FİNANSAL MUHASEBEGÜNCEL HABERLERİnşaat Muhasebesi / Maliyet Muhasebesi

Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşlerinde Vergi Kesintisi

inşaat-6

YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARMA İŞLERİNDE VERGİ KESİNTİSİ

I-GİRİŞ

İnşaat ve onarım işleriyle uğraşan işletmelerin yapmış oldukları faaliyetlerle ilgili, kendilerine yapılan ödemelerdeki vergilendirme rejimi özellik gösterir.
Konunun özellik gösteren kısımları gelir vergisi kanunu ve damga vergisi kanununda yer alan hükümlerdir.
Yıllara yaygın inşaat işlerinden elde edilen kazancın kazanca dahil edilmesi geçici kabul tutağının imzalanması veya işin fiilen teslim alınmasıyla birlikte olacağı bilinmektedir.
Öte yandan yıllara yaygın inşaat ve onarım işi yapan firmaların işi bitirmeden önce elde ettiği gelirler, doğal olarak vergi dışı bırakılmamıştır. Bu noktada, hem vergilendirmedeki gecikmeyi telafi etmek, hem de müteahhidin vergi ödemesi gereken dönemdeki mali yükünü azaltmak amacıyla, yıllara yaygın inşaat ve onarma işlerinde vergi kesintisi esası kabul edilmiştir.
Bu yazıda yıllara yaygın inşaat ve onarma işlerinde vergi kesintisi üzerinde durulacaktır.

II-YASAL MEVZUAT

Gelir Vergisi Kanununun 42’ inci maddesinde;
“BİRDEN FAZLA TAKVİM YILINA SİRAYET EDEN İNŞAAT VE ONARMA İŞLERİ:
Madde 42 – (Değişik madde: 24/12/1980 – 2361/30 md.)
Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir.
Mükellefler bu Madde kapsamına giren hallerde her inşaat ve onarım işinin hasılat ve giderlerini ayrı bir defterde veya tutmakta oldukları defterlerin ayrı sayfalarında göstermeye ve düzenleyecekleri beyannameleri işlerin ikmal edildiği takvim yılını takip eden yılın (Değişik ibare: 04/06/2008 – 5766 S.K./8.mad) Mart ayının başından yirmibeşinci günü akşamına kadar vermeye mecburdurlar.” Denilmiştir.

Gelir vergisi kanununun 94’ ncü maddesinde;
“VERGİ TEVKİFATI:
Madde 94 – (Değişik madde: 26/12/1993 – 3946/22 md.)
Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zırai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.
1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci Maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,
2. Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç);
a) 18 inci Madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden,
b) Diğerlerinden,
3. 42 nci Madde kapsamına giren işler dolayısıyla bu işleri yapanlara (kurumlar dahil) ödenen istihkak bedellerinden,
…” denilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 15/1- maddesinde;
“Vergi kesintisi
MADDE 15- (1) Kamu idare ve kuruluşları, iktisadî kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, ziraî kazançlarını bilânço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler; kurumlara avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben yaptıkları aşağıdaki ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben % 15 oranında kesinti yapmak zorundadırlar:
a) Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri.
…” denilmiştir.
Bu çerçevede, senelerle sari inşaat işi yapanlara yukarıda sayılan kurumlarca yapılacak ödenelerde vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

III-VERGİ KESİNTİSİ UYGULAMALARI

A-GELİR VERGİSİ KESİNTİSİ

1-Hesaben Ödeme ve Vergi Kesintisi

Gelir Vergisi Kanununun 96’ ıncı maddesinde;
“VERGİ TEVKİFATINDA UYULACAK ESASLAR:
Madde 96 – (Değişik fıkra: 31/12/1982 – 2772/11 md.) Vergi tevkifatı, 94 üncü Madde kapsamına giren nakten veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu Maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.
(Değişik fıkra: 24/12/1980 – 2361/66 md.) Vergi tevkifatı, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır.”
Denilmiştir.
Kanun hükmü çerçevesinde, vergi kesintisi sadece nakden yapılan ödemelerde değil, hesaben yapılan ödemelerde de kesilmesi gerekir.
Hesaben ödemeden söz edilebilmesi için, vergi kesintisine tabi kazancı (istihkakları) ödeyenleri istihkak sahiplerine (müteahhitlere karşı borçlu durumda gösteren herhangi bir kayıt veya işlemin varlığı yeterlidir. Örneğin hak ediş raporlarının düzenlenmesi, iş hasılatı ile ilgili fatura kesilmesi, bu faturaların defterlere kayıt edilmesi gibi.
Esasen yapılan işe bağlı olmayarak ödenen avans ödemeleri vergi kesintisine tabidir. Yapılan işe bağlı olarak düzenlenen hak ediş raporlarına göre yapılan nakdi istihkak ödemeleri de vergi kesintisine tabidir.
Hak ediş raporları düzenlendiği halde, nakden ödeme yapılmamışsa, GVK 96’ ıncı madde uyarınca hak ediş raporları istihkakları ödeyenleri müteahhitlere karşı borçlu durumda gösteren bir işlem olduğundan hesaben ödemenin bir göstergesidir.
Nakdi ödeme sonraki aylarda yapılacaksa, vergi kesintisinin hak ediş raporlarının düzenlendiği tarih itibariyle yapılması ve beyan edilmesi gerekir.

