Finans Gündem

832 sayılı Sayıştay Kanununun “İçtihadın birleştirilmesi” başlıklı 80’inci maddesi hükmüyle ilgili olarak ortaya çıkan tereddüt.

duruşma-1

Karar Tarihi : 2.2.1995

Karar No : 4832/1

KONU

832 sayılı Sayıştay Kanununun “İçtihadın birleştirilmesi” başlıklı 80’inci maddesi hükmüyle ilgili olarak ortaya çıkan tereddüt.

İNCELEME

832 sayılı Sayıştay Kanununun “İçtihadın birleştirilmesi” başlıklı 80’inci maddesi hükmüyle ilgili olarak ortaya çıkan tereddütlere ilişkin 2’nci Dairenin 18.10.1994 tarih ve D.2.1994-6602/1210 sayılı kararı okunarak, gereği görüşüldü.

A) 832 sayılı Kanunun “Kanun Yolları” bölümünün en sonunda düzenlenen bölüm “İçtihadın birleştirilmesi”müessesinin özel bir kanun yolu olup olmadığı:

Konun yolları, 832 sayılı Kanununun Sekizinci Bölümünde, “Kanun Yolları” bölüm alt başlığı altında,

1. Temyiz,

2. Yargılamanın iadesi,

3. Karar düzeltilmesi,

şeklindeki madde üst başlakları altında düzenlenmiştir.

“Karar düzeltilmesi” madde üst başlığı altında, “Karar düzeltilmesi sebepleri” başlıklı 77’nci madde ile “Karar düzeltilmesi istemi ve incelemesi” başlıklı 78’inci madde düzenlendikten sonra, “Bu kanunda hüküm bulunmayan haller” başlıklı 79’uncu madde ve daha sonra da “İçtihadın birleştirilmesi”başlıklı 80’inci madde yer almıştır.

Kanun yollarına başvurma halleri düzenlemesi bittikten sonra 79’uncu madde ile, kanun yollarına başvurma hallerinde bu kanunda yer almamış olan hususlar hakkında Hukuk Muhakeme Usulleri Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağını öngören hüküm vazedilmiş ve bu maddeyi takiben de içtihadın birleştirilmesine ilişkin 80’inci madde düzenlenmiş olup, bu haliyle 80’inci madde 832 sayılı Kanunda, “Kanun Yolları” bölümünde yazılı, “Temyiz”, “Yargılamanın İadesi” ve “Karar Düzeltilmesi” hükümlerinin dışında kalmıştır.

Anılan Kanunun 79’uncu maddesiyle atıfta bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda kanun yolları, “Hükümlere karşı müracaat tarikleri” başlığı altında Üçüncü Bap’taki 427-459’uncu maddelerde “Temyiz”, “İadei Muhakeme” ve “Hükümlerin Tavzihi” olarak düzenlenmiş, ancak “İçtihadın Birleştirilmesi”ne yer verilmemiştir.

Diğer taraftan 832 sayılı Kanunun 80’inci maddesinin ilk fıkrasında, “İşin gereği ve ibraz edilen belgelerin mahiyetleri bir olduğu halde aynı konu hakkında dairelerce veya Temyiz Kurulunca verilen ilamlar birbirine aykırı ise, Birinci Başkan bu ilamları içtihatların birleştirilmesi için Genel Kurula verir.” denilmekte olup, Kanunun gerek bu maddesinde gerek diğer maddelerinde, içtihadın birleştirilmesine mutlak surette gidilmesini öngören bir hüküm yer almamakta, içtihadın birleştirilmesi Birinci Başkanın tasarrufuna bırakılmaktadır.

Yukarıda açıklandığı üzere, Birinci Başkanın tasarrufunda olan ve kişilere hakkın korunması ve aranması yönünden yargı mercilerine başvuru imkanını da vermeyen içtihadın birleştirilmesi müessesesinin bir kanun yolu olarak değil, hukuk birliğini sağlayıcı bir düzenleme olarak yorumlanması gerekeceğine, oybirliği ile,

B) İçtihadın birleştirilmesi talebinin, Genel Kurula getirilmek üzere kimler tarafından Birinci Başkana iletileceği:

832 sayılı Kanunun 80’inci maddesinde, işin gereği ve ibraz edilen belgelerin mahiyetleri bir olduğu halde aynı konu hakkındaki dairelerce veya Temyiz Kurulunca verilen ilamlar birbirine aykırı ise, Birinci Başkanın bu ilamları içtihatların birleştirilmesi için Genel Kurula vereceği ifade edilmiş, ancak içtihadın birleştirilmesi talebinin, Genel Kurula getirilmek üzere kimler tarafından Birinci Başkana iletileceği madde metninde belirtilmemiştir.

