GÜNCEL HABERLERKamu Mali YönetimMALİYE MEVZUATI

Kamu Kesiminde Üretilen Mal ve Hizmetler Nelerdir?

Kamu sektörü üretim çeşitleri ve hedefleri açısından bir çok bakımdan özel sektörden ayrılır…

Özel sektör kuruluşlarının tek hedefi kar etme ve bu doğrultuda organizasyonlar kurmak iken, kamu sektörünün kar elde etmekten çok daha farklı amaçları vardır….

Kamu sektörü tarafından üretilen mal ve hizmetler temel olarak 3 kısma ayrılır….

Bu kısımlar 1-Kamusal mallar, 2, Yarı Kamusal Mallar ve 3-Özel mallar olarka ifade edilebilir….

Bu mal türleri doğru olarak anlaşıldıktan sonra,kamu tarafından üretilen ya da üretilmesi gereken mal ve hizmetler daha doğru olarak anlaşılacaktır…..

İşte detaylar…..

KAMUSAL MAL VE HİZMETLER

Kamu kesimi ve özel sektör topluma birçok mal ve hizmet sunmaktadır. Bu mal ve hizmetler sunulurken, kamu kesimi ve özel kesim farklı amaçlar güdmektedirler. Kamu kesimi ve özel sektör mal ve hizmet sunarken farklı mekanizmalarla talepleri alırlar ve buna uygun olarak mal veya hizmet üretirler. Kamu kesimi ve özel kesimin dışında üretilen mal ve hizmetler de mevcuttur. BU mal ve hizmetler, toplumların bir araya gelmesiyle oluşturdukları mal ve hizmetlerdir ve genellikle uluslararası kuruluşlar aracılığı ile dünyaya sunulurlar.

Üretilen mal ve hizmetleri 3 başlık altında toplayabiliriz. Bunlar:

Tam Kamusal Mal ve Hizmetler
Yarı Kamusal Mal ve Hizmetler
Özel Mal ve Hizmetler

A-Tam Kamusal Mal ve Hizmetler

Tam kamusal mal ve hizmetler sadece devlet ve kamu kesimi tarafından sunulmaktadırlar. Bu mal ve hizmetler özel kesim tarafından sunulmazlar. Bu Mal ve Hizmetler genellikle ülkenin tamamında sunulur ve tüm toplum bu mal ve hizmetlerden faydalanır. Tam Kamusal Mal ve hizmetlerin çeşitli belirgin ayırt edici özellikleri bulunmaktadır. Bunları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.

1-Faydaları Bölünemez.
2-Talepler belli değildir.
3-Fiyatlandırılamazlar.
4-Kamusal Fayda Söz konusudur.
5-Kar amacı güdmezler.
6-Finansmanı devlet ve kamu kesiminin gelirleriyle yapılır.
7-Bu malların tüketimlerinde rekabet yoktur.
8-Tüketimi Zorunlu tutulabilir.

Tam Kamusal mal ve hizmetler toplumun tamamına sunulur. Herhangi bir toplum üyesinin bu mal ve hzmetlerden ne kadar faydalandığı belli değildir. Faydası toplumun genelinedir. Birey bazına indirgenmesi mümkün değildir. Bu mal ve hizmetleri bireyler devlet tarafından kesin sunulacağını bildikleri için talep etmezler. Talep oluşmadığı için herhangi bir fiyatlandırma da söz konusu değildir. Bu mal ve hizmetlerin neler olacağı ve hangi miktarlarda üretileceği siyasal karar alma mekanizmasında belirlenir. Siyasal karar alma mekanizması ise kısaca seçimlerde bireylerin parti programlarını oylamasıyla belirlenir. Bu mal ve hizmetleri üreten kamu kesimi kar amacı güdmez, burada amaç sosyal fayda sağlamaktır. Bu mal ve hizmetlerin finansmanları kamu kesiminin toplayacağı vergi ve vergi benzeri gelirlerle sağlanır. Bu mal ve hizmetlerin tüketiminde bireyler arasında rekabet oluşmaz. Çünkü diğerinden daha fazla faydalanıp faydalanmadığının belirlenmesine imkan yoktur. Ayrıca gerekli görüldüğü takdirde bu mal ve hizmetlerin tüketimi devlet tarafından zorunlu tutulabilir.

