Kalkedon, İstanbul, Kadıköy

Kalkedon, İstanbuldaki Kadıköy ilçesinin Bizans dönemindeki adıdır….

Kalkedon körler ülkesi anlamına gelmektedir….Körler ülkesi denmesinin nedeni ise; avrupa yakası, boğazın kıyıları yada haliç kenarı varken, insanların boğaza daha uzak bir mekan olan Kalkedona yerleşmesi olarak ifade edilmektedir…

İşte Kalkedonun sizlere de ilginç gelecek hikayesi….

Bu gravürde resmedilen Kadıköy’ün, eski ismiyle ‘Kalkedon’un; anıtları ve hatta kalıntıları bile yok artık.Hoş kır evleri, ılıman iklim, bolca çiçek ve meyve… Kadıköy’ün unutulan güzellikleri bunlar

Her daim Bizans’ın gölgesi altında kalan Kalkedon, taşından toprağına dek her şeyiyle Doğu’nun başkentine boyun eğdi. Seyyahların, bir zamanlar Kalkedon’un olduğu kıyılarda geçmişten izler araması nafiledir. Denildiğine göre, bir zamanlar burada Venüs’ün tapınakları varmış ama bugün bundan hiçbir iz yok. Bir zamanlar Yunanları cezbeden ve dini ritüellerine gizem katan Kadıköy, bu kutsal korular, sakin gölgelikler, nasıl bu hale geldi?

Pitoresk bir bölge, hoş kır evleri, ılıman iklim, bolca çiçek ve meyve; ve nihayet, gölgede kaldığı için İstanbul şehrinin genellikle sahne olduğu kargaşa, anlaşmazlık ve katliamlarından kaçma ayrıcalığı… İşte Kadıköy’ün unutulan güzellikleri  bunlar.

GEÇMiŞTEN BUGÜNE 5 MADDEDE KADIKÖY

1- Yeni ülkeler keşfetmeye çıkan Megaralıların bir kısmı, yerleşmek üzere Kalkedon’u seçmişti. Daha sonra gelen grupsa Sarayburnu’na yerleşti ve oradan Kadıköy’e bakarak, “Böyle güzel yer dururken neden oraya yerleştiler? Kör mü bunlar?” dedi. Bu sözler araştırmacı-tarihçi Heredot ile Latin tarihçi Tacikus’un kayıtlarında yer alır. Kadıköy’ün ilk adı, bu olay sebebiyle Körler Ülkesi’dir.

2- ‘Körler Ülkesi’, yani ‘Kalkedon’, Megaralılar tarafından M.Ö. 675 yılında kuruldu. Megaralılar ticaretle uğraşmazdı. Din, onlar için ihtişam ve ün kaynağıydı. Hıristiyanlığa geçtikten sonra da, gelirini ve şöhretini din aracılığıyla sağlamayı sürdürdü. Her zaman dini tartışmaların merkezi oldu.

3- Apollon Tapınağı, kutsal çeşmesi, kahinleriyle ünlenen Körler Şehri, batıl inançlarının peşinden sürüklenen Yunanlar’ın geleceklerini öğrenmeye geldikleri bir yer halini aldı.

4- Evliya Çelebi ünlü seyahatnamesinde, 17’nci yüzyılda Kadıköy’de bir müslüman mahallesi, yedi Rum mahallesi, altı yüz bağın bulunduğunu yazar.

5- İstanbul’un fethinden sonra Kalkedon, II. Mehmed tarafından Hızır Bey’e verildiği için, adının Kadıköy olarak değiştiği sanılıyor.

Gravür manzarasında neler var?

* Koyun dibinde iki ev görüyoruz, bunlar Kadıköy’ün ilk evleri. Arkalarındaysa, Üsküdar’daki Türk mezarlıklarını işaret eden, iki yanı servilerle çevrili uzun yol başlıyor.

*  Şehrin en yüksek kısmı arka planı dolduruyor. Gelenek ve görenekler açısından önem taşıyan her şeyi resmetmeye sadık Melling, kimi kır evlerinin yakınında dans eden bir grup Rum’u gösteriyor.

*  Marmara Denizi’nden İstanbul’a erzak taşıyan denizciler bu kıyıya inmeyi sever, küçük tekneler de burada mola verirlerdi. Gravürdeki yelkenli ve İstanbul’a yönelmek üzere çark eden tekne işte bunlardan biri.

*  Gravürün ortasında ve üçüncü planda düzgün bir yapı göze çarpıyor: III. Selim’in emriyle inşa edilen devasa süvari kışlası.

*  Solda buruna doğru, Padişah’ın eski sarayının olduğu mevkide inşa edilmiş ve köye adını veren bir saray görüyoruz. III. Selim, bu sarayın pencerelerinden, süvarilerin talimlerini izlemekten hoşlanıyordu.

*  Solda uzanan geniş perspektifte Kız Kulesi görünüyor. Arka plandaysa, Avrupa kıyılarındaki Dolmabahçe, Pera ve Tophane var.

kaynak:milliyet