Devlet MemuruGÜNCEL HABERLERKARİYER

Vekalet Ücretinin Ödenmesi İçin Vekalet Görevi Fiilen Yapılması Gerekir mi?

Bayan-22

VEKALET GÖREVİNİN FİİLEN YAPILMASI

 

Vekalet ücretinin ödenebilmesi için, vekalet görevinin fiilen yapılması zorunludur. Bu koşulun gerçekleşmemesi halinde vekalet ücreti ödenmesi mümkün değildir. Ancak, görevin fiilen yapılması koşulunun aranması karşısında vekalet aylığının peşin olarak ödenip ödenmeyeceği hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

174 üncü madde, vekalet aylığının ödenmesini fiilen yapılma koşuluna bağlamıştır. Bu nedenle, vekalet aylığının ay sonunda ödenmesi düşünülebilir. Ancak; 86 ncı madde “vekalet aylığı”ndan bahsetmektedir. Aylıkların peşin olarak ödeneceği 164 üncü maddenin amir hükmüdür. Buna göre vekalet eden memura ödenecek vekalet aylığı tutarı, aylıklar hakkındaki hükümlere tabi olması normaldir.

Ne var ki 174 üncü madde karşısında bu yorumun geçerliliği kabul edilemez. Ayrıca, vekalet görevinin ne kadar devam edeceği belli olmadığından, örneğin ay başında vekalet görevine başlayan vekil memurun ölümü halinde, ölüm tarihini izleyen ay başına kadar aldığı peşin ücretin geri alınması olanaklı mıdır? Vekalet aylığını 164 üncü madde hükmüne tabi tutarsak, peşin olarak ödenen vekalet aylığının geri alınma imkanı bulunmamaktadır. Ancak, 174 üncü madde vekalet ücretine hak kazanmak için fiilen çalışma şartını aramıştır. Bu hükme göre ise vekalet ücretinin çalışılmayan günler için ödenen peşin kısmının geri alınması gerekmektedir. Nitekim, Sayıştay Temyiz Kurulunun 7.7.1991 tarih ve 22822 sayılı kararında da vekalet aylığının memurlara peşin olarak ödenen aylıktan farklı olduğu ve vekalet aylığı ödenebilmesi için görevin fiilen yapılması gerektiği görüşü benimsenmiştir.

174 üncü maddeye göre, vekil memurun başka bir görev için geçici olarak görevlendirilme veya hastalık izni ya da mazeret izni gibi nedenlerle görevinden ayrıldığı tarihten, yeniden görevine başladığı tarihe kadar vekalet aylığının ödenmemesi gerekir. Nitekim, Sayıştay Genel Kurulunun 13.1.1958 tarih ve 2448/1 sayılı kararına göre, üzerlerinde memuriyet bulunanlardan diğer bir göreve vekaleten atananlara sağlık izni, kanuni izin ya da geçici görevle bir tarafa gönderilme hallerinde vekalet ettikleri tarihten itibaren yeniden bu göreve başlayacakları tarihe kadar geçen süre için vekalet aylığı ödenmesine imkan yoktur. Ancak; vekil memur, vekalet ettiği görevle ilgili olarak geçici görevle başka bir yere gönderilmiş ise, vekalet görevi devam ettiğinden vekalet aylığı ödenmeye devam edilir. Ayrıca, kendisine 6245 sayılı Harcırah Kanunu uyarınca geçici görev yolluğu da ödenir.

Ayrıca, açıktan atanan vekil memurların vekalet aylığından 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa göre emeklilik keseneği kesilmesi zorunluluğunun bulunması nedeniyle, vekalet aylıklarının peşin olarak ödeneceği düşünülebilir. Bu konuda, gerek yasal gerekse yargısal bir düzenleme bulunmadığından herhangi bir açıklık bulunmamaktadır.

Kanaatimizce, vekalet aylığının, Kanunun 174 üncü maddesi hükmü de göz önüne alınarak peşin olarak değil, fiilen görevin yapılmasından sonra ay sonunda ödenmesi gerekmektedir.

657 sayılı Kanunun 174 üncü maddesinde yer alan fiilen çalışmış olmak koşulunu da göz önünde bulundurarak, açıktan atanan bir vekilin vekalet görevi sırasında kanuni izne ayrılması durumunda kanuni izin süresince vekalet aylığı alabilecek midir?

Açıktan vekil olarak atananlara aylıklı yasal izin verilip verilmeyeceği konusunda yasada herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Fakat, vekalet görevinin fiilen yapılmasına ilişkin 174 üncü madde hükmüne göre, açıktan vekil olarak atananların kullandıkları izin süreleri boyunca vekalet aylığı almamaları gerekir. Zira, izin hakkı memurların özlük haklarından olup, sosyal haklar kavramına girmemektedir.

657 sayılı Kanunun 175 inci maddesinin son fıkrasına göre, açıktan atanan vekiller bu Kanunla memurlara tanınan her türlü sosyal hak veya yardımlardan yararlanırlar. İzin; Kanunun “Sosyal Hak ve Yardımlar” başlığını taşıyan VI. kısmının içinde değil, “Hizmet Şartları ve Şekilleri” başlığını taşıyan IV. kısmının 5 inci bölümünde olup, sosyal hak değildir. Vekiller asıl memurlar gibi her türlü sosyal ve özlük haklarından yararlanacakları kabul edilerek izin kullanabilecekleri düşünülse dahi izinli oldukları sürece fiilen çalışmamış olmaları nedeniyle, kendilerine vekalet aylığının ödenmemesi gerekir.

Kanunda açıktan atanan vekillerin yasal statüleri açık ve kesin hükümlerle belirtilmiştir. Yapılacak yasal bir değişiklikle açıktan atanan vekiller lehine özlük hakları tanınsa ya da yasal bir yorum veya yetkili organlarca alınacak içtihat kararları ile bu gibilerin izin hakları olduğu ve bu haklarını kullanabilecekleri kabul edilse bile, 657 sayılı Kanunun 174 üncü maddesi hükmü karşısında, açıktan atanan vekillerin izinde geçen süreleri için, fiilen çalışmamış olmaları nedeniyle, kendilerine vekalet aylığı ödenemeyeceği kesindir.[1]

[1] İRTEŞ A.-UÇAK F., a.g.m. s.6

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.