Kamu Mali YönetimMali Yönetim Yargı Kararı

Yüksek Hakimlik Tazminatının Verilme Şartları

Muhasebe-7

Yüksek Hakimlik Tazminatının Verilme Şartları

Karar Tarihi : 3.1.1994

Karar No : 4796/1

KONU

Sayıştay meslek mensuplarından birinci sınıfa ayrılmış olanlara, 486 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği 15.7.1993 tarihinden önceki ve sonraki dönemlerde ek gösterge ve yüksek hakimlik tazminatı verilmesinde aranacak şartlar ile, bu şartların sonradan kaydı halinde ne tarz bir uygulama yapılacağı hususlarındaki tereddüt.

KONU İLE İLGİLİ MEVZUAT

832 sayılı Sayıştay Kanununun 3677 sayılı kanunla değişik 4’üncü maddesinin (B) fıkrası,

832 sayılı Sayıştay Kanununa 420 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 1’inci madde,

832 sayılı Sayıştay Kanununa 420 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 2’nci madde,

418 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13’ncü maddesi,

657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ekli III sayılı cetvelin (c) sırasının 420 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik (1) numaralı paragrafı,

3825 sayılı Kanunun geçici 1’inci maddesi,

2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununa 486 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek geçici 1’inci madde,

2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununa ekli (I) sayılı cetvelin (c) sırası,

486 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 27’nci maddesi,

Sayıştay Genel Kurulu İlke Kararının 3’üncü maddesinin (a) bendi,

Sayıştay Genel Kurulu İlke Kararının 4’üncü maddesinin birinci fıkrası.

İNCELEME

Konuyla ilgili mevzuat ve bu husustaki Daire Kararı incelenerek gereği görüşüldü:

I- Ek göstergeler yönünden değerlendirme:

A) 1.1.1991-15.7.1993 tarihleri arasındaki dönem:

418 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13’üncü maddesiyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek geçici 8’inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmış ve aynı maddeye eklenen fıkrada da, Sayıştay meslek mensupları ile Sayıştay Savcısı ve savcı yardımcılarının aylıklarının, 657 sayılı Kanuna ekli III sayılı cetvelde gösterilen ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanacağı hükme bağlanmıştır. Yine 418 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3’üncü maddesiyle 657 sayılı Kanuna eklenmiş olan III sayılı cetvelin Sayıştay meslek mensupları ile Sayıştay savcı yardımcılarına ilişkin (c) sırasının (I) numaralı paragrafında ise, “Birinci derece aylığını almış ve bu derecede dört yılını ikmal etmiş bulunanlardan yükselmeye yeterli görülenlere” denilmek suretiyle, bu nitelikleri taşıyan personele cetvelde belirtilen ek göstergelerin verilmesi öngörülmüştür.

Ancak, söz konusu (1) numaralı paragrafta yer alan bu ifade, 420 sayılı Ka nun Hükmünde Kararnamenin 12’nci maddesi ile değiştirilerek, “Birinci sınıfa ayrılmalarına karar verilmiş olup da üyeliğe seçilme hakkını kaybetmemiş ve birinci derecede 4 yılını tamamlamış olanlar” şeklini almıştır.

Gerek 418 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle getirilen hükmün, gerekse 420 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bu hükümde yapılan değişikliğin yürürlük tarihleri 1.1.1991 olarak belirlenmiş bulunduğundan, uygulamaya da anılan tarihte ve 420 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede yer alan bu değişik hüküm esas alınarak başlanılmıştır.

Sayıştay meslek mensuplarına, yukarıda açıklanan III sayılı cetvelin (c) sırası (1) numaralı paragrafında belirlenen ek göstergelerin verilebilmesi için gerekli şartlar aşağıda sırası ile değerlendirilmiştir.

a) İlk olarak meslek mensubunun birinci sınıfa ayrılmasına karar verilmiş olmalıdır. Birinci sınıfa ayrılmanın şartları 420 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2’nci maddesi ile 832 sayılı Kanuna eklenen ek 1’inci maddede belirtilmiş olduğundan, birinci sınıfa ayrılma durumunun, anılan madde hükmüne ve ayrıca bu hususta alınmış olan Sayıştay Genel Kurulu İlke Kararındaki esaslara göre gerçekleşmiş olması gerekmektedir.

b) İkinci olarak meslek mensubu, üyeliğe seçilme hakkını kaybetmemiş olmalıdır. Bu konuda 832 sayılı Kanunda açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, üyeliğin niteliklerini belirleyen 4’üncü maddesinin (B) fıkrası (a) bendinde yer alan hükümden hareketle bir sonuca ulaşılması mümkün olmaktadır.

