GÜNCEL HABERLERTEFTİŞ&DENETİMYolsuzluk ve Mücadele

Mal Bildirimi ve Yolsuzluğun Önlenmesi

muhasebe-27

MAL BİLDİRİMİ VE YOLSUZLUĞUN ÖNLENMESİ

I-GİRİŞ:

Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin başlıca sorunlarından biri, şüphesiz yolsuzluktur. Adeta amansız bir hastalık gibi ülkeleri saran yolsuzluk, ülkelere çeşitli şekillerde önemli zararlar vermekte, toplumsal düzeni bozmaktadır.

Bu hastalıktan bizim ülkemizde nasibini almaya devam etmektedir. Öyle ki, yolsuzluk operasyonları için seçilen isimlerle,  olaylara karışan kişilerle, akıllara şaşkınlık veren olaylarla sosyal yaşantımızda her zaman önemli bir gündem oluşturmaktadır.

Yolsuzluk, yetki, etki, ya da “gücün” özel çıkarlar için kullanılmasıdır. Bu kavram genellikle kamu sektörü ve siyasetle özdeşleşmiş gibi görünse de, özel sektörün; gerek kamuyla, gerek müşterilerle (vatandaşlar) gerekse de işletmeler arası işlerde çeşitli yolsuzluk olayları görülmektedir. Bu nedenle yolsuzluğu sadece kamu yönetimi ve siyasetle sınırlı olarak değerlendirmemek gerekir.

II-ÜLKEMİZİN YOLSUZLUK DURUMU:

Ülkemizde devletin ekonomideki payı hala yüksek oranlarda seyretmektedir. Bu çerçevede kamu kurumları ve bu kurumlarda çalışan kamu görevlileri özel maddi menfaatler içerecek işlemlere konu olabilmektedirler.

Kamu yetkisi sadece özel çıkarlar için kullanılmaz. Bir kişi, partisi, sınıfı, grubu, dostları ve ailesinin çıkarı için de yolsuzluk yapabilmektedir.

A-TÜRKİYE’DE YOLSUZLUK DÜZEYİNİN GELİŞİMİ ve ETKİLENEN SEKTÖRLER:

1- Yolsuzluk Düzeyinin Gelişimi:

“Yolsuzluk Algılamaları Endeksine” göre Türkiye’deki yolsuzluk düzeyinin yıllara göre gelişimi aşağıdaki gibi şekillenmiştir.

Yıllar               Yolsuzluk Düzeyi*

2006                            3,8

2005                            3,5

2004                            3,2

2003                            3,1

2002                            3,2

2001                            3,6

2000                            3,8

* Endeks değerinin “0” olması ülkenin tamamen yolsuzluk içinde olduğunu, “10 ” olması yolsuzluğa rastlanmadığını gösteriyor.

3,8 lik oranla, ülkemiz 2006 yılında 160 ülke arasında 60’ ıncı sırada yer almıştır. Söz konusu oran yolsuzluk oranı olmamakla beraber, ülkenin yolsuzluk durumu konusunda fikir verebilecek çeşitli değerlerin (şeffaflık, bürokratik işleyiş vs) hesaplanmasıyla tespit edilen bir orandır.

2-Yolsuzluktan Etkilenen Sektörler ve Yolsuzluğun Boyutları:

Ülkemiz yolsuzluk olaylarından önemli ölçüde etkilenmiştir.

Bu çerçevede,

-Son 20 yılda yolsuzluk, rüşvet, kara para ve diğer yasa dışı yollarla ülkenin kayıp ettiği paranın miktarı bu günkü GSMH’ya yani 200 milyar dolara civarında olduğunda tahmin edilmektedir.

-Yolsuzluklar neticesinde yabancı yatırımcıların ülkemize yatırım yapmaları konusunda çekimser davranmaktadırlar.

-Ülkemizde yaşanan yolsuzluklar gelir dağılımındaki dengeyi bozmaktadır. OECD Ülkeleri arasında gelir dağılımı en dengesiz ve milli gelirin en düşük olduğu ülkelerden birisi olma durumumuz devam etmektedir.

-Yolsuzluklar nedeniyle örneğin bankacılık sektöründe önemli daralmalar yaşanmıştır.

-Yine bu yolsuzluklar neticesinde, ülke ekonomisinden önemli miktarda para çıkışları olmakta ve ekonomik krizler yaşanmaktadır.

-TMSF’na devir edilen bankalardan çoğu yabancı kaynaklı bankacılık şirketlerine satılmıştır.

-Yolsuzluklardan kaynaklanan kamu açığını kapatmak için IMF ve Dünya Bankasından önemli miktarlarda borç alınmıştır.