B-AVANSLARDA VERGİ KESİNTİSİ

Gelir Vergisi Kanunu 94’ üncü maddesi ile, 5520 sayılı KVK 15.madde de avans olarak yapılan ödemelerden vergi kesintisi yapılması gerekir. Geçici hak ediş ödemeleri inşaaın finansmanı amacıyla yapılan ödemelerdir ve gerçekte yapılan işle bağlantılı avans niteliği taşımaktadır. Bu nedenle de avanslardan gelir vergisi kesintisi yapılması gerekir.
Avansların müteahhide doğrudan ödenmeksizin, toplu halde demir, çimento gibi malzeme satın alımında yada ithalat için akreditif açmada kullanılmak üzere müteahhit adına idarece ilgili müessese ve bankalara yatırılması halinde de, aynı şekilde kesintiye tabi tutulacaktır.

B-DAMGA VERGİSİ KESİNTİSİ

Damga vergisi esas itibariyle medeni ve ticari kağıtların düzenlenmesi ve kullanılması sırasında alınan bir “hukuki işlem” vergisidir. Ancak vergi işlemden değil, işlemlerin kanıtlanmasına yarayan kağıtların düzenlenmesi halinde alınmaktadır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1. maddesinde;
“Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga Vergisine tabidir.
Bu kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan (Değişik: 5228/59-4/a md.) (Yürürlük: 31.7.2004) belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.
…” denilmiş,
Kanuna bağlı 1 SAYILI TABLO da ise
I. Akitlerle ilgili kağıtlar
A. Belli parayı ihtiva eden kağıtlar:
1. Mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknameler (Binde 7,5)
II. Kararlar ve mazbatalar
2. (5766 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin (c) bendiyle
değişen fıkra, Yürürlük: 06.06.2008)İhale Kanunlarına
tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz
kurumların her türlü ihale kararlar(**) (Binde 4,5)

IV. Makbuzlar Ve Diğer Kağıtlar
1.Makbuzlar:
a) Resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler (avans olarak yapılanlar dahil) nedeniyle, kişiler tarafından resmi dairelere verilen ve belli parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetleri ile bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtlar (Binde 7,5)” oranında damga vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.

Hak ediş ödemelerinden Damga Vergisinin matrahı, o hak edişle ilgili avans teminatı, gecikme cezası, SSK primi, gelir vergisi, fon payı gibi kesintiler yapılmadan imalat tutarı+ihzarat tutarı, birim fiyat farkları ve malzeme fiyat farkları toplamından oluşur.

Konuyla ilgili olarak yayınlanan 4,10,11 ve 30 seri nolu Damga Vergisi Genel Tebliğlerinde gerekli açıklamalar yapılmıştır. Bu düzenlemeler çerçevesinde, hak edişlerle ilgili damga vergisi yükümlülüğü aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

1- Üzerinde belli parayı ihtiva eden her türlü sözleşmeler, her bir nüshası binde 7,5 oranında damga vergisine tabidir.
2-Hakediş ödeme evrakları (ödeme emri belgesi) binde 7,5 oranında damga verigisine tabidir. Bu vergi avans olarak yapılacak ödemelerde de kesilmesi gerekir.
3-Resmi daireler dışında kalan gerçek ve tüzel kişilerce yaptırılan inşaat ve onarım işlerine ilişkin ödemelerde sadece avans ödemeleriyle ilgili olarak düzenlenen makbuzların binde 7,5 oranında damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Kesin hak ediş ödemelerinde ise herhangi bir damga vergisi kesintisi yapılmaması gerekir( Mehmet ŞENLİK İnşaat Muhasebesi Maliye ve Hukuk Yayınları).