Anılan bentte üyelik için, “birinci sınıfa ayrıldıktan sonra en az dört yıl süreyle başarılı görev yapmış ve birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş Sayıştay meslek mensupluğu ve savcı yardımcılığında bulunmuş olmak” koşulları öngörülmüştür.

Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, Kanun Koyucu burada üyelik seçimlerinde aday olabilmenin, diğer bir ifade ile üyeliğe seçilebilmenin önkoşullarını belirlemiştir. Bunlar;

– Birinci sınıfa ayrılmış olmak,

– Birinci sınıfa ayrıldıktan sonra dört yıl başarılı görev yapmış olmak ki, neticede birinci sınıfa ayrılmada aranılan 16 yıl ile birlikte, meslek mensubu sıfatıyla fiilen 20 yıl görevde bulunmak,

– Ayrıca birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş olmaktır.

Burada belirtilen hususların, ek gösterge verilmesi yönünden değerlendirilmesinde ise;

1) Yukarıda belirtildiği üzere, “birinci sınıfa ayrılmış olma” hali yasada öngörüldüğü şekliyle aynen aranılmalıdır.

2) “Birinci sınıfa ayrıldıktan sonra dört yıl başarılı görev yapmış olma” şartının ise ek gösterge verilmesi sırasında değil sadece üyeliğe aday olma durumunda dikkate alınması gerekmektedir.

Aksi halde, bu şartın ek gösterge verilmesini gerektiren bir durumda da aranılması halinde, birinci sınıfa ayrılıp birinci derecede de dört yılını doldurmuş ve ayrıntıları aşağıda saptandığı üzere birinci sınıfa ayrılma niteliklerini de kaybetmemiş olan ancak, üyeliğe seçilebilmek için öngörülen dört yılını henüz doldurmamış olmasına rağmen, bu sürece girmiş olup başarılı bir şekilde göreve devam etmekte bulunan bir meslek mensubunun, üyeliğe seçilme hakkını kaybetmiş olduğu da iddia edilemeyeceğine göre, kendisine kanunda öngörülen ek göstergenin ödenmemesi gibi hakkaniyetle bağdaşmayan bir durumun ortaya çıkacağı, açıkça görülmektedir.

Öte yandan, yukarıda bahsi geçen III sayılı cetvelin (c) sırası 2’nci paragrafından “………. birinci derece aylığını almış olanlar” denildikten sonra aynı sıranın 1’inci paragrafından “……… birinci derecede 4 yılını tamamlamış olanlar” ifadesi kullanılmış olmakla, Kanun Koyucunun, birinci dereceye gelenlere bir ek gösterge verdikten sonra ayrıca bu derecede 4 yılını tamamlayanların söz konusu ek göstergelerinin yükseltilmesini amaçladığı açıkça görülmekte olup, bu husus önceki yorumu da kuvvetlendirmektedir. Bu bakımdan hükmün bu yolda yorumlanması uygun olacaktır.

3) “Birinci sınıfa ayrılma niteliklerinin kaybedilmemiş olması” durumunun tespitinde ise, yine 832 sayılı Kanuna 420 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2’nci maddesiyle eklenmiş bulunan Ek Madde 1’deki, birinci sınıfa ayrılmanın şartlarına ve bu hususta Sayıştay Genel Kurulu tarafından alınan İlke Kararına bakmak gerekmektedir.

Birinci sınıfa ayrılma konusunda gerek anılan ek 1’inci maddede, gerekse İlke Kararında öngörülen, birinci dereceye yükselme ve meslekte 16 yılını doldurma şartlarının, mevzuata uygun olarak bir kere fiilen gerçekleşmiş olması halinde bir daha kaybı söz konusu olamıyacağından bu hususların ikinci defa değerlendirilmelerine gerek bulunmamaktadır.

Ancak, emsali arasında temayüz etmiş olmak için temayüz yönünden aranılan nitelikler ile disiplin ve hükümlülük bakımından aranılan şartların kaybı mümkün bulunmaktadır.

