Kamu İşletmeleri Sayıştay Denetimine Tabi mi?

duruşma-1

Kamu İşletmesi Olarak Faaliyet Gösteren Kurumun Sayıştay Denetimine Tabi Olup Olmadığı

Karar Tarihi : 9.3.1989

Karar No : 4642/3

KONU

Türk Tarih Kurumu Başkanlığına bağlı bir kamu işletmesi olarak faaliyet gösteren basımevinin Sayıştay denetimine tabi olup olmadığı hakkında.

KONU İLE İLGİLİ MEVZUAT

Anayasanın;

134, 160’ıncı maddeleri,

832 sayılı Sayıştay Kanununun;

Değişik 28’inci maddesi,

2876 sayılı Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanununun;

1’inci maddesi,

2’nci maddesi,

3’üncü maddesi,

53’üncü maddesi,

60’ıncı maddesi,

67’nci maddesi,

71’inci maddesi,

99’uncu maddesi,

102’nci maddesi,

Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu Tüzüğünün 34’üncü maddesi,

Türk Tarih Kurumu Basımevinin Harcama Usul ve Esasları Yönetmeliğinin;

1’inci maddesi

5’inci maddesi,

6’ncı maddesi.

İNCELEME

Konu ile ilgili mevzuat ve bu husustaki Daire Kararı incelenerek gereği görüşüldü;

Anayasanın 160’ıncı maddesinde, Sayıştay, genel ve katma bütçeli dairelerin bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevli kılınmıştır.

832 sayılı Kanunun “Sayıştay’ın görevleri” başlıklı 28’inci maddesinin I’inci bendinin (A) fıkrasında genel ve katma bütçeli dairelerin, (B) fıkrasında bu daireler tarafından sermayesinin yarısı veya yarısından fazlasına katılmak suretiyle sabit veya döner sermayeli fon şeklinde kurulan kurum ve teşebbüslerin, (C) fıkrasında da kanunlarla Sayıştay denetimine tabi tutulan diğer kurumların bütün gelir, gider ve mallarıyla nakit, tahvil, senet gibi kıymetlerinin alınıp verilmesinin, saklanma ve kullanılmasının denetlenmesi, sorumluların hesap ve işlemlerinin kesin hükme bağlanması Sayıştay’a görev olarak verilmiştir.

Bu hükümlere göre bir kurum veya kuruluşun Sayıştay denetimine tabi tutulabilmesi için genel ve katma bütçeli bir daire olması veya bu daireler tarafından sermayesinin yarısı veya yarısından fazlasına katılmak suretiyle sabit veya döner sermayeli veya fon şeklinde kurulmuş bulunması ya da kanunlarla Sayıştay denetimine tabi tutulmuş olması gerekmektedir.

Anayasanın 134’üncü maddesine dayanılarak çıkarılan 2876 sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanununun 1’inci maddesinde, bu Kanunun, Kurumun, kuruluşunu, hizmet ve faaliyetleriyle ilgili ilkeleri ve organları belirlemek, görev, yetki ve çalışma usulleri ile özlük işlerini düzenlemek amacıyla çıkarıldığı; 2’nci maddesinde, Kurumun, Başbakanlığa bağlı, Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olduğu; 3’üncü maddesinde, Kanunda, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun “Yüksek Kurum” Kurumun kuruluşuna dahil bulunan Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinin “bağlı kuruluşlar” olarak kısaltılarak ifade edildiği belirtilmiş; 53’üncü maddesinde Türk Tarih Kurumu, tüzel kişiliği haiz bir kuruluş olarak yeniden düzenlenerek 60’ıncı maddesinde bu kuruluşun organları sıralanmış; 67’nci maddesinde, Türk Tarih Kurumu Yürütme Kurulunun görevleri arasında Kurumun amaçları doğrultusunda basımevinin yönetim ve faaliyetleri ile ilgili karar almak da sayılmış; 71’inci maddesinde, Türk Tarih Kurumunun komisyonları meyanında basımevi komisyonunda yer verilmiştir.

