Kamu Mali Yönetim

5018 SAYILI KANUN UYGULAMASI İLE TAŞRA TEŞKİLATLARINDA HARCAMALAR

Bütçe-7

5018 SAYILI KANUN UYGULAMASI İLE TAŞRA TEŞKİLATLARINDA HARCAMALAR (1)
I- GİRİŞ
24/12/2003 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu 01.01.2006 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmıştır. 5538 ve 5628 Sayılı Kanunlarla, geçiş aşamasında bazı aksaklıkların ortaya çıkmasından dolayı bu Kanunda geniş çaplı değişiklik ve eklemeler yapılmıştır. Ancak, 5018 sayılı Kanunun uygulanması esnasında devlet teşkilat yapısında bazı değişikliklerin de gündeme gelmesi öncelikle; kurum ve kuruluşların mali yapısının yeniden şekillendirilmesi gerekmektedir.
Bakanlıkların merkez teşkilatında atıl durumda olan APK’ların Strateji Başkanlıklarına dönüştürülerek aktif görev verilmesi kısmi olarak merkezde toparlanmayı sağlamış, ancak taşra teşkilatlarında böyle bir yapılanmaya gidilmesi ihmal edilmiştir. Taşra teşkilatlarında harcama yetkilisi ve gerçekleştirme memurları yeterli bilgi birikimine sahip olmadıklarından, eski alışkanlıkları ile her türlü ödeme belgesini imzalayarak muhasebe birimlerine göndermeye devam etmektedirler. Ancak; muhasebe yetkililerinin (saymanların) sorumluluklarının, yetkililerin imzası, ödemeye ilişkin ilgili mevzuatında sayılan belgelerin tamam olması, maddi hata bulunup bulunmadığı ve hak sahibinin kimliğine ilişkin bilgilerle sınırlı olduğu unutulmamalıdır. Muhasebe yetkilisinin, bunların haricinde belge iade ve kurumları bilgilendirme görevi olmadığı gibi ödenek üstü, mevzuata ve tertibe aykırı ödeme yapılması durumlarında her hangi bir sorumluluğu da bulunmamaktadır. Muhasebe yetkilisince, iyi niyetle bilgilendirmelerin yapıldığı ancak, bu türden bilgilendirmelere idareler tarafından pek de itibar edilmediği gözlemlenmektedir.
Bu çalışmamızda harcama mevzuatının önemli sac ayaklarından olan (harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri, iç denetim vb) bazı kavramaların ne ifade ettiği ve bunların görev, sorumluk ve yetkilerinin neler olduğu açıklanacak, bölüm sonlarında da bu konulara ilişkin önerilerimiz yer alacaktır.
II- ÖDEMELERDE İÇ VE DIŞ DENETİM
A-İç Denetim
1- Harcama Yetkilileri ve Gerçekleştirme Görevlileri
a- Harcama yetkilisi
5018 sayılı Kanunun:
31’inci maddesine göre; harcama yetkilisi, bütçeyle ödenek tahsis edilen, her bir harcama biriminin en üst yöneticisi olacaktır. Üst yönetici Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslara göre harcama yetkisini devredebilecektir. Ancak harcama yetkisinin devredilmiş olması, yetkiyi devredenin idarî sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Harcama yetkilileri bütçede öngörülen ödenekleri kadar; ödenek gönderme belgesiyle kendisine ödenek verilen harcama yetkilileri ise tahsis edilen ödenek tutarında harcama yapabilecektir.
32’inci maddesine göre; bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alan harcama talimatı vermesiyle mümkün olmaktadır. Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile, diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumlu olacaktır.
70’inci maddesine göre; harcama yetkililerine, kamu zararı oluşturmasa bile bütçelere, ayrıntılı harcama programlarına, serbest bırakma oranlarına aykırı olarak veya ödenek gönderme belgelerindeki ödenek miktarını aşan harcama talimatı verdiklerinde ise her türlü aylık, ödenek, zam ve tazminat dahil, yapılan bir aylık net ödemeler toplamının iki katı tutarına kadar para cezası verilecektir.
b- Gerçekleştirme Görevlileri
5018 Sayılı Kanunun 33’üncü maddesine göre; harcama talimatı üzerine görevlendirilen gerçekleştirme görevlileri, işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler. Görevlendirilen gerçekleştirme görevlileri, 5018 sayılı Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumlu olacaktır.