C-SÖZLEŞMESİNE GÖRE YILLARA YAYGIN OLMAYAN İNŞAATIN İZLEYEN YILA TAŞMASI DURUMUNDA VERGİ KESİNTİSİ

İnşaat ve onarım işinin ne zaman biteceği, işe başlarken bilinmektedir. Bu nedenle, yıllara yaygın olmayacak yani bir yılı aşmayacak olan inşaat işiyle ilgili olarak vergi kesintisi yapılamaması gerekir.
Sözleşmesine istinaden birden fazla takvim yılına yaygın olmayan ve bu nedenle vergi kesintisi yapılmayan inşaat ve onarım işinin herhangi bir nedenle (geçici kabulun gecikmesi, süre uzatımı gibi nedenlerle tamamlanamayarak ertesi yıla taşması halinde, bu konuda taraflar arasında yeniden düzenlenen “sözleşmenin düzenlendiği tarihten itibaren” ödenecek istihkaklardan gelir vergisi kesintisi yapılması gerekir.
Konuyla ilgili olarak Muhasebat Genel Müdürlüğünce yayınlanan 18 Sıra Nolu Genel Tebliğde;

“I- HAKEDİŞLERDEN YAPILACAK KESİNTİLER
A- YILLARA SARİ İNŞAAT VE ONARIM İŞLERİNDE HAKEDİŞLERDEN
YAPILACAK VERGİ KESİNTİLERİ
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun değişik 42 nci maddesinde birden fazla takvim yılına taşan inşaat ve onarım işlerinde kar veya zararın işin bittiği yıl kat’i olarak tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri sayılarak mezkûr yıl beyannamesinde gösterileceği;
44 üncü maddesinde ise inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın düzenlendiği tarihin, diğer hallerde ise işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin, bitim tarihi olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinde, 42 nci madde kapsamına giren işler dolayısıyla bu işleri yapanlara (Kurumlar dahil) ödenen istihkak bedellerinden vergi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre;

1- 193 sayılı Kanunun 42 nci maddesi kapsamına giren işler dolayısıyla bu işleri yapanlara (Kurumlar dahil) ödenen istihkak bedellerinden, 94 üncü madde uyarınca belirlenen oranda gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

2- Sözleşmesine göre yılı içerisinde bitirilmesi gereken inşaat ve onarım işinin, her ne sebeple olursa olsun yılı içerisinde bitirilemeyerek, idarece ek süre verilmesi ve bu sürenin ertesi yıla taşması halinde;

a) Ek süre ile ilgili kararın verildiği tarihten,

b) Ek süre verilmemiş olmakla birlikte işin bitiminin ertesi yıla taşması halinde ise ertesi takvim yılı başından itibaren,
ödenecek istihkak bedelleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
…” Denilmiştir.

IV-DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinde gelir vergisi ve damga vergisi kesintisine ilişkin durumlar yukarıda açıklanmıştır.
Buna ilave olarak vergi kesintisi yaparken aşağıdaki hususlara da dikkat edilmesi gerekir.Yap/Sat şeklinde sürdürülen özel inşaatlar vergi kesintisi uygulamasına tabi değildir. Sadece gerçek kişi yükümlüler değil, kurumların aldıkları hakedişlerden de yukarıdaki kesintiler yapılacaktır. Avans ödemelerinden de yukarıda belirtilen kesintiler yapılacaktır. Aynı yıl başlayıp, aynı yılda tamamlanan inşaat/taahhüt ve onarım işleri vergi kesintisine tabi tutulmayacaktır.
Süresi bir yıldan az da olsa, başladığı yılda tamamlanmayan (sonraki yıl sarkan) inşaat/taahhüt ve onarım işleri vergi kesintisine tabi tutulacaktır. İşin bir bölümü TAŞERON firmaya verilmiş, iş yıllara sarkıyor ise; Taşeron firmaya yapılan hakediş ödemelerinden de yukarıdaki kesintiler yapılacaktır. Başlangıçta yıllara yaygın olmayan inşaat/taahhüt ve onarım faaliyetleri, sonradan yıllara yaygın duruma gelmişlerse; bu duruma geldiği tarihten sonraki hakedişler üzerinden yukarıdaki kesintiler yapılacaktır.
Tahakkuk etmiş olmasına rağmen, tahsil edilmeyen hakedişlerden yukarıda belirtilen kesintiler yapılmayacaktır. Nakit olarak yapılan tahsilatlarla birlikte, hesaba geçme şeklinde tahsilatlar da vergi kesintisine tabi tutulacaktır.
Hakedişler kapsamında ödenmekte olan fiyat farkları da vergi kesintisine tabi tutulacaktır.

YARARLANILAN KAYNAKLAR:
-Prof.Şükrü KIZILOT İnşaat Muhasebesi Vergilendirilmesi Yaklaşım Yayınları 2008
-İnşaat Muhasebesi Mehmet ŞENLİK Maliye Hukuk Yayınları 2007
-İnşaat Muhasebesi Kazım YILMAZ Ceka Yayınları 2006
-Şenol Babuşçu, Adalet Hazar, Av.İlhan BİÇER, Ayhan ERKARA Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Akademi Yayınları 2007

-Atilla İNAN E.Sayıştay Uzman Denetçisi YILLARA YAYGIN YAPIM VE ONARIM İŞLERİNDE VERGİLENDİRME http://www.sayistay.gov.tr/yayin/dergi/dergi3.asp?id=461

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.