Bu itibarla birinci dereceye yükselmiş ve meslekte 16 yılını doldurmuş bulunan meslek mensuplarının birinci sınıfa ayrılma niteliklerinin kaybetmemiş sayılmaları için;

Temayüz yönünden :

Birinci sınıfa ayrılma şart ve yöntemlerinin tespitine dair İlke Kararının geçici 1’inci maddesi hükmü saklı kalmak ve bu hükümden yararlanan meslek mensuplarının birinci sınıfa ayrıldıkları tarihten sonra ise aşağıdaki esaslar geçerli olmak üzere;

Meslek yaşamları boyunca aldıkları sicillerinin not ortalamasının 160 puan veya daha fazla olması,

Değerlendirmeye tabi mesleki hizmet süresinin son 16 yılında yetersiz sicil sayısının üçten fazla olmaması,

Son iki yılın sicilinin en az 2’nci derece olması,

Disiplin ve Hükümlülük Bakımından:

Meslek mensubunun kınama, aylıktan kesme ve kıdemin veya kademenin durdurulması cezalarını aynı nev’iden olmasa bile birden fazla almamış, mesleğin vakar ve şerefine dokunan fiilleri veya kişisel haysiyet ve itibarını kıran davranışları sebebiyle veya görevle ilgili herhangi bir suçtan affa uğramış olsa bile hüküm giymemiş olması, gerekmektedir.

Üyeliğe seçilme hakkını kaybetmemiş olmak tanımı içerisinde yer alan, birinci sınıfa ayrılma niteliklerinin kaybedilmemiş olması ile ilgili olarak yukarıda saptanan hususların, tereddüt konusu ek göstergelerin ilk kez verilişi sırasında aranılması tabii bulunmaktadır.

Ayrıca, 3825 sayılı Kanunun geçici 1’inci maddesi uyarınca, Sayıştay meslek mensuplarına birinci sınıfa ayrıldıktan sonra 6 yılı tamamladıkları tarihte verilecek ek gösterge için “üyeliğe seçilme hakkını kaybetmemiş olma” hususunda yukarıda kararlaştırılan esasların aynen aranılması gerekmektedir.

c) Ek gösterge verilmesine ilişkin olarak belirlenmiş olan üçüncü şart ise meslek mensubunun birinci derecede 4 yılını tamamlamış olmasıdır. Kanun Koyucunun “birinci sınıfa ayrılmış olmak” ve “üyeliğe seçilme hakkını kaybetmemiş olmak” şartları yanında aranılmasını öngördüğü “birinci derecede 4 yılın tamamlanması” şartı herhangi bir tereddüte yer vermeyecek nitelikte ve açık olduğundan, bu şartın da ek gösterge verilmesi için aranılması gerekmektedir.

B) 15.7.1993 tarihinden sonraki dönem:

486 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13’üncü maddesiyle 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununa eklenen ek geçici 1’inci maddede, Sayıştay Başkanı, Daire Başkanları ve Üyeleri dışında kalan Sayıştay meslek mensupları ile Sayıştay Savcı ve savcı yardımcılarının, kıdem, sınıf ve derecesindeki birinci sınıf, birinci sınıfa ayrılmış, ikinci sınıf ve üçüncü sınıf hakim ve savcılar hakkındaki hükümlere tabi olduğu, ek göstergelere ilişkin olarak birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar için aranan “Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine seçilme hakkını kaybetmemiş olmak” şartının, Sayıştay meslek mensupları ile Sayıştay Savcı ve savcı yardımcıları için “birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş olmak” şeklinde uygulanacağı ve Devlet Memurları Kanununun ek geçici 7 ve 8’inci maddeleri ile aynı Kanuna ekli III sayılı cetvelin Sayıştay meslek mensupları, Sayıştay Savcısı ve savcı yardımcıları hakkında uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükmün yürürlüğe girdiği 15.7.1993 tarihinden itibaren tüm Sayıştay meslek mensupları ile Savcı ve savcı yardımcıları hakkında, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununa ekli I sayılı Ek Gösterge Cetveli uygulanmaya başlanılmıştır.

Söz konusu cetvelin uygulamada tereddüte yol açan (c) sırasında, “Birinci sınıf hakim ve savcılığa ayrılmalarına karar verilmiş olup da Yargıtay ve Danıştay Üyeliğine seçilme hakkını kaybetmemiş ve birinci derecede 4 yılını tamamlamış olanlar” ifadesi yer almaktadır.

