GENEL HUKUKMedeni Hukuk

İpotekli Borç Senedi ve İrad Senedi Ne İşe Yarar?

I-GENEL OLARAK:
Biz bu çalışmamızda, incelediğimiz bir kitabın1 ele almış olduğu konuda tespit ettiğimiz 5 sorunu soru-cevap retoriği içerisinde anlatmaya çalışacağız.
1-TAŞINMAZ REHNİ TÜRLERİNDEN İPOTEKLİ BORÇ SENEDİ VE İRAD SENEDİNİN (KISACA REHİN SENETLERİ2) REHİNDEKİ YERİ NEDİR,NEDEN İPOTEK GİBİ YAYGIN KULLANIM ALANI BULAMAMIŞTIR,YAYGIN OLARAK KULLANILMA OLASILIĞI VAR MIDIR?
İpotekli borç senedi ve irad senedi eski (cumhuriyet öncesi ) hukukumuzda bulunmamaktadır.1926 tarihli Medeni Kanunun kabulü ile hukukumuza girmiş,1950 yılındaki bir iki istisna dışında uygulama alanı bulamamıştır3.
Eski Medeni Kanunda (EMK) yer alan hükümler çok küçük değişikliklerle ile yeni Medeni Kanun (MK) içerisine de alınmış,ipotekli borç senedi ve irad senedi terimleri yeni Medeni Kanunda da aynen korunmuştur4. Yeni MK 898’e göre ;taşınmaz rehni ile güvence altına alınmış kişisel bir alacak meydana getiren ipotekli borç senedi ve 903’e göre ; taşınmaz üzerinde taşınmaz yükü şeklinde kurulan alacak için düzenlenen irad senedi birer taşınmaz rehni türüdür.Taşınmaz rehninin üçüncü türü olan ipotek5 ülkemizde çok yaygın olarak kullanılmakta6, MK 881’e göre doğmuş doğacak olan herhangi bir alacağı güvence altına almaktadır.Bir de taşınmazı karşılık göstererek tahvil çıkarma durumu vardır ki;esasen bunlar kıymetli evraktan öte birer menkul kıymettir.
Günümüz piyasa ekonomisinin gereklerine uyan iki müessese olmasına rağmen, bugüne kadar rehin senetleri hukukumuzda yaygın uygulama alanı bulamamıştır7.Zamanın Tapu Kadastro Genel Müdürü olan Çorbalı, memleketimizde ipotekli borç senedi tanzimine itibar edilmediğini ,bunun Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün işe hazır olmamasından kaynaklanan çekimserliği nedeniyle uygulamayı teşvik etmemesinden kaynaklanabileceğini belirtmektedir8.Bize göre yaygın olmamasının en önemli nedenlerinden biri de zorunlu takip anlayışıdır.Çünkü özellikle seri halde çıkartılmış bulunan bir ipotekli borç senedi ve irad senedinin alacaklıları borç vadesinde ödenmediğinde sözgelimi 1.000 Yeni Türk Lirası (YTL) alacağın tahsili için, 100.000 YTL değerinde bulunan bir taşınmazın satışını talep etmek zorunda kalacaktır.Bu da, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibin -İcra İflas Kanunu (İİK) 148 ve devamına (vd.) bakacak olursak- ne kadar zor ve masraflı olduğunu düşünecek olursak, haksız olmadığımız görürüz. Ancak uygulama alanı bulamamış olması rehin senetleri ile ilgili hükümlerin terk edildiği ,uygulanmayacağı anlamına gelmez. Nitekim yakın zamanda (21.2.2007) 5582 sayılı kısaca konut finansmanı kanunu çıkmış9 ve Arpacı bu konuda ayrı bir yasa çıkarılmak yerine ,Türk Medeni Kanununda yer alan ipotekli borç senedi kurumundan yararlanılması gerektiğini ifade etmiştir10.Bu da bize gösteriyor ki; rehin senetleri, iktisadi önemleri nedeniyle yaygın kullanılma olasılığı vardır ve ekonomideki hızlı gelişmeler gelecekte bu iki müessesenin kullanılabileceğini göstermektedir.