Kanunun “Mali Hükümler” başlıklı üçüncü bölümünde yer alan 99’uncu maddesinde, Yüksek Kurum ile bağlı kuruluşların bütçelerinin yıllık olarak hazırlanarak Yüksek Kurulun onayı ile yürürlüğe konulacağı belirtilerek Yüksek Kurumun ve bağlı kuruluşların mali işlemlerinin Sayıştay tarafından denetlenmesi, mali yılın bitiminden itibaren dört ay içinde kesin hesap cetvelleriyle gelir ve gider belgelerinin Sayıştay’a gönderilmesi öngörülmüştür.

Bu maddeden, Yüksek Kurum ile bağlı kuruluşların bütçelerinin, 832 sayılı Kanunun yukarıda değinilen 28’inci maddesinin I’inci bendinin A ve B fıkralarında sayılan bütçe türlerinin hiçbirine girmeyen, Maliye kitaplarında pek rastlanmayan türde bir nev’i bağımsız bütçeler olduğu; bu nedenle de Sayıştay denetimine tabi olduklarının bizzat Kanunda belirtilmesi yoluna gidildiği anlaşılmaktadır.

Anılan 99’uncu maddede Sayıştay denetiminden söz edilmekle yetinilmeyerek döner sermayeye ilişkin 102’nci maddenin son fıkrasında da, mali yılın bitiminden itibaren dört ay içinde hazırlanacak bilanço ve ekleriyle bütün gelir ve gider belgelerinin denetim için Sayıştay’a gönderilmesi öngörülmüş olmakla Yüksek Kurum bünyesindeki tüm mali işlemlerin Sayıştay tarafından denetlenmesi amaçlanmıştır.

99’uncu maddenin son fıkrasında “Yüksek Kurumun ve bağlı kuruluşların” mali işlemlerinin Sayıştay’ca denetlenmesi öngörülmüştür. Bağlı kuruluşlar da, yukarıda değinilen 3’üncü maddede Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi olarak sayılmışsa da, bu hükümde yer alan Türk Tarih Kurumunu dar manada anlayarak bünyesindeki basımevinin Sayıştay denetimine tabi olmadığı sonucu çıkarılamaz. Sayıştay’ca denetlenecek olan, bağlı kuruluşlar ve bu meyanda Türk Tarih Kurumu ile kurumun tüzel kişiliğine bağlı tüm üniteleridir. Basımevi, Türk Tarih Kurumuna bağlı bir birimdir. Nitekim, bu durum, 67’nci maddede basımevinin yönetiminin, kurumun organlarından biri olan Yürütme Kuruluna verilmiş olmasından, 71’inci maddesinde kurumun komisyonları arasında “Basımevi Komisyonu”na yer verilmesinden anlaşıldığı gibi ayrıca Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurulu Tüzüğünün 34’üncü maddesinde, basımevinin, Türk Tarih Kurumu Başkanlığına bağlı bir kamu işletmesi olduğu açıkça ifade edilmiştir.

Bu itibarla, bağlı kuruluşlardan biri olan Türk Tarih kurumuna bağlı basımevinin de Sayıştay’ca denetlenmesi gerekmektedir.

Öte yandan yukarıda değinildiği üzere 102’nci maddede, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı ve bağlı kuruluşlarınca döner sermaye işletmeleri kurulabileceği belirtildikten sonra mali yılın bitiminden itibaren dört ay içinde hazırlanacak bilanço ve ekleriyle tüm gelir ve gider belgelerinin denetim için Sayıştay’a gönderilmesi öngörülmüştür. Kesin bir tespit cihetine gidilmemiş olmakla beraber, Türk Tarih Kurumu Bakımevinin Harcama Usul ve Esasları Yönetmeliğinin 1’inci maddesinde, bu Yönetmeliğin amacının, Türk bilimine, kültürüne ve güzel sanatlarına yararlı olmak ve Türk Tarih Kurumuna gelir sağlamak amacıyla kurulmuş olan 200 milyon lira sermayeli basımevinin harcama, satın alma, bakım, onarım ve iş alma usul ve esaslarını belirtmek olduğu, 5’inci maddesinde, basımevinin yapacağı işlerden elde edeceği gelir ve gerektiğinde Kurumdan alacağı yardımlara dayanarak yıllık gelir ve gider tahminleri ile iş programının her mali yılın başından evvel hazırlanacağı gelir ve gider tahmini ile iş programının Kurum yürütme Kurulu kararına istinaden Kurum Başkanının onayı ile yürürlüğe gireceği, 6’ncı maddesinde basımevinin ita amirinin Türk Tarih kurumu Başkanı olduğunun belirtilmiş olması karşısında, basımevinin, bu haliyle bir döner sermaye addi halinde, bu defa anılan 102’nci madde hükmüne göre yine Sayıştay denetimine tabi olacağı açıktır.

