Gelir/Kurumlar VergisiVERGİ MEVZUATI

Hırsızlık ve Dolandırıcılık Sonucu Meydana Gelen Zararların Kurumlar Vergisi Açısından Değerlendirilmesi

SİGORTA MI VERGİ İNDİRİMİ Mİ?

(HIRSIZLIK VE DOLANDIRICILK SONUCU MEYDANA GELEN ZARARLARIN  KURUMLAR VERGİSİ  AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ)

I-GİRİŞ

Hırsızlık ve dolandırıcılık olayları sadece gündelik olayların değil, ticari yaşamında bir parçasıdır. Kurumlar da, hırsızlık sonucu çeşitli varlıklarını kaybedebilirler yada dolandırıcılık sonucunda varlıklarında eksilmeye yol açılabilir.

Hırsızlık ve dolandırıcılık sonucu varlıklarda meydana gelen azalma, olayın boyutuna göre kurumlar açısından önem taşıyacaktır.

Bu bağlamda çok büyük dolandırıcılık olayları sonucu kurumlar yüksek zararlarla karşı karşıya kalabilmektedir.

Vergi kanunlarının hırsızlık ve dolandırıcılık nedeniyle mal varlığında meydana gelen azalmalara karşı yaklaşımı biraz daha tabir yerindeyse acımasızdır.

Bu yazıda kurumlar vergisi mükelleflerinin dolandırıcılık ve çalınma sonucunda mal varlıklarında meydana gelen azalmaların vergi kanunları açısından değerlendirilmesine yer verilecektir.

Bu konuya ilave olarak da, konunun sigorta boyutu üzerinde durulmak suretiyle kurumlar vergisi mükelleflerine farklı bir bakış açısı sağlanmaya çalışılacaktır.

II-HIRSIZLIK VE DOLANDIRICILIKTAN MEYDANA GELEN ZARARLAR

Hırsızlık; ticari icaplar gereği veya mutat muameleler gereği olmaksızın bir malın zilyetlik veya mülkiyetinin hırsızlığa uğrayandan, hırsızlık fiilini icra edene geçmesidir. Hırsızlık sonucu; hırsızlığa konu malın zilyetlik veya mülkiyetine sahip olmanın sağladığı faydalar hırsızlığı gerçekleştiren kişiye geçecektir.

Hırsızlık sonucu uğranılan zararın vergi kanunlarında yer alan hükümler çerçevesinde gider kaydı mümkün bulunmamaktadır.

A-GENEL GİDERLER AÇISINDAN

Mükellefler, ticari faaliyetlerinden elde ettikleri hasılatlarından, yaptıkları genel giderleri KVK’nın 6, 8 ve GVK’nın 40/1. maddeleri hükmü uyarınca dönem karından mahsup edebileceklerdir. Anılan Kanun hükümleri çerçevesinde ticari kazançtan indirilebilecek genel giderler; “ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi” ile ilgili olarak yapılan giderlerdir. Hırsızlık olayı ticari faaliyetin normal icapları çerçevesinde meydana gelmiş bir olay olmadığından, bu nedenle uğranılan zararın mali kârın tespitinde genel gider olarak dönem hasılatından mahsup edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

B- DEĞERİ DÜŞEN MALLAR AÇISINDAN

Değeri düşen mallara ilişkin VUK’un 278. maddesi hükmü şöyledir:

“Yangın, deprem su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutat olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar emsal bedeli ile değerlenir.”

Maddenin tedvin tarzından da anlaşılacağı üzere iktisadi kıymet ve emtiada değer düşüklüğü ticari faaliyet çerçevesinde yapılmış bir işlemden, malın fizyolojik yapısından veya doğal koşullar neticesinde ortaya çıkan afetlerden meydana gelebilmektedir. Ayrıca burada iktisadi kıymet ve mallarda reel bir değer kaybı söz konusu olup bu değer kaybı başka kişilerin uhdesine geçmemektedir. Hırsızlık olayı maddede sayılan işlemlerin hiçbirine girmediğinden, çalınma nedeniyle ortaya çıkan zarar değerleme hükümleri uygulanmak suretiyle ticari kazançtan mahsup edilemeyecektir.

C- FEVKALADE AMORTİSMAN AYRILMASI AÇISINDAN

Bilançonun aktifine kayıtlı (amortismana tabi) bir iktisadi kıymetin hırsızlık sonucu elden çıkmış olması halinde uğranılan zarar (henüz itfa edilmeyen kısım) fevkalade amortisman yoluyla telafi edilemeyecektir. Fevkalade amortismana ilişkin VUK’un 317. maddesi uyarınca bu mümkün bulunmamaktadır.