Türkiye ekonomisi gelişmektedir, gelişmekte olan ekonominin önemli ihtiyaçlarından biri de yeterli sermaye birikiminin sağlanmasıdır. Bütün mesele Türkiye’deki servet ve sermayenin yüzde kırkını temsil eden taşınmazların bereket sağlayıcı bir harekete kavuşturulmasıdır11.
Bize göre de; taşınmaz rehninin birer örneği olan ipotekli borç senedi ve irad senedinin, hem para borcuna “teminat” teşkil etmesi, hem de teminat teşkil eden taşınmazın değerini taşınmazdan ayırarak “taşınmazın değerinin piyasada tedavül ettirme” görevi bulunması nedeniyle bu araçlardan biri olarak kullanılması mümkündür.

2-REHNE KONU ALACAK YABANCI PARA ALACAĞI İSE MADDENİN (MK 851/2)12 ÖNGÖRDÜĞÜ “YURT İÇİ VE YURT DIŞINDA KREDİ KURULUŞLARINCA” KURULMA ŞARTI REHİN SENETLERİ OLARAK KURULMAYI İMKANSIZ MI KILAR?
İpotekli borç senedi ve irad senedinde alacağın mutlaka para alacağı olması gerekir.Oysa ipoteğe konu alacağın mutlaka para alacağı olması gerekmez. Herhangi bir verme ya da yapma ve hatta yapmama borcu içinde pek ala ipotek kurulabilir13.Rehne konu para alacağı kural olarak memleket parasıyla ile ifadesi gerekir (MK 851/1).
EMK’da değişiklik yapılmadan önce rehin sadece Türk Parası ile tesis edilebilirdi (EMK 766/1-c.1). Ancak EMK’ya 14.11.1990 tarih ve 3678 sayılı kanunla 766/a numaralı bir madde eklenmiş ve belirli şartlar altında yabancı para birimiyle rehin kurulmasına izin verilmiştir. Buna göre yabancı para üzerinden gayrimenkul tesisi , vadesi 5 yıl ve daha fazla dış kaynaklı krediler açısından mümkündür. MK’da bu şart hafifletilerek gelmiş; kanun yurt içi ve dışı kredi kuruluşlarınca “5 yıl” ve “dış kaynaklı” olma şartı aramadan yabancı para üzerinden rehin kurulmasını mümkün hale getirmiştir (MK. 851/2)14. Bize göre bu değişiklik rehin senetleri açısından da teşvik edici bir gelişmedir. Ancak rehin senetlerinin birer kıymetli evrak olmaları Ticaret Kanunu (TTK 557)15 bu noktada biraz kafa karıştırmaktadır. Çünkü bilindiği üzere kıymetli evrak düzenlenmekle mücerret (soyut) bir borç doğar, bu borç sebeplerden aridir, yani illi olmayan bağımsız bir borç üstlenimidir. Senet kayıtsız şartsız ödenmek üzere düzenlenir, hangi sebeple doğduğu senet üzerine yazılmaz , yazılsa bile bu husus iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez16.
Sorumuza dönecek olursak işte bu nedenle öğretide farklı görüşler vardır. Kuntalp, yabancı ülke parasıyla ancak ipotek kurulabileceğini ipotekli borç senedi ve irad senedi kurulamayacağını savunmuştur17 . Ancak Çetin’e göre, kanun koyucu her iki düzenlemede de “taşınmaz rehni” ifadesini kullanmış, “ipotek” kelimesini kullanarak maddenin uygulama alanını daraltmamıştır18.
Bize göre de, bu maddenin diğer şartların gerçekleşmesi durumunda rehin senetlerinin de döviz alacakları için de düzenlenebilmeleri gerekir. Bu şart olsa da bu ipotek için uygulanabilir ama rehin senetleri için uygulanamaz. Çünkü rehin senetleri sebepten bağımsız borç doğurur, yani senette yazılı alacağın doğumuna sebep olan asıl hukuki ilişki senede yazılmaz, dolayısıyla; senette sadece alacak yazar, şart yazılamaz. Aslında burada sorun Çetin’in de dile getirdiği gibi MK 851 kaleme alınırken , sadece ipoteğin düşünülmesinden, rehin senetlerinin kıymetli evrak özelliğinin dikkate alınmamasından kaynaklanmaktadır19. Yoksa döviz ile rehin tesisi için kredi temini şartı koşulmazdı.