Aynı kanunun 58inci maddesine göre ön malî kontrol; harcama birimlerinde işlemlerin gerçekleştirilmesi aşamasında yapılan kontroller ile malî hizmetler birimi tarafından yapılan kontrolleri kapsamaktadır. Ön malî kontrol süreci, malî karar ve işlemlerin hazırlanması, yüklenmeye girişilmesi, iş ve işlemlerin gerçekleştirilmesi ve belgelendirilmesinden oluşur. Kamu idarelerinde ön malî kontrol görevi, yönetim sorumluluğu çerçevesinde yürütülecektir.
Aynı kanunun 71’inci maddesine göre de kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edileceği, alınmamış para, mal ve değerleri alınmış, sağlanmamış hizmetleri sağlanmış, yapılmamış inşaat, onarım ve üretimi yapılmış veya bitmiş gibi gösteren gerçek dışı belge düzenlemek suretiyle, kamu kaynağında bir artışa engel veya bir eksilmeye neden olanlar ile bu gibi kanıtlayıcı belgeleri bilerek düzenlemiş, imzalamış veya onaylamış bulunanlar hakkında; Türk Ceza Kanunu veya diğer kanunların bu fiillere ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Ayrıca, bu fiilleri işleyenlere her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dâhil yapılan bir aylık net ödemelerin iki katı tutarına kadar para cezası verilecektir.
Bütçelerden, bir giderin yapılabilmesi belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alınan mal veya yaptırılan iş veya hizmet görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylandıktan sonra gerçekleştirme belgeleri düzenlenerek giderlerin gerçekleştirilmesinde harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesi harcama yetkilisince imzalanıp, tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanacaktır.
Bu aşamalarda görevli olanlar şunlardır.
1- Gönderdiği ödenekle harcama yetkisini devreden üst yönetici,
2- Harcama biriminde yetki devredilen harcama yetkilisi,
3- Harcama talimatı ile görevlendirilen bir ya da birden fazla gerçekleştirme memurlarıdır.
Örneğin; kırtasiye alımı için İl Müdürü tarafından görevli İl Müdür Yardımcısına harcama yetkisi devredilmiştir. Harcama yetkilisince bu alım doğrudan temin limiti içinde olduğu için, onay belgesi düzenleyerek İdari Mali İşler Müdürü’nü, gerçekleştirme memuru olarak görevlendirerek harcama talimatı vermiştir. Görevlendirilen gerçekleştirme memuru tarafından, doğrudan temin alımı için piyasadan fiyat araştırması yapması için kişi veya kişiler görevlendirilmiştir. Piyasa fiyat araştırması yapmakla görevlendirilenler tarafından kırtasiye fiyat teklifleri alınmıştır. Piyasa fiyat araştırma tutanağına bağlı olarak yapılan değerlendirme sonucu A firmasından malın alınması uygun bulunmuştur. Fiyatı uygun bulunan kırtasiye idareye teslim edilmiş olup, ambar memuru tarafından Taşınır Geçici Alındısı düzenlenmiştir. Muayene ve kabul komisyonu tarafından kontrol edilen malın istenilen evsafa uygun olduğunun anlaşılması üzerine, Muayene ve kabul komisyon tutanağı düzenlenerek ambar memuruna gönderilmiştir. Ambar memuru Taşınır Geçici Alındısını alarak yerine Taşınır İşlem fişini düzenleyerek kırtasiyeyi ambara alacak ve Tüketim Malzemeleri Defterine kaydını yapacaktır. İdari ve Mali İşler Müdürü ödeme emri belgesini düzenleyerek, buna onay belgesi, fatura, piyasa fiyat araştırması tutanağı, muayene kabul komisyon raporu ve taşınır işlem fişini ekleyecek, harcama yetkilisinin imzasından sonra hak sahibine ilgili tutarın ödenmesi sağlanarak giderin gerçekleşmesi tamamlanacaktır.
Burada İdari Mali İşler Müdürü, piyasa fiyat araştırması yapan kişi veya kişiler, muayene ve kabul işlemi yapanlar, taşınır işlem fişini düzenleyenlerin tamamı gerçekleştirme memuru olacaklardır.
Gerçekleştirme memurları, yaptıkları iş ve işlemlerden dolayı harcama yetkilisine karşı sorumludurlar. Harcama yetkilileri de bunların yaptıkları iş ve işlemlerin mevzuata uygun olup olmadığı konusunda titizlikle denetim yapmak zorundadır.