Yukarıda açıklanan gerekçeler karşısında, bir ikilemle karşı karşıya bulunulmaktadır. Basımevinin Türk tarih Kurumuna bağlı bir kamu işletmesi sayılması halinde, 99’uncu ve 3’üncü maddelerde Türk Tarih Kurumunun Sayıştay denetimine tabi olduğunun belirtilmiş olması karşısında kuruma bağlı, onun bünyesinde yer alan basımevi de Sayıştay denetimine tabi tutulacaktır. Basımevinin döner sermaye addi halinde ise 102’nci maddeye göre yine Sayıştay denetimine tabi tutulacaktır. Başka bir anlatımla hangi yaklaşım tarzı benimsenirse benimsensin, basımevinin her halukarda Sayıştay’ca denetlenmesi gerekmektedir.

Özetle, hangi sisteme göre hesap tutulmuş olursa olsun, bu hesabın, Sayıştay’ca denetlenmesi icap etmektedir.

SONUÇ

Türk Tarih Kurumu Başkanlığına bağlı bir kamu işletmesi olarak faaliyet gösteren basımevinin Sayıştay denetimine tabi bulunduğuna çoğunlukla karar verildi.

Related Posts

Kuyumculara Altın Kredisi Nedir?

Kuyumculara Altın Kredisi Nedir? Türk Lirası veya fiziki altın teslimi yoluyla altın imalatçılarına (altını işleyip işçilik geliri elde eden firmalar), yurtiçine satış yapan firmalara (kuyumcular) veya altın ihracatı yapan firmalara…

Tapusu Olmayan Evin Emlak Vergisi Olur mu?

Tapusu Olmayan Evin Emlak Vеrgisi Olur mu? 08 Ekim 2009 Sondan başlayalım. Evеt, tapusuz еvе еmlak vеrgisi olur. Yani gеcеkondular; gеcеkonduların tapusu yok. Gеcеkondular еmlak vеrgisi ödüyorlar. Sizin olayınıza…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Kaçırdığın Haberler

Daha iyi yönetebilmek…..Aile Şirketleri ve Kurumsallaşma Sancıları

  • By admin
  • Aralık 1, 2024
  • 34 views

Tapusu Olmayan Evin Emlak Vergisi Olur mu?

  • By admin
  • Aralık 1, 2024
  • 33 views
Tapusu Olmayan Evin Emlak Vergisi Olur mu?

Kuyumculara Altın Kredisi Nedir?

  • By admin
  • Aralık 1, 2024
  • 35 views
Kuyumculara Altın Kredisi Nedir?

Mazeret İzni Nedir? Mazeret İzni Hangi Durumlarda Verilir?

  • By admin
  • Aralık 1, 2024
  • 27 views
Mazeret İzni Nedir? Mazeret İzni Hangi Durumlarda Verilir?

Kasım 2020 Mali Takvimi…Kasım 2020 Vergi Vade Tarihleri

  • By admin
  • Aralık 1, 2024
  • 29 views
Kasım 2020 Mali Takvimi…Kasım 2020 Vergi Vade Tarihleri

İflas eden işyerinden alınacak maaşlar…

  • By admin
  • Aralık 1, 2024
  • 22 views