3-KAMUYA AÇIKLIK İLKESİ REHİN SENETLERİ BAKIMINDAN NE İFADE EDER?
Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.
Tescilin etkisi, kanunen öngörülen belgeler isteme eklenmiş veya geçici tescil hâlinde belgelerin uygun zamanda tamamlanmış olması koşuluyla yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinden başlar.
Bir hakkın içeriği, tescilin sınırları içinde, dayandığı belgelere göre veya diğer herhangi bir yolla belirlenir (MK 1022).
Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur (1023)20.
Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.
Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.
Böyle bir tescil yüzünden aynî hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir (1024).
Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.
İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır (1025).
Rehin senetlerin de ise durum biraz farklıdır. Burada rehne konu alacak da sicile itimat prensibinden yararlanır. Çünkü rehin senedinde yazılı bulunan alacak sebepten aridir. Alacağın hangi hukuki işlemden doğduğu senede yazılmaz. Yazılmış olsa bile bu senedi geçerli bir şekilde iktisap etmiş olan üçüncü şahsa karşı (bilerek borçlunun zararına hareket ettiği ispatlanmadıkça) dermeyan edilemez.
Rehin senedi kurulurken alacaklının kimliği tapu sicilinin alacaklılar hanesine yazılır. Ancak kanuna göre alacaklı daha sonra değişse de, senetteki alacak tıpkı sicil metniymiş gibi geçerli olacağı amirdir 21. Aslında bu hüküm MK 1023’ün rehin hukukuna yansımasından öte bir şey değildir. Usulüne göre düzenlenmiş olan ipotekli borç senedi veya irat senedi, ona iyiniyetle dayanan herkes hakkında, içinde yazılı olanlara göre geçerlidir (MK 921). KANETİ/ KÖPRÜLÜ’ye göre bu hükmün amacı tedavül sırasında devir alacak olanın sicili incelemek yükünden kurtarmak, böylece bu senetlerin tedavülünü hızlandırmak amaçlanmaktadır22. İpotekli borç senedi veya irat senedi metninde yazılı olanlar tapu kütüğündeki tescile uymazsa veya tapu kütüğünde tescil yoksa, kütük esas alınır.
Bununla birlikte senedi iyiniyetle edinen kimse, tapu kütüğüne ilişkin hükümler uyarınca tazminat isteyebilir (MK 922). Bunun anlamı bize göre, tapu kütüğünün istisnasız üstün tutulacağıdır. Sicilde senette yazılı olandan daha az bir rehin yükü varsa , tapu siciline güvenerek hak elde edene karşı , senedi hüsnüniyetle iktisap eden, haklı olduğunu iddia edemez. Tam tersi yazılı olandan fazla ise , taşınmaz üzerinde ayni hakkı bulunanlar tescilin gerçek hukuksal duruma uydurulmasını isteyebilirler23.
4-İCRA İFLAS KANUNU MADDE 45 REHİN SENETLERİ AÇISINDAN DA AYNI ANLAMA MI GELMEKTEDİR?
Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir (İİK 45/1).
Poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuzdur (İİK 45/3).
İpotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit alacaklarında, alacaklının intihabına ve borçlunun sıfatına göre, rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yahut iflas yollarına müracaat olunabilir (İİK 45/4).
Yukarıdaki madde metninin yorumu maddi mi yoksa şekli hukuka mı ait olduğuna göre değişecektir. Bu konuda Yargıtay’ın daireleri arasında bile farklı kararlar olmuştur24.
Çetin’e göre bu hüküm emredicidir25.Biz de bu görüşe katılmakla beraber şunu ilave edebiliriz ki; Bu hüküm kamu düzenini ilgilendiren bir hükümdür, çünkü burada niyet borçlunun diğer alacaklılarını koruma niyeti vardır, zira burada alacaklıya rehin verilerek bir nevi borçlunun malvarlığı ile sorumlulukta (rehin alacaklısı)onun hissesi belli edilmiştir.
Yargıtay da son yıllarda verdiği kararlar da aynı istikamette düşünmektedir26.