Çünkü 5018 sayılı Kanunun 71inci maddesinde, kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilecek kamu zararının, oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edileceği, alınmamış para, mal ve değerleri alınmış, sağlanmamış hizmetleri sağlanmış, yapılmamış inşaat, onarım ve üretimi yapılmış veya bitmiş gibi gösteren gerçek dışı belge düzenlemek suretiyle kamu kaynağında bir artışa engel veya bir eksilmeye neden olanlar ile, bu gibi kanıtlayıcı belgeleri bilerek düzenlemiş, imzalamış veya onaylamış bulunanlar hakkında Türk Ceza Kanunu veya diğer kanunların bu fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, bu fiilleri işleyenlere her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dâhil, yapılan bir aylık net ödemelerin iki katı tutarına kadar para cezası verileceği hükme bağlanmıştır. Denetim görevini yerine getirmediklerinde gerçekleştirme memurları ve harcama yetkililerine 5018 sayılı Kanun ve Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik gereğince adli ve idari soruşturma sonucuna göre de mali cezaların uygulanması cihetine gidilebilecektir.
Harcama yetkilileri de kamu zararı oluşturmasa bile bütçelere, bildirilen ayrıntılı harcama programlarına, Maliye Bakanlığı’nca genelgelerle bildirilen serbest bırakma oranlarına aykırı olarak veya ödenek gönderme belgelerinde belirtilen ödenek miktarını aşan harcama talimatı verdiklerinde, her türlü aylık, ödenek, zam ve tazminat dâhil yapılan bir aylık net ödemeler toplamının iki katı tutarına kadar para cezası verileceği bildirilmiştir. Bu nedenle ödenek gönderme belgesini düzenleyen merkezdeki harcama yetkilisi ve taşrada ödenek gönderme belgesi ile ödenek gönderilen harcama yetkilisinin de bütçe gideri tahakkuk ettirirken evrak üzerine ödenek bulunduğuna dair şerh düşülmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz. Gerçi ödenek üstü harcamaların önüne geçebilmek için Maliye Bakanlığı genelge ile say2000i sisteminde personel gideri, sosyal güvenlik primi, sürekli görev yolluğu, beyiye aidatı ve mahkeme harç ve giderleri haricinde ödemeyi engellemiştir. Diğer taraftan, bu işlemlerin ödenek üstü harcamadan dolayı ilgililerin sorumluluklarını kaldırmayacağı konusunda uyarmıştır.
Harcama yetkilileri ve gerçekleştirme memurların sorumluluk ve cezalarında farklar;
Harcama yetkileri: Gerçekleştirme memuru:
Ödenek üstü harcamadan sorumludur. Ödenek üstü harcamadan sorumlu değildir.
Mevzuattan sorumludur. Mevzuattan sınırlı sorumludur.
Belgelerin gerçekliğinden sorumlu değildir. Belgelerin gerçekliğinden sorumludur.
Kamu zararı olup olmadığına bakılmaz. Kamu zararında kasıt, kusur veya ihmal aranır.
Ödenek üstü harcamada Kamu zararı. Kamu zararı varsa para cezası verilir.
olmasa da para cezası verilir.
Ancak harcama yetkilisi görevini yetki devri ile yazılı olarak yardımcısına devretmişse devreden harcama yetkilisine sadece idari ceza verilir.
Önerimiz:
Taşra teşkilatlarında harcama yetkilisi il müdürü, ilçe müdürü veya ödenek gönderilen birim yöneticisidir. Gerçekleştirme memuru da harcama yetkisine hiyerarşik yapıda en yakın unvanlı memurdur. Bunu Türkiye genelinde Maliye Bakanlığı düzeyinde düşündüğümüz zaman 81 il ve ilçelerinde teşkilatı bulunmaktadır.
Sivas Defterdarlığında merkezde muhakemat, muhasebe, kurumlar saymanlığı, milli emlak, personel, 4 adet döner sermaye saymanlık müdürlüğü, muhasebe ve milli emlak denetmenliği olmak üzere 11 adet tahakkuk dairesi birimi, 16 ilçede muhasebe, milli emlak, muhakemat servisi olmak üzere 48 adet tahakkuk birimi, 1 adet döner sermaye saymanlık müdürlüğü ile birlikte toplam 60 adet tahakkuk birimi bulunmaktadır.