-Yolsuzluklar neticesinde oluşan kamu açığı yüksek oranlı vergilerle kapatılmaya çalışılmıştır. Özellikle dolaylı vergilere ağırlık verilmesi neticesinde gelir dağılımında önemli bozulmalar yaşanmaktadır.

 

 

B-YOLSUZLUĞUN ÖNLENMESİ İÇİN YAPILAN ÇALIŞMALAR:

-19 Nisan 1990 tarihinde, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu yürürlüğe girmiş,

-1 Şubat 2000 – OECD Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi 4518 sayılı Kanunla onaylanmış,

-24 Mart 2001 – İçeriğinde yolsuzlukla mücadeleyle ilgili öncelikli hedeflerinde yer aldığı Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Karar kabul edilmiş,

-16 Mayıs 2001 – Etkin Yönetim ve Yolsuzlukla Mücadele Yönlendirme Komitesi ve bu Komiteye yardımcı olmak üzere bir çalışma grubu oluşturulmuş,

-12 Ocak 2002 – Türkiye’de Saydamlığın Artırılması ve Kamuda Etkin Yönetimin Geliştirilmesi Eylem Planı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilmiş,

-16 Kasım 2002 – Yolsuzlukla mücadeleye ilişkin hususların da yer aldığı 58. T.C. Hükümeti Acil Eylem Planı açıklanmış,

-2 Ocak 2003 – Yabancı Kamu Görevlilerine Rüşvet Verilmesinin Önlenmesi İçin Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında 4782 sayılı Kanun kabul edilmiş,

-17 Nisan 2003 – Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Avrupa Konseyi Sözleşmesi 4852 sayılı Kanunla onaylanmış,

-10 Aralık 2003 – Yolsuzluğa Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi Türkiye tarafından imzalanmış,

-25.05.2004 tarihinde 5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun yayımlanmış,

-14 Ocak 2004 tarihinde Yolsuzluğa Dair Ceza Hukuku Avrupa Konseyi Sözleşmesi 5065 sayılı Kanunla onaylanmış,

-13 Nisan 2005 tarihinde Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Yönetmeliği yayınlanmış,

-18/5/2006 tarihli ve 5506 sayılı Kanunla “Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi”nin onaylanması uygun bulunmuş ve Sözleşmenin onaylanması Bakanlar Kurulu’nca 11/8/2006 tarihinde kararlaştırılmış ve karar 2.10.2006 tarih ve 26307 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.

            C-MAL BİLDİRİMİYLE İLGİLİ YASAL VE İDARİ DÜZENLEMELER:

Yolsuzlukların önlenmesi amacıyla yapılan en önemli düzenleme 3628 Sayılı Mal Bildiriminde Bulunma, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu ve bu kanunun uygulanma şeklini düzenleyen yönetmeliktir.

Söz konusu kanunda yolsuzlukların önlenmesiyle ilgili olarak yapılan düzenlemeler aşağıda belirtilmiştir.

1-Mal Bildiriminde Bulunacaklar:

Aşağıda sayılanlar mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar:

a)Her türlü seçimle iş başına gelen kamu görevlileri ve dışardan atanan Bakanlar Kurulu üyeleri (muhtarlar ve ihtiyar heyeti üyeleri hariç),

b)Noterler,

c)Türk Hava Kurumunun genel yönetim ve merkez denetleme kurulu üyeleri ile genel merkez teşkilatında ve Türk Kuşu Genel Müdürlüğünde, Türkiye Kızılay Derneğinin merkez kurullarında ve Genel Müdürlük teşkilatında görev alanlar ve bunların şube başkanları,

d)Genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı kuruluş veya alt kuruluşlarda, kamu iktisadi teşebbüsleri (iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları) ile bunlara bağlı müessese, bağlı ortaklık ve işletmelerde, özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan ve kamu hizmeti gören kurum ve kuruluşlar ile bunların alt kuruluşlarında veya komisyonlarında aylık, ücret ve ödenek almak suretiyle kamu hizmeti gören memurları, işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ile yönetim ve denetim kurulu üyeleri,

e)Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarında görevli olanlar ile bunların yönetim ve denetim kurulu üyeleri (5590 sayılı Kanuna göre kurulan oda ve borsaların oda ve borsa meclisi ile yönetim kurulu üyeleri dahil),

f)Siyasi parti genel başkanları, vakıfların idare organlarında görev alanlar, kooperatiflerin ve birliklerinin başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürleri, yeminli mali müşavirler, kamuya yararlı dernek yönetici ve deneticileri,

g)Gazete sahibi gerçek kişiler ile gazete sahibi şirketlerin yönetim ve denetim kurulu üyeleri, sorumlu müdürleri, başyazarları ve fıkra yazarları,

h)Özel kanunlarına göre mal bildiriminde bulunmak zorunda olanlar (konfederasyon, sendika ve sendika şubesi başkan ve yöneticileri dahil).