Yalnız şunu da belirtelim, bu madde kapsamına kefiller girmez, sadece rehnin tarafları girer. Yani alacaklı rehni paraya çevirmeden evvel müteselsil kefile başvurabilir (Borçlar Kanunu 487).
Rehin senetleri birer kıymetli evrak olmaları nedeniyle, senet alacaklılarının, kambiyo senetlerine mahsus takip yoluna (İİK 167), ya da adi takip yoluna veya borçlunun iflasını talep edebilme imkanına kavuşturulması gerekir. Zira rehin senetleri bila kayd ü şart (kayıtsız şartsız) borç ikrarı ihtiva etmesi açısından kambiyo senetleriyle aynı kadere tabi olmalıdır. Tahsilde tekerrür olmamak (yani alacağı ikinci kez ya da defaetle kabzetmemek koşuluyla) alacaklı, borçlu hakkında takip yollarından birine seçimlik olarak başvurabilmelidir. Çünkü tek farkları rehinle temin edilmeleridir. Eğer bu sağlanırsa, örneğin her türlü takip imkanı sağlanırsa, bu yönde İİK 45’e fıkra eklenirse, bizce isabetli olacak ve rehin senetleri yaygınlaşacaktır.
5-REHİN SENETLERİNDE ÜST SINIR (AZAMİ HAD) İPOTEĞİ KURULABİLİR Mİ ?

İpoteğin ileride doğacak (muhtemel veya kesin) bir alacak için kurulması halinde rehnin ne kadar miktar borç için kurulduğunun yani rehnin üst sınırının belirtilmesi gerekir ki buna maksimal ipotek (üst sınır ya da azami had ipoteği ) denilmektedir27.Yargıtay da bu yönde karar vermiştir28. Ancak anapara ipoteği olarak kurulabilecek olan bir ipoteğin üst sınır ipoteği olarak kurulmasında bir sakınca yoktur. Çünkü bu ipotek daha geniş bir imkan sunmakta, diğer ipotekten elde edilecek sonuçtan daha fazlasına imkan tanımaktadır.
Rehin senetlerinde taşınmaz malikinin adına ya da hamile yazılı olarak düzenlenmesi durumunda ileride doğması muhtemel bir alacaktan söz edilmesi mümkün ise de bu rehinlerin maksimal olarak kurulması mümkün değildir29. Rehin senetlerinin hamile yazılı olması veya senet alacaklısı olarak taşınmaz maliki yazılması durumunda senet üçüncü şahsa devredilmeden alacağın henüz doğmadığı ,alacağın ileride doğan bir alacaktan söz edilemez30.
Bize göre de bu görüş son derece isabetlidir. Çünkü bu senetlerin kıymetli evrak olmaları sebebiyle donmuş bir alacak vardır. Zira taşınmazı devrederlerse kendilerine ait taşınmaz üzerinde senet alacaklısı konumuna gelirler. Rehin senetlerinin düzenlenmesi sırasında kayıt şart içermeyen bir para alacağı yazılması geçerlilik şartıdır. Yani bunlar ihdasi (kurucu) nitelikte kıymetli evrak olmaları nedeniyle üst sınır ipoteğine müsait değildir.

KAYNAKÇA
SÜRELİ/SÜRESİZ YAYINLAR
Abdulkadir ARPACI, “Uzun Vadeli Konut Finansmanı Sempozyumu”,Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi,C.II,sy.2,s.500-512
Bedri GÜRSOY, İpotekli Borç Senetleri Sempozyumu, Bildiriler Tartışmalar,Ankara 1984,s.43
Erden KUNTALP,Yabancı Para Üzerinden Taşınmaz Rehni,Domaniç’e Armağan,İstanbul 1998,s.314-316
Ergun TUNA,Ticaret Hukuku Cilt III Kıymetli Evrak,İstanbul 2004
Fırat ÖZTAN,Kıymetli Evrak Hukuku,Ankara 2004
Halid K. SAYMEN, ELBİR,Türk Eşya Hukuku “ Ayni Haklar “ ,İstanbul 1954
Halim ÇORBALI, “Tapu Hukuku ve Uygulama açısından İpotekliorç Senetleri” İpotekli Borç Senetleri Sempozyumu,Banka veTicaret Hukuku Araştırma Enstitüsü,Ankara 1984,s.55-71
Kemal GÜRSOY,Fikret EREN,Erol CANSEL,Türk Eşya Hukuku,Ankara 1984
M. Kemal OĞUZMAN,Özer SELİÇİ,Eşya Hukuku,İstanbul 2002
Reha POROY,Ünal TEKİNALP,Kıymetli Evrak Hukuku Esasları,İstanbul 1999
Selim KANETİ, Bülent KÖPRÜLÜ,Sınırlı Ayni Haklar,İstanbul 1982
Seza REİSOĞLU, İpoteğin Kapsamı,Hükümleri ve Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunlar,Ankara 1979
Soner H. ÇETİN, İpotekli Borç Senedi ve İrad Senedi, Ankara 2004
Şeref ERTAŞ, Eşya Hukuku, Ankara 2004.