Tam Kamusal Mal ve Hizmet Örnekleri: Deniz Feneri, Adalet, Güvenlik, Diplomasi, …….

B-Yarı Kamusal Mal Ve Hizmetler:

Yarı kamusal mallar, bölünebilme, tüketimden dışlanabilme ve dolayısıyla belli bir fiyatla arz edilebilme özelliklerine sahip olma açısından özel mallara benzeyen, fakat aynı zamanda özel mallardan farklı olarak toplumsal açıdan önemli boyutlarda pozitif dışsallıklara sahip olan mallardır.
Yarı kamusal mal ve hizmetler, üretimde ve tüketimdeki yarattıkları bu pozitif dışsallıkları nedeniyle, piyasada üretilip pazarlanması ve dolayısıyla fiyat karşılığı tüketiciye sunulması olası olduğu halde, aynı zamanda kamu üretim birimlerince de üretilirler veya türüne, miktarına, kalitesine ve fiyatına devlet müdahalesi olabilmektedir. Zira bu mal ve hizmetlerin faydası, onu tüketen kişilerin dışına da yayılır. Üçüncü kişiler veya toplumun tümü de bundan yarar sağlayabilir. Toplumun sağladığı yarar için de bölünmezlik özelliği geçerli olduğundan bu malı üretebilecek özel teşebbüs, kar maksimizasyonu nedeni ile faydayı yansıtan kişisel talep oranında, üretim faaliyetlerini buna göre ayarlayacaktır. Bu durumda da toplumsal yarar dikkate alınmadığından, üretim yetersizliği olabilecektir. Bu tür mal ve hizmetlerin tüketimiyle elde edilen içsel fayda, malı direkt olarak tüketen kimsenin fayda fonksiyonuna; dışsal faydası ise diğer kişilerin fayda fonksiyonuna girmektedir. Ancak, tam kamusal malın tüketiminin neden olduğu dışsal fayda toplumun bütün bireylerine yayıldığı halde, yarı kamusal malların dışsal faydaları sınırlı sayıdaki bireylerin fayda fonksiyonuna girmektedir.

Eğitim hizmetleri ilk bakışta sadece o hizmetten yararlanana fayda sağlamış gibi görünür. Örneğin yüksek öğrenim kurumlarında okuyan bir kimse bu hizmetten yararlanmış, okuyamayan kimse ise yararlanamamıştır. Bu suretle bu hizmetten yararlanan kimse özel bir fayda sağlamıştır. Eğitimin sosyal faydası ve maliyeti bu alana devletin müdahalesini kaçınılmaz kılmakta ve devlet bu malların finansmanını tam kamusal mallarda olduğu gibi büyük ölçüde vergilerle karşılamaktadır. Devletin eğitim hizmetlerinden faydalananlar bunun karşılığında bir takım ödemeler (harç gibi) yapmaktadırlar. Toplum içinde eğitilmiş insanların artması, eğitilene sağladığı özel faydanın yanı sıra topluma da sosyal bir fayda sağlar. Çünkü, bir ülkenin iktisadi, sosyal, politik ve ekonomik bütün problemlerinin çözümünde eğitilmiş iş gücü hacminin büyük bir etkisi vardır.
Sağlık hizmetleri için de benzer şeyler söylenebilir. Ekonomide üretimin artması, refah seviyesinin ve hayat kalitesinin yükselmesi en önemli üretim faktörü olan iş gücünün diğer bir ifadeyle insanın sağlıklı olmasıyla mümkündür. Kişiler hasta olmaları halinde, devletten sağlık hizmetleri talep etmekte, verilen hizmetin karşılığında bazı ödemelerde bulunmakta böylece ortaya çıkan olumlu sonuçtan hem kendileri hem de toplum yararlanmaktadır. Burada devletin görevi, topluma sunduğu bu tür mal ve hizmetlerin fiyatını tespit ederken belirli amaçları göz önünde bulundurmasıdır. Piyasa fiyatlarının altında belirlenecek fiyatlar, potansiyel eğitim ve sağlık hizmetleri talebinin açığa çıkmasında rol oynayacaktır. Çünkü yarı kamusal mal ve hizmet özelliği bulunan sağlık konusunda hem hizmet etkinliği hem de fiyatlar açısından devlet müdahalesi olmazsa, sağlık hizmetlerinin özel faydası ile sosyal faydası ve özel maliyeti ile sosyal maliyeti arasında toplum aleyhinde bir fark ortaya çıkabilmektedir.