Bunların asli görevleri 178 sayılı K.H.K ile verilen görevleri yapmaktır. Ancak daire amirleri uygulamada gerçekleştirme memurluğu da yapmaktadırlar. Yeteri kadar elemanı olmayan ilçe birimlerinde asli görevlerini dahi yapmakta zorlanan daire amirleri asli görevlerinin yanında bir de gider mevzuatını öğrenmek ve uygulamak zorunda kalmaktadırlar.
Örnek verecek olursak;
Bu birimler ayrı tahakkuk dairesi olarak, aylık ödeme işlemleri yaptıkları takdirde 60 adet ödeme emri belgesi düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak bu tahakkuk daireleri ilçe birimleri dâhil, genel müdürlükler bazında defterdarlık bünyesinde birleştiğinde bunların tahakkuk işlemleri personel veya idari mali işler müdürlüğü tarafından yapılırsa 6 adet ödeme emri belgesi düzenlenecek, bunun sonucunda da kırtasiye ve zaman tasarrufu sağlanacaktır.
Defterdarlık bünyesinde İdari ve Mali İşler Müdürlüğü oluşturulup nitelikli eleman görevlendirilerek alımlar buradan yapılabilir. Bir alım ihalesi merkezde yapıldığı takdirde, ihale dokümanları, işin uzmanı ekip tarafından hazırlanarak hata payı en aza indirgenecektir. Ayrıca ilanlar bir defa verileceğinden ödenecek ilan giderleri azalacak, ihale merkezde yapıldığı takdirde, alım miktarı artacağı için saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenirlik, gizlilik, kamuoyu denetimi, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve kaynakların verimli kullanılması da sağlanabilecektir.
Diğer taraftan bazı kurumların eleman yetersizliğinden dolayı, ilçelerde bir veya birkaç memur ile görev yapılan yerler bulunmaktadır. Eleman yetersizliği nedeniyle fiyat araştırması yapacakların belirlenmesinde, ihale ve muayene kabul komisyonu oluşturulmasında da ilçelerde sorunlar yaşanmaktadır.
Gönderilen ödeme emirleri, tertip (kurumsal, fonksiyonel, finans ve ekonomik kod) olarak gönderilmektedir. Gönderilecek ödeme emirleri İl Müdürlüklerine kurumsal kod bazında toplu olarak gönderilmesi ve ihtiyacın il müdürlüğünce öncelikler göz önünde bulundurularak sıra dahilinde ödeme yapılması daha uygun olacaktır.
Diğer Bakanlıkların teşkilat yapıları da Strateji Başkanlıkları veya İdari ve Mali İşler Daire Başkanlıklarına bağlı olarak illerde mali işler müdürlükleri kurulması gerektiği düşünülmektedir. Bu nedenle, iç ve dış denetimin daha düzenli yapılabilmesi için taşrada il ve ilçe teşkilatlarında yapılan ödemelerin (zorunlu ödemeler hariç) il merkezlerinde kurulacak ve doğrudan üst yöneticiye, strateji başkanlıkları veya idari mali işler daire başkanlıklarına bağlı mali işler müdürlükleri tarafından yapılması daha uygun olacaktır. Uygulamada bu şekilde yapılan uygulamalar da mevcuttur. Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık ocaklarının ödemeleri illerde Sağlık Müdürlüğü’nün İdari ve Mali İşler Müdürlüğü ile İl Jandarma Alay Komutanlıklarının mali şubesi tarafından yapılmakta, burada istihdam edilen personel, sadece mali konularda uzmanlaşmakta ve hata riski azalmaktadır. Ayrıca ilçe teşkilatlarında yeteri kadar personel bulunmaması ve bu personelin asli görevleri dışında mali işler ile uğraşmaları asıl yapmaları gereken işlerin aksamasına neden olmaktadır. Ünlü Selçuklu Veziri Nizam’ül Mülk’ün Siyasetname adlı eserinde “Padişahlar uyanık ,vezirler akıllı olmalıdır. Her devirde iki meşguliyeti bir kişiye, bir meşguliyeti de iki kişiye asla buyurmazlardı; böylece işleri hep parlak ve düzenli idi. Çünkü, iki meşguliyeti bir adama buyurdukları zaman bu iki meşguliyetten biri daima bozuk ve kusurlu olur. Çünkü, eğer bir adam bu görevde gereğince gayret gösterirse, bakımın ciddi olarak ele alırsa, öteki meşguliyette gereğince gayret ve ihtimam gösterirse bu defa mutlaka kusur ve bozukluk meydana gelir. Baktığın zaman iki meşguliyetli olan kimsenin ikisi de hatalı olurlar. O başarısız ve sorumlu bulunur. Amir daima üzülür. Keza ne zaman ki, iki kişiye bir görev buyururlar, bu ona oda buna atar. Netice de o iş daima yapılmamış olur.”(1) demek suretiyle herkesin yapabileceği kadar iş verilmesini ve iş bölümü yapılmasını yüzyıllar öncesinden tavsiye etmiştir.