Turhan ESENER,Kudret GÜVEN,Eşya Hukuku,Ankara 1996
Yavuz Selim ŞENER,Eşya Hukuku , İstanbul 2005

İNTERNET YAYINLARI
www.kazanci.com.tr Son Erişim Tarihi (13.05.2007)
www.tbmm.gov.tr Son Erişim Tarihi (13.05.2007)

1 Bu kitap,Adalet Müfettişi Soner H. Çetin tarafından,2004 yılında önce Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensititüsü’nce Yüksek Lisans Tezi olarak Oybirliği ile kabul edilmiş, ardından kitap olarak “İpotekli Borç Senedi ve İrad Senedi” adıyla BilgeYayınevi Tarafından Ankara’da basılmış ve yayınlanmıştır.(Soner H. ÇETİN, İpotekli Borç Senedi ve İrad Senedi, Ankara 2004).
2 Medeni kanun da (MK) bu ifadeyi kullanmaktadır.(MK 911-912-913 gibi ortak hükümlerde).
3 Bakınız ( bkz.) ek I-II.Bu Ayrıca bununla ilgili olarak “ipotekli borç senedi tesisi ve tasdiki hakkında talimatname” için bkz. Tapu Kadastro Genel müdürlüğünün 02.07.1952 gün ve 111-4-1 sayılı Genelgesi;Ferit H. SAYMEN ,Halid K. ELBİR,Türk Eşya Hukuku “ Ayni Haklar “ ,İstanbul 1954,s. 667-682.
4 Soner H. ÇETİN, İpotekli Borç Senedi ve İrad Senedi, Ankara 2004,s.17.
5 İpotek hakkında geniş bilgi için bkz. Selim KANETİ, Bülent KÖPRÜLÜ,Sınırlı Ayni Haklar,İstanbul 1982; M. Kemal OĞUZMAN,Özer SELİÇİ,Eşya Hukuku,İstanbul 2002; Seza REİSOĞLU, İpoteğin Kapsamı,Hükümleri ve Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunlar,Ankara 1979; Yavuz Selim ŞENER,İstanbul 2005; Şeref ERTAŞ, Eşya Hukuku, Ankara 2004.
6 ÇETİN,adı geçen eser (age ) ,s.17.
7 ERTAŞ, age,s.519.
8 Halim ÇORBALI, İpotekli Borç Senetleri Sempozyumu, Bildiriler Tartışmalar,Ankara 1984,s.61.
9 http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5582.html (13.05.2007).
10 Abdulkadir ARPACI, “Uzun Vadeli Konut Finansmanı Sempozyumu”,Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi,C.II,sy.2,s.500.
11 Bedri GÜRSOY, İpotekli Borç Senetleri Sempozyumu, Bildiriler Tartışmalar,Ankara 1984,s.43.
12 Madde 851.- Taşınmaz rehni, miktarı Türk parası ile gösterilen belli bir alacak için kurulabilir. Alacağın miktarının belli olmaması hâlinde, alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirtilir.
Yurt içinde veya dışında faaliyette bulunan kredi kuruluşlarınca yabancı para üzerinden veya yabancı para ölçüsü ile verilen kredileri güvence altına almak için yabancı para üzerinden taşınmaz rehni kurulabilir. Bu hâlde her derecenin ifade ettiği miktar, rehin konusu alacağın tespit edildiği para türü üzerinden gösterilir. Ancak, aynı derecede birden fazla para türü kullanılarak rehin kurulamaz.