-kendileriyle,

-eşlerine

– velayetleri altındaki çocuklarına ait;

– taşınır ve taşınmaz malları,

-alacak ve borçları hakkında  mal bildirimi verirler.

2-Mal Bildiriminin Konusu:

Mal bildiriminde bulunması gereken görevlilerin kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan;

a)Taşınmaz malları (arsa ve yapı kooperatif hisseleri dahil),

  1. b) Kendilerine aylık ödenenler, net aylık tutarının beş katından; aylık ödenmeyenler ise Genel İdare Hizmetleri sınıfında birinci derecenin birinci kademesindeki şube müdürüne ödenen net aylığın beş katından fazla değer ve tutarındaki (mal, hak, alacak, borç ve gelirlerin ayrı ayrı toplam değerleri tek kalem halinde gösterilir.);

c)Para ve para hükmündeki kıymetli kağıtları,

d)Hisse senedi ve tahvilleri,

d)Altın ve mücevheratı,

e)Her türlü kara, deniz ve hava taşıt araçları, traktör, biçer-döver, harman makinası ve diğer ziraat makinaları, inşaat ve iş makinaları, hayvanlar, koleksiyon ve ev eşyaları ile diğer taşınır malları,

f)Hakları,

g)Alacakları,

h)Borçları,

ı)Gelirleri,

mal bildirimine konu teşkil eder.

Mallar, mal bildirimi tarihindeki değerleri esas alınmak suretiyle beyan olunur. Öte yandan, Genel İdare Hizmetleri sınıfında birinci derecenin birinci kademesindeki şube müdürüne ödenen her türlü zam ve tazminatlar dahil net aylık miktarı, aylıklara uygulanan katsayının belirlenmesini müteakip Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan olunur.

 

3-Mal Bildiriminin Verilme Zamanı:

Mal bildiriminin verilme dönemini, özel ve genel beyan dönemi şeklinde sınıflandırabiliriz. Mal bildiriminde bulunmakla görevli olanlardan, bu görevline devam edenler, sonu (0) ve (5) ile biten yıların en geç Şubat ayı sonuna kadar bildirimlerini yenilemek zorundadırlar. Bu süre zarfında verilecek beyan dönemine, genel beyan dönemi; öte yandan, aşağıdaki durumlarda verilecek beyana dönemine ise özel beyan dönemi diyebiliriz:

a)Mal bildiriminde bulunacak olanlar bu görevlere atanmada, göreve giriş için gerekli olan belgelerle birlikte,

b)Bakanlar Kurulu üyeleri için, atamayı izleyen bir ay içinde,

c)Seçimle gelinen görevlerle, seçimin kesinleşme tarihini izleyen iki ay içinde,

d)Yönetim ve denetim kurulları ile komisyon üyeliklerine seçilen veya atananlar için, göreve başlama tarihini izleyen bir ay içinde,

e)Görevi sona erenler ayrılma tarihini izleyen bir ay içinde,

f)Gazete sahibi gerçek kişiler ile gazete sahibi şirketlerin yönetim ve denetim kurulu üyeleri için, faaliyete geçme tarihini; sorumlu müdürleri, başyazarları ve fıkra yazarları için, bu işe veya görevlerine başlama tarihini izleyen bir ay içinde,

g)Özel kanunlarına göre mal bildiriminde bulunması gerekenler için, kanunlarında öngörülen süre içinde verilmesi zorunludur.

4-Mal Bildiriminin Amacı:

            

Mal bildiriminde bulunmanın amacı; rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele,  bu Kanunda sayılanların mal bildiriminde bulunmalarını, bildirimlerin yenilenmesini, mal edilmelerin denetimiyle, haksız mal edinme veya gerçeğe aykırı bildirimde bulunma halinde uygulanacak hükümleri, bu Kanunda belirlenen suçlarla bazı suçlardan dolayı kamu görevlileri ve suç ortakları hakkında takip ve muhakeme usulünü düzenlemektir.

5-Bildirimin Yenilenmesi

3628 sayılı Kanunda belirtilen görevlere devam edenler, sonu (0) ve (5) ile biten yılların en geç şubat ayı sonuna kadar bildirimlerini yenilerler. Yeni bildirimler yetkili merci tarafından daha önceki bildirimler ile karşılaştırılırlar.

6-Eşlerin Mal Bildirimi

Bu kanun kapsamında çalışan eşlerin herbiri ayrı ayrı mal bildiriminde bulunmak zorundadır. Bu takdirde, eşlerden herbiri, eşi ile velayeti altındaki çocuklarının da mallarını bildirirler.