Yarı kamusal mal ve hizmetleri de ulusal ve bölgesel düzeyde ele almak mümkündür. Mal ve hizmetlerin üretimi veya tüketiminde ortaya çıkan dışsallıklar ülkenin tümüne yayılabilir. Koruyucu sağlık hizmetleri buna örnek gösterilebilir. Bu tür mal ve hizmetler ulusal düzeydeki yarı kamusal mal ve hizmetlerdir.
Yarı kamusal mal ve hizmetlerin bazılarının üretim veya tüketiminin neden oldukları dışsallıklar, bölgesel sınırlar içinde kalır. Su, kanalizasyon, itfaiye, park vb. hizmetler bölünebilir ve fiyatlanabilir özelliği nedeniyle özel firmalarca üretilebilmekle birlikte, yarattığı dışsallıkların, toplumsal yaşantıyı önemli ölçüde etkilemesi nedeniyle genellikle kamu sektörü tarafından üretilir. Faydası bölge düzeyine yayıldığından da yerel yönetimler bu hizmetleri daha etkin yapabilir. Bu durum mal ve hizmetlerin bedava sunulması anlamına gelmez, hizmetten yararlananlar bunun karşılığında bir bedel ödeyebilir. Bu bedelin maliyet ve kar esasına dayalı bir piyasa fiyatı olması gerekmez.

Yarı Kamusal Mal ve Hizmetler genellikle kamu kesimi tarafından sunulur. Bazı alanlarda özel kesimin bu malv e hizmetleri sunduğu da görülmektedir. Ancak özel kesim , yarı kamusal mal ve hizmet ürettiği konularda genellikle konu ile ilgili olarak devletten ruhsat ve veya özel izin almaktadır. Yarı kamusal mal ve hizmetler genellikle toplumun tamamına değil, bireylere sunulurlar. Ancak bu mal ve hizmetlerden toplumun elde ettiği fayda bireylerin elde ettiği faydadan daha fazladır. Örneğin, bir kimse, tıp eğitimi alıp doktor olduğunda kendi hayatını devam ettirecek gelir elde eder. Ancak salgın hastalığa sahip bir kimseyi tedavi etmesi toplumdaki diğer bireylerin sağlıklarını da korumuş olur. Toplumda birçok kişiyi tedavi ederek sağlıklı yaşamalarını sağlar. Görüldüğü üzere birey almış olduğu tıp eğitimiyle bir fayda elde ederken toplum bu bireyin eğitimi dolasıyla daha fazla fayda sağlamış olur.

Yarı Kamusal Mal ve Hizmetler genellikle ülkenin tamamında sunulan hizmetlerdir. Yarı kamusal mal ve hizmetlerin genel özellikleri aşağıdaki gibidir:

1-Faydaları Bölünebilir
2-Fiyatlandırabilirler
3-Talep ortaya çıkar
4-Hem bireysel hem kamusal fayda söz konusudur.
5-Tüketimlerinde rekabet söz konusudur.
6-Tüketimleri Zorunlu tutulabilir.

Yarı kamusal mal ve hizmetlerin faydaları bölünebilir. Çünkü yarı kamusal mal ve hizmetlerden hangi bireyin ne derecede faydalandığı bellidir. Bu mal ve hizmetler fiyatlandırılabilirler. Ancak fiyatları bazen yararlanılan mal ve hizmetin değerinden fazla, bazen de düşüktür. Örneğin pasaport harcında yararlanılan hizmetten yüksek, üniversite harçlarında ise yararlanılan hizmetten düşüktür. Bu mal ve hizmetlerin tüketilmesinde talep mekanizması ve siyasal karar alma mekanizması etkindir. Şöyle ki, bireyler eğitimlerini özel okulda ve devlet okulunda alabilirler. Bunun için talepte bulunabilirler. Özel okulda almak istediklerinde belirli bir ücret ödemeyi de kabul ederler. Devlet okullarında ise belli bir bedel ödemezler. Bireyler özel okul isteklerin talep mekanizması ile yerine getirirlerken, devlet okullarından yararlanma isteklerini siyasal karar alma mekanizmasıyla yerine getirirler. Bu mal ve hizmetlerin tüketiminde rekabet söz konusudur. Örneğin, yüksek öğrenim görmek isteyen öğrencilerin üniversite sınavlarına girmeleri, hastanelerden yararlanma… Bu mal ve hizmetlerin tüketimleri zorunlu tutulabilir. Örneğin, Aşı…

