Devlet Personel BaşkanlığıGÜNCEL HABERLER

Askerde işlenilen firar ve izin tecavüzü sonunda alınan 10 ay hapis cezasının memuriyete engel teşkil etmediği

personel-8

Askerde işlenilen firar ve izin tecavüzü sonunda alınan 10 ay hapis cezasının memuriyete engel teşkil etmediği

KategoriAtama
Kanun / Madde(ler)657 / 48, 98
Tarih14/10/2011
Kaynak33 sayılı bülten 134. sayfa
ÖzetEmniyet Genel Müdürlüğünde polis memuru olarak görevli iken askerlik hizmetinizi yapmak üzere aylıksız izne ayrıldığınızı, 15/02/1996-10/04/1996 tarihleri arasında işlemiş olduğunuz “firar” suçundan dolayı Askeri Ceza Kanununun 66/1-a maddesi uyarınca ? 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin E.1996/? sayılı kararıyla 10 ay hapis cezası aldığınızı, 07/05/1996-22/10/1996 tarihleri arasında işlemiş olduğunuz “izin tecavüzü” suçundan dolayı aynı Mahkemenin E. 1996/? sayılı kararıyla 10 ay hapis cezası aldığınızı, söz konusu bu iki cezanın 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 71 inci maddesi uyarınca içtima ettirilerek toplamda 20 ay hapis cezası ile tecziye edildiğinizi, akabinde kurumunuzca 20/12/1996 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 657 sayılı Kanunun 98/b maddesi uyarınca memuriyetinize son verildiğini belirten ve 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesinde 2008 yılında yapılan değişiklik sonrasında yeniden Devlet memurluğuna atanıp atanamayacağınız hk.(14/10/2011-5790)
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun,“Firar” ve “izin tecavüzü” suçunun işlendiği 1996 yılında yürürlükte bulunan, 48 inci maddesinde; “Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır.
A) Genel şartlar: ?
5. (Değişik: 10/01/1991-3697/1 md.) Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devletin sırlarını açığı vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak.”
hükmüne yer verilmek suretiyle, 6 aydan fazla süreli hapis cezalarının memuriyete engel olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca, mezkur Kanunun “Memurluğun sona ermesi” başlıklı 98 inci maddesinde; “Devlet memurlarının; ?
b) Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi; ?
hallerinde memurluğu sona erer.”
denilmek suretiyle, Devlet memurlarının memurluğa alınma şartlarından herhangi birini memurlukları sırasında kaybetmeleri halinde memuriyetlerinin sona ereceği hükme bağlanmıştır.
657 sayılı Kanunun, 23/1/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun 317 nci maddesiyle değişik, 48/A-5 maddesinde; “5. Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak?” hükmüne yer verilmek suretiyle, 6 aydan fazla hapis cezası almak memuriyete engel iken, 2008 yılında yapılan değişiklikle, söz konusu süre 1 yıl veya daha fazla süreli hapis cezaları şeklinde değiştirilmiştir.
22/05/1930 tarihli ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 66 ncı maddesinde; “1) Aşağıda yazılı askeri şahıslar bir yıldan üç yıla kadar hapsolunur:
a) Kıt’asından veya görevi icabı bulunmak zorunda olduğu yerden izinsiz olarak altı günden fazla uzaklaşanlar,
b) Kıt’asından veya görevini yapmakta olduğu yerden izin, istirahat veya hava değişimi alarak ayrılanlardan, dönmeye mecbur bulundukları günden itibaren altı gün içerisinde özürsüz olarak gelmeyenler, ?”
hükmüne yer verilmiştir.
Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 71 inci maddesinde ise; “Aynı neviden şahsi hürriyeti bağlıyan muvakkat cezalara mahkumiyet halinde bu cezaların mecmuu tatbik olunur?” denilmek suretiyle, aynı türden birden fazla hapis cezasına mahkumiyet halinde, bu cezaların toplanarak uygulanacağı belirtilmiştir. Öte yandan 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren “Birden fazla hükümdeki cezaların toplanması” başlıklı 99 uncu maddesinde ise; “(1) Bir kişi hakkında hükmolunan herbir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107 nci maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir.” hükmüne yer verilmek suretiyle de mahkemelerce verilen her bir cezanın diğerinden bağımsız olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 99 uncu maddesi uyarınca, münferit tarihlerde işlenen farklı nitelikteki fiillere dayalı olarak, farklı mahkeme kararlarıyla verilen hapis cezalarının birbirinden bağımsız olduğu; dolayısıyla 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesi kapsamında her birinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği; bu kapsamda, söz konusu mahkemece 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 66 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının (a) ve (b) bentleri uyarınca verilen 10 ar aylık iki farklı hapis cezasının 657 sayılı Kanununun 48/A-5 maddesi kapsamında memuriyete engel nitelik oluşturmadığı mütalaa edilmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.