GÜNCEL HABERLERTEFTİŞ&DENETİMTürk Ceza Kanunu

Kamu Davası Nedir? Kamu Davasını Kim Açar?

Kamu davası; fiil sonucu ortaya çıkan zarar sonucu, zarar görenin şikayetini beklemeden savcı tarafından açılan davadır.

Bu tür bir durumun ortaya çıkması halinde, savcı direk dava açar…

Hangi savcı dava açacaktır?

Ceza hukukunda temel kurul, fiilin geçtiği yerdeki Cumhuriyet Savcısıdır….

Kamu davasına resen kovuşturulan suçlar tabidir…..

Şimdi detaylara geçelim…

Kamu Davası Nedir? Kamu Davasını Kim açar? Hangi durumlarda kamu davası açılır ve kamu davası ne zaman açılması gerekir?

Kamu davası, en basit tabirle savcının talep olmaksızın başlattığı davalardır. Eski dilde devlet kovuşturması olarak bilinir. Devletin; toplumu veya devleti zarara uğratan suçluyu mahkeme karşısına getirip dava açması, yargılaması ve ceza vermesi gerekir ki toplumsal refah sağlanabilsin. İşte bu işleme kamu davası denilmektedir….

Kamu Davasını Kim Açar?

Madde 173- Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir. Kanunlarda öngörülen istisnalar saklıdır.

Görüldüğü üzere kamu davasını açma görevi Cumhuriyet Savcılarına verilmiştir. TCK 173 uyarınca, kamu davaları cumhuriyet savcısı tarafından açılır….

Kamu davaları, zarara uğrayan kişinin talebi aranmaksızın açılır. Taraf zararının karşılanmasını istemese dahi, kamu davası savcı tarafından açılacaktır. Kamu davasının açılması mecburidir. Davanın açılmasının gerektiği hallerde, savcılık harekete geçmekle yükümlüdür.

Kamu Davası Hangi Durumlarda Açılır?

Savcının ceza davasını kendiliğinden (resen/re’sen) açması sistemi benimsenmiştir. Aynı şekilde, davayı sürdürmesi de zorunludur. Kamu davasından vazgeçilemez. Dava geri alınamaz. Dava süresince suçsuz olduğu kanısına varması durumunda da, beraatini talep edebilir. Ancak davayı kendiliğinden düşüremez.

Örneğin, bir alacak davası açtığınızda, davanızdan vazgeçip yargılamayı o anda bitirebilirsiniz. Ancak kamu davalarında bu mümkün olmamaktadır.

Kamu davasına örnek vermek gerekir ise; hız limitinin 90 olduğu bir yerde, 140 ile giden bir araba düşünelim. Bu hızda giderken bir yayaya çarptınız ve yaya aylarca komada kaldı. Şimdi bu durumda size açılabilecek 2 türlü davadan bahsedebiliriz.

  1. Çarptığınız yayanın size açabileceği maddi ve manevi tazminatlar. (Ki bu özel hukuk alanına girmektedir.)
  2. Devletin, hız kurallarına uymadığınız için size karşı başlatacağı kamu davası. (İşte bu konumuza örnek olmaktadır.)

Örnekten de anlaşılacağı üzere, kamu davası açılması için zarara uğrayan kişinin dava açmasına gerek yoktur. Bu iki dava birbirinden tamamen farklıdır. İlk örnekte davalarda uzlaşabilir veya vazgeçebilirsiniz. Ancak ikinci örnekte yani kamu davasında uzlaşma kesinlikle mümkün değildir.

Kamu malına zarar verdiğinizde, yaralamalı kavgaya karıştığınızda, ölüme sebebiyet verdiğinizde, yaralamalı trafik kazasına sebep olduğunuzda vs. hakkınızda kamu davası açılacaktır. Bu örneklerin çoğaltılması mümkün. Örneklerin ortak özelliği; ya devlete ya da toplumun tamamına karşı bir suç işleniyor olması.

Örneğin siz birisini yaraladığınız taktirde, aslında bütün toplumu tedirgin etmiş oluyorsunuz. Devletin görevi de toplum huzurunu sağlamak olduğuna göre, kamu davası açılması gerekliliği rahatlıkla anlaşılabilmektedir.