C-Özel Mal ve Hizmetler

Özel mal ve hizmetler genellikle özel kesim tarafından sunulurlar. Özel kesimin yatırım yapmadığı veya dışsallık etkisine sahip olan alanlarda ise kamu kesiminin özel kesimin üretimin alanına girdiği görülür. Özel mal ve hizmetlerin faydası genellikle bireyseldir. Ancak belli görüşlere göre de özel mal ve hizmetlerin sunduğu bireysel haz, toplumsal refahı da arttırır bu şekilde bir kamusal etkisi de olabilir.

Özel mal ve hizmetlerin genel özellikleri aşağıdaki gibidir:

1-Bireysel Tüketim vardır.
2-Faydaları Bölünebilir
3-Fiyatlandırılabilir.
4-Piyasa mekanizması işler.
5-Tüketime rekabet söz konusudur.
6-Tüketimleri zorunlu tutulamaz.

Özel mal ve hizmetler bireysel tüketime konu olurlar. Kollektif tüketimleri söz konusu değildir. Fiyat, arz-talep ilişkisi sonucunda meydana çıkar. Ve böylece piyasa mekanizması işlemeye başlar. Özel mal ve hizmetlerin faydaları bölünebilir. Her birey yararlanmış olduğu özel mal ve hizmetten tolayı toplu bir faydadan ziyade kişisel bir fayda elde eder. Bu mal ve hizmetlerin fiyatı piyasa mekanizmasında belirlendiği için bireyler arasında rekabet oluşur. Şöyle ki, talebi çok olan ürünün fiyatı ykselir, az olanın ise fiyatı düşer. Fiyatı yükselen ürünü her bireyin elde etmesi mümkün değildir. Özel mal ve hizmetlerin tüketimleri zorunlu tutulamaz.

Yukarıda özel mal ve hizmetleri genellike özel kesimin ürettiğinden ancak bazı durumlarda kamu kesiminin de bu üretimde devreye girdiğinden bahsettik. Bu bazen ülkemizde cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi, özel kesimin yeterli sermayeye sahip olmaması nedeniyle olabilir. Bazen, olumlu veya olumsuz dışsallığa sahip olan mallarda toplumun genel çıkarlarını korumak için, bazen de devletin ekonomik ve sosyal politikalarıyla ilgili olabilir.

Ülkemizde cumhuriyetin ilk yıllarında savaştan çıkmış bir halk, yok denecek derecede bir özel kesim vardı. 1922 İzmir İktisat Kongresinde de bunun yansımaları görülür. Bu dönemde genellikle tarıma dayalı bir özel kesimin varlığı söz konusudur. Aşar vergisinin kaldırılması da bu sebepten dolayı oldukça önemli görülmektedir. Bu ortamda devlet, birçok alanda üretim yapmak zorunda kalmıştır. Devletçi politikalar geliştirilmiştir. Özel kesim canlandırılmaya çalışılmıştır.

Devlet dışsallıkların olduğu durumlarda üretimi üstlenebilir, kontrol altına alabilir veya özel kesime bırakıp artırıcı ya da politikar izleyebilir. Örneğin negatif dışsallığı olan bir özel malda devlet, üretimi kendi üzerine alarak dışsallığı içselleştirebilir veya mal veya hizmet üretimi üzerine çeşitli ruhsatlar, vergiler gibi araçlarla azaltıcı müdahalede bulunabilir. Pozitif dışsallığı olanlarda ise, teşvikler, sübvansiyonlar gibi artırıcı etki yaratacak politikalar da izleyebilir. Ya da toplumsal refahı artırmak için pozitif dışsallığı olan özel mal ve hizmeti kendisi sunabilir. ( Bir dönem şeker fabrikalarında olduğu gibi)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.