Maliye Bakanlığı 5018 sayılı kanunda yetkisini kullanarak genel yazı ile Mili Eğitim Bakanlığı bünyesinde yer alan, harcama birimlerinin personel giderleri ve tedavi giderlerini kurumsal bazda birleştirmiş, Sivas il merkezinde Okul Öncesi Öğretim 4, İlköğretim Okulları 105, Liseler 16, Ticaret Liseleri 3, Anadolu Öğretmen Lisesi 1, İmam Hatip Liseleri 2, Halk Eğitim ve Çıraklık Merkezi 2, Özel Rehabilitasyon Merkezleri 4, Paşabahçe İzcilik, Öğretmenevi ve Akşam Sanat okulu 2 olmak üzere 150 tahakkuk birimi için 9 tahakkuk birimi oluşturulmuş, her birim için görevlendirilen memur (mutemet) sayısı 150 den 14 düşmüş, personel, kırtasiye ve zaman tasarrufu sağlanmıştır.
Buna göre;
1- Atanacak harcama yetkilileri, İl müdürlüklerine bağlı mali işlemlerden sorumlu bir müdür yardımcısı ve gerçekleştirme memurluğu yapacak mali işler müdürü ataması yapılmalı,
2- Bu görevlere atanacak olanlar Maliye Bakanlığı ve ilgili bakanlıkların organizasyonu ile eğitim verilmeli ve bunlar Muhasebe Yetkililerinde olduğu gibi sertifikalı harcama yetkilisi ve gerçekleştirme memurluğu ihdas edilmelidir.
3- Sertifikası olmayan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme memuru atanmamalıdır. Yine bunlar maliye, muhasebe, iktisat, hukuk ve işletme gibi okul mezunlarından atanması şartı getirilmelidir.
4- Bunlar izinli olduğu takdirde harcama yetkililiğine gerçekleştirme memuru, gerçekleştirme memurluğuna mali işler müdür yardımcısı veya şefi görevlendirilmesi,
5- Mali işlerden sorumlu il müdür yardımcısı, mali işler müdürü ve personelinin bağımsız ve doğrudan merkez teşkilatına bağlı olması,
6- İl müdürlüklerinin bunlardan sadece ihtiyaçlarını talep etmeleri,
7- Üst yönetici tarafından harcama birimleri kurumsal bazda birleştirilerek, ödenek gönderme belgeleri düzenlenmesi,
daha uygun olacaktır.
2) İç Denetçi
Kamu idareleri, 5018 sayılı Kanunun 64’üncü maddesinde belirtilen görevleri yapmak üzere iç denetçileri atamaktadırlar.
Yeterli ve etkili bir kontrol sisteminin oluşturulabilmesi için;
1- Mesleki değerlere ve dürüst yönetim anlayışına sahip olunması,
2- Mali yetki ve sorumlulukların bilgili ve yeterli yöneticilerle personele verilmesi,
3- Belirlenmiş standartlara uyulmasının sağlanması,
4- Mevzuata aykırı faaliyetlerin önlenmesi,
5- Kapsamlı bir yönetim anlayışı ile uygun bir çalışma ortamının ve saydamlığın sağlanması,
Bakımından ilgili idarelerin üst yöneticileri ile diğer yöneticileri tarafından görev, yetki ve sorumluluklar göz önünde bulundurulmak suretiyle gerekli önlemler alınması gerekmektedir.