Disiplin ve tazyik hapsi halleri hariç, hapis cezası öngörülen konularda kamu davasını açma görevi, cumhuriyet savcıları tarafından iddianame yoluyla yerine getirilir.
Yani davaları savcı bu hususa uygun şekilde açar.

Kamu davası görevli savcı tarafından açılan, ve suçtan zarar gören kamunun mağduriyetinin giderilmesi için açılan bir davadır.

Svcı atarafından açılan bu davaya ancak suçtan zarar gören kişi olarak müdahil olarak katılmak mümkündür….

Fakat bu davaya zarar gören olarak katılmak zorunlu değildir…

Kamu Davası Nedir

Kamu davası şikayete bağlı olmayan suçlara ilişkin ceza yargılamasını ifade etmektedir. Suç tipinde şikayet bulunması şartı yer almadığından kolluk güçleri ve savcılık resen yani kendiliğinden ya da ilgililerin ihbarı üzerine harekete geçerek soruşturma sürecinin başlatabilmektedir. Suçun mağdurunun şikayete bağlı olmayan suçlarda şikayetten vazgeçme durumu davanın düşmesi sonucunu doğurmamaktadır.

Kamu davası niteliğinden suçlarda genellikle kamu yararı, genel sağlık, genel ahlak, devletin güvenliği gibi şahıslara bağlı olmayan menfaatlerin söz konusu olduğunu görmek mümkün. Hal böyle olunca devletin güvenliğini veya genel olarak kamunun güvenliğini ilgilendiren meselelerde şikayet aranmaksızın harekete geçilebilmektedir.

Kamu davası nasıl düşer ya da nasıl iptal edilir gibi sorular çokça gelmektedir. Bu davalarda şikayet aranmadığından mağdurun kamu davasında şikayetten vazgeçme dururmu davayı düşürmeyecektir. Ancak suça ilişkin dava veya ceza zamanaşımı sürelerinin dolması kamu davasının düşmesine sebep olacaktır.

Takibi şikayete bağlı olmayan suçlar hangileridir

  • Kasten Öldürme (TCK 81)
  • Kasten Yaralama (TCK 82)
  • Çocuk Düşürme (TCK 100)
  • Şantaj (TCK 107)
  • Haberleşmenin Gizliliğini İhlal (TCK 132)
  • Hırsızlık (TCK 141)
  • Dolandırıcılık (TCK 157)
  • Çevrenin Kasten Kirletilmesi (TCK 181)
    suçları şikayete bağlı olmayan suçlara örnektir.

 Kamu Davasında Şikayet ve Katılma Talebi

Kamu davasına ilişkin bir suçun savcılık tarafından soruşturmasının tamamlanmasının ardından açılan davada mahkeme mağdur veya müştekiyi mahkeme huzurunda dinlemek üzere tebligat çıkartır. Duruşmada mağdur-müştekiye olayı anlatması istenir ve ardından şikayetçi olu olmadığı davaya katılmak isteyip istemediği sorulur.

Kamu davası şikayete bağlı olmayan suçlardan olduğundan burada mağdurun şikayetçi değilim ya da şikayetimden vazgeçtim demese yargılamanın seyri bakımından bir şeyi değiştirmeyecektir. Kamu davası niteliğinde olduğundan şikayet bulunmasa daha mahkeme yargılama sürecine devam edecektir.

Peki davaya katılma ne demektir ? Hakim mağdura davaya katılmak isteyip istemediğini de sorar. Burada davaya katılmak demek mağdurun her duruşmaya gelmek zorunda olduğu anlamına gelmektedir. Katılma talebinde bulunan mağdura yargılamaya ilişkin tebligatlar yapılır ve yargılama sonucunda verilen hükmü temyiz etme yani bir üst merciye taşıma imkanı sağlanır.  Katılma talebi bulunmayan mağdur yargılamanın devamındaki süreçten haberdar olamayacağı gibi mahkemenin hükmünü temyiz etme hakkı da bulunmayacaktır.

Değerli okuyucular burada yer alan bilgiler bilgilendirme amacı taşımakta olup, hukuksal olarak bir bağlayıcılığı yoktur…

Bilgilerin doğruluğu da teyit edilmemektedir…

Bu tür durumla karşılaşmanız durumunda avukatınıza başvurmanız önerilir….

kaynak:http://adaletajans.com, https://www.frmtr.com, https://www.uzmanavukatim.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.