinin varlığı açısından bu iki özellik birlikte düşünülmelidir. Sahip oldukları bu nitelikleriyle de ilişkili olarak kamu tüzel kişilerinin kamu hizmeti yürütmeleri, kamu yararına yönelik faaliyet göstermeleri, kamusal rejime tabi olmaları gibi diğer bazı özelliklerinden de söz edebiliriz. Fakat kamu tüzel kişiliği tanımı açısından tüzel kişiliğin asli özellikleri olarak saydığımız bu özelliklerin geçerliliğinin kamu yönetimi ve idare hukuku yazınında ve yargı kararlarında tartışıldığını da söylemeliyiz (Karasu, 2004:126 vd.). Kamu örgütlenmesinde çok sayıda ve çok farklı türde kamu tüzel kişisi yer almaktadır.

Onar’ın deyimiyle, devletin fizyonomisini farklı tüzel kişiler oluşturur: (Onar, 1960: 717). Kamu tüzel kişileri farklı biçimlerde sınıflandırılmışlardır. En genel sınıflandırma devlet tüzel kişiliği ve diğer kamu tüzel kişileri biçiminde ikili bir ayrıma dayanmaktadır. Anayasa’da, devlet ve diğer kamu tüzel kişileri ayrımı birçok maddede geçmektedir. Çeşitli maddelerde, “devlet ve diğer kamu tüzelkişileri…” (md 29/4); “devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin…” (md 128/1) ya da “devletin ve kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki kamu tüzelkişilerinin…” (md 161/1) biçiminde devlet tüzel kişiliğine vurgu yapılmıştır.

Kamu tüzel kişileri ile ilgili diğer bir sınıflandırma bu yapıların oluşum biçimlerine dayalı olarak yapılan sınıflandırmadır. Yapıları bakımından kamu tüzel kişileri, “kişi topluluğu” niteliğindeki kamu idaresi ve “mal topluluğu” niteliğindeki “kamu kurumu” olmak üzere ikiye ayrılabilir.

Kamu idareleri de iki türdür. İlki, devlet tüzel kişiliğidir. Kamu örgütlenmesi içinde yer alan tüzel kişiler içinde en büyüğü ve kendine özgü özellikleri bulunanı devlet tüzel kişiliğidir. Devlet tüzel kişiliğine, merkezi yönetim, merkezi idare, genel idare adları da verilmektedir. Bazı yazarlar, Fransız yazınındaki “devletin merkezi idaresi” ve “devletin mülki idaresi” ya da “devlet idaresinin yerel makamları” biçimindeki adlandırmaları örnek göstererek, “devlet idaresinin merkez teşkilatı”, “devlet idaresinin taşra teşkilatı” deyimlerini tercih etmekte, bu bağlamda devlet tüzel kişiliğine de devlet idaresi adlandırmasını yapmaktadırlar (Gözler, 2003, Cilt I: 195, 197).

Devlet tüzel kişiliği, bakanlıklar, bakanlıklara bağlı birimler, Danıştay, Sayıştay ya da Devlet Planlama Teşkilatı gibi çok önemli kurum ve kuruluşların içinde yer aldığı dev ölçekli bir yapıdır. Bu yapıda egemenlik tektir; bunun bir yansıması olarak kamu kudreti ve idare kuvveti de tektir ve merkezin elindedir. Bu nedenle devlet, idare hukuku bakımından bütün kamu hizmetlerini ve bunların yürütme aracı olan kamu kudretini iradesinde toplamıştır (Onar, 1960: 734). Devlet tüzel kişiliği, diğer kamu tüzel kişilerine göre bazı üstünlüklere sahiptir. Hukuki açıdan özel nitelikli bir tüzel kişi olan devlet, egemenliği dolayısıyla kendi görev ve yetki alanını anayasası ile kendisi serbestçe belirlemektedir; oysa diğer kamu tüzel kişilerinin görev ve yetkileri, siyasal irade tarafından, oluşturulmaları aşamasında belirlenmektedir. Aynı zamanda, devlet tüzel kişiliğinin diğer kamu tüzel kişileri üzerinde sürekli bir denetim yetkisi de vardır (Gözübüyük-Tan, 1998: 137).