832 sayılı Kanunun 25’inci maddesinde, denetçilerin, anlam, uygulama ve sonuçları bakımından Hazine menfaatlerini zarara uğratıcı nitelikte gördükleri kanun, tüzük, yönetmelik, kararname ve sair mevzuat hükümlerini inceleme sırasında tespit ederek bunları gerekçesiyle birlikte ve yazılı olarak Birinci Başkanlığa bildirecekleri; 31’inci maddesinde de, bu Kanun gereğince yapılacak inceleme ve denetlemeler sırasında harcamaların ilişkin bulunduğu mevzuat yoruma müsait görüldüğü takdirde Sayıştay görüşü tespit edilmek üzere keyfiyetin Birinci Başkanlığa bildirileceği belirlenmek suretiyle denetçilere sözü edilen hallerde bildirme görevi verildiği halde, aynı Kanunun, idari nitelikteki kararların birleştirilmesine ilişkin 18’inci maddesi ile içtihadın birleştirilmesine ilişkin 80’inci maddesinde, 25 ve 31’inci maddelerde olduğu gibi herhangi bir açıklama yapılmamış, olayın Birinci Başkan tarafından Genel Kurula intikal ettirileceği belirtilmekle yetinilmiştir.

Dolayısıyla, içtihadın birleştirilmesine ilişkin bir konunun Birinci Başkanlığa kimin tarafından iletileceği önem taşımamakta; herhangi bir şekilde bilgilenmesi durumunda ilgili ilamları içtihadın birleştirilmesi için Genel Kurula göndermeye yetkisi ve sorumluluğu bizzat Birinci Başkana ait bulunmaktadır. Kanunda Birinci Başkana bu konuda yardımcı olabilecek kişi, kurum veya birimler belirlenmiş değildir. Bu boşluğu kısmen doldurmak maksadıyla “Sayıştay Denetçi ve Raportörlerinin Denetim ve Çalışma Usulleri Hakkında Yönetmelik”in 51’inci maddesi hükmü düzenlenmiş olup, bu maddenin (c) fıkrası hükmüyle, “Dairelerin idari nitelikli kararları ile Daireler ve Temyiz Kurulunca verilen ilamlarda içtihadın birleştirilmesini gerektiren konular var ise, bunları saptayarak Başkanlığa bildirmek” görevi Araştarıma ve Tasnif Grubuna verilmiştir. Ancak bu hükmün bulunmuş olması, “İçtihadın birleştirilmesi” talebinin, sadece anılan Grupça Başkanlığa iletileceği anlamını taşımamaktadır.

Bu itibarla, işin gereği ve ibraz edilen belgelerin mahiyetleri bir olduğu halde aynı konu hakkında dairelerce veya Temyiz Kurulunca verilen ilamların birbirine aykırı olduğunun tespiti halinde, içtihadın birleştirilmesi yönünde gelecek her türlü talebin Birinci Başkan tarafından değerlendirilip Genel Kurula intikal ettirilebileceğine, oybirliği ile,

C) İçtihadın birleştirilmesi için Daire ilamlarının kesinleşmiş olmasının gerekip gerekmediği:

832 sayılı Kanunun 80’inci maddesinde “İşin gereği ve ibraz edilen belgelerin mahiyetleri bir olduğu halde aynı konu hakkında dairelerce veya Temyiz Kurulunca verilen ilamlar birbirine aykırı ise, Birinci Başkan bu ilamları içtahatların birleştirilmesi için Genel Kurula verir.” denilmekte olup, bu maddede içtihadın birleştirilmesine konu teşkil edecek daire ilamlarının kesinleşmiş olmaları gerektiğine dair bir hüküm yer almamaktadır. Madde metninde kesinleşmeyle ilgili herhangi bir kayıt ve işaret yokken, ilamları “kesinleşmiş ilam” şeklinde vasıflandırmak ise, ihdasi sonuç doğuran bir değerlendirme olacaktır.