D-HIRSIZLIK HALİNDE YAPILMASI GEREKEN İŞLEM

Hırsızlığa konu mal işletme adına tescilli bir iktisadi kıymet ise söz konusu iktisadi kıymet, mülkiyetinin halen işletmede olması nedeniyle işletme aktifinden çıkartılamayacaktır. Bu durumda hırsızlık tarihinden itibaren (kıst yapılmak suretiyle) iktisadi kıymetle ilgili olarak ayrılan amortismanlar gider yazılacak ancak KKEG olarak beyanname üzerinde ilgili dönem ticari kazancına eklenecektir. İktisadi kıymetin daha sonra bulunması halinde aradan geçen süreye isabet eden kıst amortismanı KKEG olarak değerlenecektir.

Hırsızlığa konu olan şey işletme adına tescilli değilse, çalınan malın maliyet bedeli, amortismana tabi kıymetlerde kayıtlı net değeri ile değerlenmek suretiyle ortaklara satış gibi (KDV de hesaplanmak suretiyle) işlem yapılması gerekmektedir. Hırsızlık konusu mal daha sonra bulunmuşsa, ortaklara satış olarak gösterilen bedel üzerinden, ortaklar tarafından işletmeye satılan mal olarak değerlendirilmesi uygun olacaktır.

III-KURUMLARDA HIRSIZLIK SİGORTALARI

A-GENEL OLARAK HIRSIZILIK SİGORTALARI

Kurumlar işyerleri ve sair değerlerini hırsızlığa karşı sigortalayabilirler.

Bu sigorta ile poliçede belirlenen sigortalı yerde hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün;

1- Kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlamayla girilerek,

2- Araç, gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanma veya aşma suretiyle girilerek,

3- Kaybolan, çalınan veya haksız yere elde edilen asıl anahtarla veya anahtar uydurarak veya başka aletler veya şifre yardımıyla kilit açma suretiyle girilerek,

4- Sigortalı yerlere gizlice girip saklanarak veya kapanarak,

5- Öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanma veya tehditle, yapılması halinde sigortalı kıymetlerde doğrudan meydana gelen maddi kayıp ve zararlar, teminat altına alınmıştır.

Teminat poliçede belirtilmek şartıyla yukarıda sıralanan riziko gruplarından sadece biri veya birkaçı için de verilebilir.

1-Sigorta Bedelinin Kapsamı

Sigortalıya ve kendisiyle birlikte sürekli oturanlara ve çalışanlarına ait sigortalanabilir kıymetler sigorta kapsamı içindedir.

Sigortalı yerlerde bulunan sigorta konusu kıymetler;

  1. nitelikleri bakımından madde veya gruplara ayrılmış ise bu madde ve gruplardan herhangi birinin içine giren,
  2. tek bir sigorta bedelinde belirtilmiş ise bu bedele ilişkin tanımın içine giren,

her şey poliçede ayrıca belirtilmiş olsun olmasın sonradan edinilmiş olsa dahi sigorta teminatı kapsamı içindedir.

Hırsızlık eylemini gerçekleştirmek amacıyla sigortalı kıymetlerin bulunduğu yerlere girilmesi veya bu yerlerin açılması esnasında verilecek tahribat da sigorta teminatı kapsamındadır.

Sigorta sözleşmesine, teminat altına alınacak kıymetlerin muhafazası için özel hükümler konabilir. Bu taktirde sigortacı, sözkonusu kıymetlerin sigorta sözleşmesinde öngörülen şekillerde saklanmadığını ispat etmedikçe tazminat ödemekten kaçınamaz.

2-Ek Sözleşme ile Teminat Kapsamına Dahil Edilebilecek Kıymetler

Aşağıda sayılanlar teminat kapsamı dışındadır. Ancak, sigorta bedellerinin poliçede ayrıca belirtilmesi kaydıyla ek sözleşme ile teminat kapsamı içine alınabilirler:

1-Kürk ve ipek halı ile sanat veya antika değeri olan tablo, koleksiyon, heykel, biblo, resim, kitap, gravür, yazı, halı ve benzerleri,

2- Model, kalıp, plan ve kroki, ihtira beratı, ticari defter ve benzerleri,

3- Sigorta sözleşmesine konu olan yerler dahilinde bulunan kara, deniz ve hava araçları ile bunların yükleri,

4- İşyeri ile bağlantısı olmayan vitrinlerde sergilenen mallar,

5- Nakit, hisse senedi, tahvil ve kıymetli kağıt ile altın, gümüş ve sair kıymetli maden ile bunlardan mamul eşya, mücevher, değerli taş, inci ve benzerleri,

Sayılabilir.