İç kontrolün amacı;
1-Kamuya ait gelir, gider, varlık ve yükümlülüklerinin etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde yönetmek,
2- Kamu idarelerinin kanunlara ve diğer düzenlemelere uygun olarak faaliyet göstermek,
3- Her türlü mali karar ve işlemlerde usulsüzlük ve yolsuzluğu önlemek,
4- Karar oluşturmak ve izlemek için düzenli, zamanında ve güvenilir rapor ve bilgi edinmek,
5- Varlıkların kötüye kullanılması ve israfını önlemek ve kayıplara karşı korumak,
olmalıdır.
İç kontrol;
1- İdarenin amaçlarına, belirlenmiş politikalara ve mevzuata uygun olarak faaliyetlerin etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde yürütülmesi,
2- Varlık ve kaynakların korunması,
3- Muhasebe kayıtlarının doğru ve tam olarak tutulması,
4- Malî bilgi ve yönetim bilgisinin zamanında ve güvenilir olarak üretilmesi,
İşlemlerini sağlamak üzere idare tarafından oluşturulması gereken organizasyon, yöntem ve süreçle iç denetimi kapsama alanına giren malî ve diğer kontroller bütünü olmalı ve mutlaka oluşturulmalıdır.
Kamu idarelerinin denetimi; iç denetçiler tarafından yıllık olarak hazırlanan, üst yönetici tarafından onaylanan iç denetim programına göre yapılır. Bu program hazırlanırken üst yöneticinin önerileri de dikkate alınır.
İç denetçiler,
Kamu idarelerince kaynakların etkili, ekonomik ve verimli kullanılması bakımından incelemeler yapar. İdarenin yapmış olduğu harcamalarının, mali işlemlere ilişkin karar ve tasarruflarının, amaç ve politikalara, kalkınma planına, programlara, stratejik planlara ve performans programlarına uygunluğunu denetler ve değerlendirmesini yaparlar. Mali yönetim ve kontrol süreçlerinin sistem denetimini yapar ve bu konularda üst yöneticiye önerilerde bulunurlar.
Harcama sonrasında harcamaların mevzuata uygunluk denetimi yaparlar. Denetim sonuçları çerçevesinde iyileştirmelere yönelik önerilerde bulunurlar. Denetim sırasında veya denetim sonuçlarına göre soruşturma açılmasını gerektirecek bir duruma rastlandığında, ilgili idarenin en üst amirine bildirme görevlerini yerine getirirler.
İç denetçi bu görevlerini yerine getirirken görevinde bağımsızdır. İç denetçiye asli görevi dışında hiçbir görev verilemez ve yaptırılamaz. İç denetçiler, raporlarını doğrudan üst yöneticiye sunar. İç denetçiler tarafından hazırlanan raporlar üst yönetici tarafından değerlendirildikten sonra gereğinin yapılması için ilgili birimlere ve mali hizmetler birimine verildikten sonra İç denetim raporları ile bu raporlar üzerine yapılan işlemler, üst yönetici tarafından en geç iki ay içinde İç Denetim Koordinasyon Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir.
Önerimiz :
İç denetçiler tarafından üst yönetici adına yapılacak denetimlerde taşra teşkilatlarının da denetim ve teftişi yapılmalıdır.
İl merkezlerinde Valiliklere bağlı, ataması Başbakanlık tarafından yapılan iç denetçilerin atanması da düşünülebilir. Bu sayede ödemeler sürekli denetim altında tutulduğundan hata yapma riski azalacağı gibi kasten yapılacak kamu zararlarının önüne geçileceği ve daha fazla verim alınacağı düşünülmektedir.
Ayrıca iç denetçilerin nitelikleri ve atamaları düzenleyen 5018 sayılı Kanunun 65’inci maddesi (b) bendinde “Kamu idarelerinde denetim elemanı olarak en az beş yıl veya İç Denetim Koordinasyon Kurulunca belirlenen alanlarda en az sekiz yıl çalışmış olmak” şartı aranmaktadır. Kanun maddesi metnine “veya İç denetim Koordinasyon kurulunca belirlenen alanlarda en az beş yıl müdür yardımcısı ve müdür olarak çalışmış muhasebe yetkilisi sertifikası almış saymanlık müdürleri” ibaresi eklenebilir ya da saymanlık müdür ve müdür yardımcılarının iç denetçilik sınavına girebilmesi sağlanabilir. Şöyle ki iç denetim, uygulamayı yapanlar tarafından yapıldığı takdirde ödeneklerin etkili verimli ve ekonomik şekilde kullanılması sağlanabilir.

Erdoğan Yıldıraner

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.