Burada sözü edilen “Yargıtay ve Danıştay Üyeliğine seçilme hakkını kaybetmemiş olma” şartının, 2802 sayılı Kanunun anılan ek geçici 1’inci maddesi uyarınca, “birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş olmak” şeklinde uygulanması gerektiğinden bu husustaki tereddüdün de, aynı mahiyette olması nedeniyle, 15.7.1993 tarihinden önceki döneme ilişkin olarak yukarıda 1/A, b-3 bölümünde açıklanan esaslar çerçevesinde çözülmesi icabetmektedir.

Diğer taraftan, 3825 sayılı Kanunun geçici 1’inci maddesi, 486 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 27’nci maddesiyle, 15.7.1993 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığından, bu tarihten sonraki dönem için söz konusu geçici madde kapsamına girenler hakkında bir karar verilmesine mahal bulunmamaktadır.

II- Ek göstergelerin verilmesi için öngörülen niteliklerin sonradan kaybı konusuna da Daire kararında yer verilmiştir. Ancak uygulamada böyle bir durumla karşılaşılmadığı gibi, Personel ve Eğitim Müdürlüğü müzekkeresinde de bu hususta bir tereddüt belirtilmemiştir. Ayrıca konunun emeklilik mevzuatıyla ilgili yönü de araştırılmaya muhtaç bulunmaktadır.

Bu itibarla, şartların ortaya çıkaracağı durum tam olarak belli olmadan ve konu bütün yönleriyle, özellikle de emeklilik açısından değerlendirilmeden, bu hususta bir karar vermek doğru olmayacaktır. Dolayısıyla konunun bu aşamada karara bağlanmasına lüzum ve mahal bulunmamaktadır.

III- Daire Kararında değerlendirilen bir başka konu da, yüksek hakimlik tazminatı verilmesinde aranılacak şartlarla ilgilidir.

Her ne kadar Daire Kararında, ek göstergelerle ilgili esasların yüksek hakimlik tazminatı ödemelerinde de gözönünde tutulmasının tabi bulunduğu ifade edilmişse de, dayandığı mevzuat hükümlerinin farklı olması ve ayrıca Personel ve Eğitim Müdürlüğü müzekkeresinde tereddüt konusu olarak belirtilmemesi sebebiyle, bu mesele hakkında da bu aşamada bir karar verilmesine lüzum ve mahal bulunmamaktadır.

SONUÇ

1- Birinci sınıfa ayrılmış meslek mensuplarına verilecek ek göstergelere ilişkin olarak:

A) 1.1.1991-15.7.1993 tarihleri arasında, 657 sayılı Kanuna ekli III sayılı ek gösterge cetvelinin (c) sırasının (1) numaralı paragrafında yer alan “üyeliğe seçilme hakkını kaybetmemiş olma” şartının uygulanmasında,

– Birinci sınıfa ayrıldıktan sonra 4 yıl çalışmış olma şartının aranmaması,

– Birinci sınıfa ayrılma niteliklerinin kaybedilmemiş olması konusunda da 832 sayılı Kanuna 420 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek 1’inci maddede ve Sayıştay Genel Kurulu İlke Kararında belirtilen temayüze ilişkin şartlar ile disiplin ve hükümlülükle ilgili şartların aranması,

– Bu hususların, kanunda öngörülen diğer şartlarla birlikte söz konusu ek göstergelerin ilk defa verilmesi sırasında uygulanması,

– 3825 sayılı Kanunun geçici 1’inci maddesi kapsamındaki meslek mensupları için aranan “üyeliğe seçilme hakkını kaybetmemiş olma” şartının da aynı esaslar çerçevesinde değerlendirilmesi,

gerektiğine,

B) 486 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği 15.7.1993 tarihinden sonra aranılan “birinci sınıfa ayrılma niteliklerinin kaybedilmemiş olması” şartının uygulanmasında da, temayüze ilişkin şartlar ile disiplin ve hükümlülükle ilgili şartların aranması gerektiğine,

II- Ek göstergelerin verilmesi için öngörülen niteliklerin sonradan kaybı konusunda bu aşamada bir karar verilmesine lüzum ve mahal bulunmadığına,

III- Birinci sınıfa ayrılmış meslek mensuplarına yüksek hakimlik tazminatı verilmesinde aranılacak şartlar hakkında da bu aşamada bir karar verilmesine lüzum ve mahal bulunmadığına,

çoğunlukla karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.