 

7-Birden Fazla Mal Bildirimi

Kamu görevlilerinden asli görevleri uhdelerinde kalmak kaydıyla ikinci bir görevi yürütenler (yönetim kurulu veya danışma kurulu üyeliği gibi) ya da vekaleten tedvir edenler, sadece asli görevlerinden dolayı tek mal bildiriminde bulunurlar.

Kamu görevlisi olmayıp da 3628 sayılı Kanuna göre birden fazla mal bildiriminde bulunması gerekenler, bu mercilerden yalnız birine mal bildiriminde bulunurlar. Ancak, mal bildiriminde bulunulan mercii, diğer kuruma da bilgi vermekle yükümlüdür.

8-Haksız Mal Edinme

Kanuna veya genel ahlaka uygun olarak sağlandığı ispat edilmeyen mallar veya ilgilinin sosyal yaşantısı bakımından geliriyle uygun olduğu kabul edilemeyecek harcamalar şeklinde ortaya çıkan artışlar, bu Kanunun uygulanmasında haksız mal edinme sayılır.

Konuyla ilgili olarak ifade edilmesi gereken bir başka husus, sadece mal varlığında meydana gelen artışın değil, alacak, hak ve borçların mal bildiriminin konusunu oluşturduğudur. Bu çerçevede yukarıda belirtilen miktarları aşan borçlanma ve mal azalmalarının da bildirilmesi gerektiğidir.

Devlet Memurları Kanunu, 3628 sayılı Kanun ve Mal Bildirimi hakkında yönetmelikte yer alan hükümlere rağmen Devlet Memurlarının yaptıkları görevle ilgili menfaat temin etme durumları kesin olarak engellenebilmiş değildir.

IV-SONUÇ ve ÖNERİLER:

 

Yolsuzluk ülkemiz için önemli sorunlardan biridir. Bu konuda uluslararası yapılan sıralamalarda yolsuzluk konusunda pek parlak bir durumda olmadığımız görülmektedir.

Yolsuzluk ülke ekonomisi açısından olumsuz birçok sonuç doğurmakta, ülke ekonomisi ve vatandaşın gelir durumu olması gereken noktanın çok gerisinde yer almaktadır.

Bu çerçevede yasama ve yürütme organınca yolsuzluğun önlenmesi konusunda çeşitli normlar oluşturulmuştur.

3628 sayılı Mal Bildirimi Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanununun yürürlüğe girmesi, Etik Kurulunun oluşturulması ve etik yönetmeliğinin yayınlanması bu çalışmalar arasında gösterilebilir.

Söz konusu kanun, yolsuzlukların önlenmesi amacıyla çıkarılmış olsada, kanunun soruşturma şeklinin belirlendiği maddeleri yoğun olarak uygulanmakla beraber, yolsuzlukların tespit edilmesi amacını tam olarak yerine getirdiği söylenemez.

Örneğin kanun, her kademe ve görevdeki kamu görevlilerini aynı şekilde değerlendirmekte ve aynı düzenlemelere tabi tutmaktadır. Oysa kamu görevleri çok farklı çok farklı görev tanımlamaları ve  farklı yetkiler içermektedir.

Örneğin işe alım konusunda söz sahibi olan merciler, ihalelerde yetki sahibi olanlar, önemli karar mekanizmaların bulunan kişilerle normal bir memur aynı şekilde değerlendirilmiştir.

Düğünlerde takılmış takılar, eşten dosttan gelen hediyeler, ebeveynden kalan miras, piyangodan çıkan paralar, akrabalardan alınan borçlar haksız edinilen kazançların kılıfı olmakta ve mal bildirimi kanunu bu tür olaylar karşısında etkisiz kalmaktadır.

Verilen mal beyanlarının doğrulunun kontrolü ancak soruşturmaya konu olduğunda sorgulamaya tabi tutulmakta, bunun dışında etkili beyanlarla ilgili etkili bir tetkik yapılmamaktadır.

Bu çerçevede 3628 sayılı kanunun yolsuzlukları tespit ve önleme konusunda zafiyet içerisinde olduğu açıktır.

Söz konusu kanunun zafiyeti genel nitelikli düzenlemeler içermesi olup, derin anlamda yolsuzlukları kavrayıcı (tespit edici ve önleyici) bir nitelik taşımamasından kaynaklanmaktadır.

5018 sayılı kanunla mali yönetimimiz gündemine gelen kaynakların kullanılmasında şeffaflık, etkinlik ve verimlilik ile risk odaklı düzenlemeler yolsuzlukların tespit ve değerlendirilmesi konusunda da dikkate alınmalı, yolsuzluğa konu olma ihtimali yüksek görev ve yetkiler spesifik olarak belirlenmeli, suiistimale açık olabilecek her durumun göz önünde bulundurulacağı ayrıntılı düzenlemelerden kaçınılmamalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.