3-Ek Sözleşme ile Teminat Kapsamına Dahil Edilebilecek Haller

Aşağıdaki hallerden herhangi birinin varlığını fırsat bilerek yapılan hırsızlık, yağma ve bu suçlara teşebbüsten kaynaklanan zararlar sigorta teminatının dışında olup ancak ek sözleşme yapılarak teminat kapsamı içine alınabilirler:

1- Sigorta sözleşmesinde gösterilen yerlerin içinde aralıksız 30 günden fazla kimse bulunmaması,

2- Poliçede gösterilen yerlerde bulunan kıymetlerin bu yerlerden taşınması ve bu yerlerin dışındaki adreslerde tutulması,

3- Grev, lokavt, kargaşalık ve bunların gerektirdiği askeri ve inzibati hareketler,

4- Yangın, yıldırım, infilak, deprem, yanardağ püskürmesi, seylap, fırtına, yer kayması,kar ağırlığı,

5- Sigortalının hizmetinde bulunan kimselerce yapılan hırsızlık ve tahribat,

6- Kıyafet değiştirerek veya salahiyetli olmaksızın sıfat takınarak yapılan hırsızlıklar,

7- Terörist eylemler ve bu eylemlerden doğan sabotajlar.

B-SİGORTA GİDERLERİNİN KURUMLAR VERGİSİ KARŞISINDAKİ DURUMU

Kurumlarin çeşitli risklerini koruma altına almak için yaptırdıkları sigortalar, bir genel gider unsurudur. Sigorta primi ödemesi işletmenin kendi isteği ile yaptırdığı sigorta nedeniyle doğabileceği gibi yasal zorunluluklar gereğide doğabilir.

İşletme aktifinde bulunan, bina, taşıt ve benzeri nitelikte aktif kıymetlerin kaza, yangın, sel basması, hırsızlık vb. gibi risklere karşı sigortalanması nedeniyle tahakkuk ettirilen veya ödenen sigorta primleri genel gider niteliğindedir.

Sigorta giderlerinin ticari kazançtan indirilmesinde dönemsellik ilkesine göre (sigorta süresi dikkate alınarak) ayırım yapılmalı ve gelecek yıllara ilişkin gider kısımları aktifleştirilmelidir. Ancak, taşıma sigortası gibi belli bir süreyi içermeyen sigortalamalara ilişkin giderlerin herhangi bir ayırıma tabi tutulması zorunlu değildir.

IV-DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Hırsızlık ve dolandırıcılık olayları ticari yaşantıda sürekli karşılaşılabilecek olaylar arasındadır. Durum böyleyken vergi kanunları, hırslık ve dolandırıcılığı ticari yaşantının bir parçası olarak görmemektedir.

Hırsızlık olayı ticari faaliyetin normal icapları çerçevesinde meydana gelmiş bir olay olmadığından, bu nedenle uğranılan zararın mali kârın tespitinde genel gider olarak dönem hâsılatından mahsup edilmesi mümkün değildir.

Çalınma nedeniyle ortaya çıkan zarar değerleme hükümleri uygulanmak suretiyle ticari kazançtan mahsup edilemeyecektir.

Durum böyleyken, sigortacılık sektöre kurumlar vergisi mükelleflerinin imdandına yetişmektedir.

Her ne kadar sigortacılık sektöründe hırsızlık sigortaları uygulanmak beraber, dolandırıcılık konusunda gelişmiş bir uygulama bulunmasa da , sözleşmelere bu konuyla ilgili özel hükümler konulabilecektir.

Hırsızlık sigortasıyla ilgili karşılaşılabilecek diğer bir sorun da, sigorta primlerinin ne kadarının gider yazılabileceği sorunu olsada, en azından yapılacak hırsızlık sigortaları, kurumlar vergisi mükelleflerinin mağduriyetini ödedikleri sigorta primlerini gider kaydetmek suretiyle giderme imkanına sahiptir. Olası hırsızlık olaylarında oluşacak risk, sigorta şirketleri tarafından karşılanacaktır.

kaynak: Ömer Köse

Maliye Bakanlığı

Muhasebat Başkontrolörü

Yararlanılan Kaynaklar:

-Altar Arpacı Kurum Kazancından İndirilebilecek Giderler Yaklaşım Yayınları 2007

-Sema Küçük 2007 Yılı Kurum Kazançlarının Vergilendirilmesi 2008

-İslam ÇANKAYA Muhasebecinin El Kitabı 2008

-Hasan YALÇIN, Giderler 3.Baskı, Kasım 1996, Hesap Uzmanları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.