Kamu idarelerinin diğer türünü, il özel idaresi, belediye ve köy gibi yer yönünden yerinden yönetim kuruluşları oluşturmaktadır. Anayasa’nın 126. maddesinin son fıkrasında düzenlenen birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatları” ya da büyükşehir belediyeleri de birer kamu idaresi olarak kabul edilmektedir (Özay, 1996:155).

Kamu tüzel kişiliğinin diğer türünü oluşturan “kamu kurumları” belirli bir malın belirli bir amaca özgülenmesinden meydana gelen tüzel kişilerdir. “Tüzel kişiliğe sahip ya da kişisel/eştirilmiş kamu hizmetleri” ya da “tüzel kişilik kazandırılarak kurumsal/aştırılmış kamu hizmetleri’ olarak da tanımlanan kamu kurumları, bir kamu hizmetinin, devletten veya diğer bir kamu idaresinden koparılarak, hizmetin görüleceği yerde örgütlendirilmesinin bir aracıdır (Giritli, 1975: 197; Onar, 1960: 751). Bu nedenle de kamu kurumları, “hizmet yerinden yönetim kuruluşları” olarak da adlandırılmaktadır.

Kamu örgütlenmesinde tüzel kişiliği olmamakla birlikte bazı kamu örgütleri, “tüzel kişiliğe sahipmiş gibi görün(mektedirler)”. Örneğin, katma bütçeli Sahiller ve Hudutlar Genel Müdürlüğü, genel bütçe içinde ayrı yeri bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı’nın birimleri olan Emniyet Genel Müdürlüğü ya da Jandarma Genel Komutanlığı gibi kamu örgütleri, “bağlı bulundukları kamu tüzel kişilerinden sanki ayrı bir mameleke sahip ve bağımsız olarak hareket eder görünmekte ise de, gerçekte, devlet, il, belediye ve hatta bir kamu kurumunun özel statülü teknik öğelerinden ibarettir.” Bu kamu örgütlerinin bütün işlem ve eylemleri, aynen bakanlıklarda olduğu gibi, bağlı oldukları tüzel kişiliğe mal edilir (Duran, 1982: 71). İdare hukuku yazınında kamu idareleri ve kamu kurumlarının dışındaki tüzel kişiler, özel hukuk tüzel kişisi olarak kabul edilmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, yargı kararlarında yer alan ve kullanımı giderek yaygınlaşan “karma tüzelkişiler, “karma nitelikli bir kamu tüzel kişisi’ “kamu tüzel kişiliğine yaklaşan yeni bir müessese” gibi nitelendirmeler hukuksal açıdan henüz tartışmalı niteliktedir (Karasu, 2004: 166).

Kamu örgütlenmesi ile ilgili bir incelemede “kamu yönetimine özgü kuruluşları, bu kuruluşların işleyişlerini, kişilerle olan ilişkilerini ve sorumluluklarını” düzenleyen hukuk dalı olarak idare hukukundan yararlanmak gerektiği belirtilmiştir (Gözübüyük – Tan, 1998:16). Kamu örgütlenmesinin, dolayısıyla da idare hukukunun temel öznesi, “kamu tüzel kişilerindir. Fakat kamu tüzel kişileri, idare hukukunun tek öznesi değildirler. Bununla birlikte tüzel kişiliği bulunmayan, fakat kamu tüzel kişilerine bağlı olan kamu örgütlerinin ya da kendilerine tanınan kamu hukuku yetki ve ayrıcalıkları dolayısıyla özel hukuk tüzel kişilerinin de idare hukuku öznesi haline gelebildiklerini de unutmamak gerekir.

Kaynak: http://notoku.com/kamu-tuzel-kisiligi-kavrami-ve-turleri/#ixzz3zbrtsQwc
NotOku.com’a teşekkürler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.