Diğer taraftan, bahis konusu 80’inci madde, hukuk birliğini sağlamak ve böylece Sayıştay’da birbirine aykırı ilamların çıkmasını önlemek maksadıyla tedvin edilmiş olduğuna ve bu hususu temin bakımından da ilamlar arasında mevcut mübayenetin bir an önce giderilmesi lazım geldiğine göre, içtihadın birleştirilmesine konu ilamlarda kesinleşme şartını aramak, maksat bakımından da uygun bulunmamaktadır.

Bu itibarla, içtihadın birleştirilebilmesi için daire ilamlarının kesinleşmiş olmasının gerekmediğine, çoğunlukla,

D) Dairece verilen ilamlar ile Temyiz Kurulunca verilen ilamlar arasında içtihadın birleştirilmesi yoluna gidilip gidilemeyeceği:

832 sayılı Kanunun 80’inci maddesi hükmü, işin gereği ve ibraz edilen belgelerin mahiyetleri bir olduğu halde konu hakkında dairelerce veya Temyiz Kurulunca verilen ilamların birbirine aykırı bulunması durumunda içtihadın birleştirilmesini öngörmektedir.

Maddede belirtildiği üzere, içtihadın birleştirilebilmesi için işin gereğinin ve ibraz edilen belgelerin mahiyetlerinin bir olması ve aynı konu hakkında daire kararları arasında veya Temyiz Kurulu kararları arasında aykırılık bulunması gerekmektedir.

Anılan Hükmü daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, aynı konu hakkında:

a) Aynı dairenin kararları arasında aykırılık varsa,

b) Farklı dairelerin kararları arasında aykırılık bulunuyorsa,

c) Temyiz Kurulunun kendi kararları arasında aykırılık mevcutsa,

içtihadı birleştirme yoluna gidilebilecektir.

Diğer taraftan içtihadı birleştirme kararları, hukuk birliğini ve daire kararları arasında istikrarı sağlamak amacına yönelik bulunduğu cihetle, aynı derece mahkeme kararları arasında söz konusu olabilmelidir. Aksi takdirde, dairelerce verilen ilamlara karşı Temyiz Kurulunda yapılan itiraz üzerine bu Kurulca ilam hükümlerinin kaldırılması yolunda verilen her karar, daire kararına aykırı bir karar olacağından, bu şekilde verilecek kararlar içtihadın birleştirilmesi yolunu ortaya çıkaracaktır ki, böyle bir uygulamayla hukuk birliğinin sağlanması mümkün değildir.

Belirtilen nedenlerle, dairelerce verilen ilamlar ile Temyiz Kurulunca verilen ilamlar arasında içtihadın birleştirilmesi yoluna gidilemeyeceğine, çoğunlukla,

E) Dairelerce verilen ilamların birbirine aykırı olması halinde, aynı konuda Temyiz Kurulunca verilen bir ilamın bulunmasının, Dairelerce verilen ilamlar arasında içtihadın birleştirilmesine gidilmesine engel teşkil edip etmeyeceği:

Temyiz Kurulu kararları hadisesine münhasır kararlar olup emsal teşkil etmediğinden bu kararlar Daireleri bağlayıcı nitelikte değildir. Ancak içtihadın oluşmasında Temyiz Kurulu ilamında yazılı gerekçeler nazara alınabilir. İçtihadı birleştirme kararları ise, genel hukuk ilkelerine göre ittihaz tarihinden itibaren benzer olaylarda emsal teşkil etmekte ve daireleri bağlayıcı olmaktadırlar.

İçtihadın oluşmasında aynı konuda Temyiz Kurulu kararı varsa, bu karardaki düşüncelerden yararlanılabileceği cihetle, aynı konuda Temyiz Kurulunca verilen bir ilamın bulunmasının, dairelerce verilen ilamlar arasında içtihadın birleştirilmesine engel teşkil etmeyeceğine, oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.