Yabancı para üzerinden kurulan rehne ait bir derecenin boşalması hâlinde, yerine, tescil edileceği tarihteki karşılığı Türk parası veya yabancı para üzerinden rehin kurulabilir. Türk parası ile kurulmuş bir rehne ait derecenin boşalması hâlinde ise, yerine tescil edileceği tarihteki karşılığı yabancı para üzerinden rehin kurulabilir.
Yabancı veya Türk parası karşılıklarının hesabında hesap günündeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının döviz alış kuru esas alınır. Rehin haklarının hangi yabancı paralar üzerinden kurulabileceği Bakanlar Kurulunca belirlenir.
13 ÇETİN,adı geçen eser (age ) ,s.84.
14 Bu konuda Yargıtay Kararı için bkz YARGITAY (Yar) 12. HUKUK DAİRESİ (HD)Esas(E.) 2003/13982Karar (K.) 2003/17750Tarih (T.) 16.9.2003 “..Alacağın muayyenlik ilkesine ve ana paranın tür ve miktar olarak değiştirilmesi sözkonusu olamayacağına göre, Türk Lirası karşılığında yapılmış ipotekler için alacaklının, kredi sözleşmesindeki yabancı para birimini esas alarak takibe başlaması yasaya aykırıdır, Yar.13. HD E. 2002/8907 K. 2003/3 T. 3.1.2003 “..İpoteğin 354.000.000 Tl. karşılığında kurulduğunda duraksama yoktur. Kaldı ki ipoteğin tesis edildiği tarih itibariyle MK. 766 maddesi gereğince yabancı para üzerinden ipotek tesis edilmesi de yasal olarak mümkün değildir. Bu durumda yapılan icra takibinde davalı yeni malik Çamlıca A.Ş.nin 354.000.000 TL. ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekir.” .(Kazancı Bilgi ve İçtihat Bankası) (13.05.2007).

15 Madde 557 – Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunlarda mündemiç olan hak senetten ayrı olarak dermeyan edilemediği gibi başkalarına da devredilemez.
16 Kıymetli evrak hakkında geniş bilgi için bkz. Reha POROY,Ünal TEKİNALP,Kıymetli Evrak Hukuku Esasları,İstanbul 1999,Fırat ÖZTAN,Kıymetli Evrak Hukuku,Ankara 2004,Ergun TUNA,Ticaret Hukuku Cilt III Kıymetli Evrak,İstanbul 2004.
17 Erden KUNTALP,Yabancı Para Üzerinden Taşınmaz Rehni,Domaniç’e Armağan,İstanbul 1998,s.314-316.
18 ÇETİN,age ,s.86.
19 ÇETİN,age ,s.87.
20 “..Davalı ( yeni malik ), taşınmazı, üzerindeki ipoteklerden doğmuş veya doğacak bütün hukuki vecibeleri ile birlikte satın almış olduğuna göre, ipoteğe konu kredi borcunu da üstlenmiş olduğunun kabulü gerekir.” Yar 3. HD E. 2005/240 K. 2005/435 T. 31.1.2005 (Kazancı Bilgi ve İçtihat Bankası) (13.05.2007).
21 Madde 920.- İpotekli borç senedinden veya irat senedinden doğan alacak, tapu kütüğüne iyiniyetle dayanan herkes için kütükteki tescile göre geçerlidir.
22 KANETİ/ KÖPRÜLÜ,age,s.414.
23 KANETİ/ KÖPRÜLÜ,age,s.416.
24 Emreci değil diyen karar için bkz. ÇETİN,age ,s.79,dipnot (dn) 160,Yargıtay İİD,08.12.1959 gün,8031 E.,7939 K. Emredici diyen karar için yine bkz.. ÇETİN,age ,s.79,dipnot (dn) 160,Yargıtay İİD,14.10.1966 gün,9801 E.,9894 K.
25 ÇETİN,age ,s.79.
26 “..Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile, aleyhine yalnızca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabilir. Ancak rehin tutarının borcu ödemeye yetmemesi halinde, kalan borç için iflas veya haciz yolu ile takip yapılabilir.” Yar.19. HD E. 2001/688 K. 2001/4205 T. 31.5.2001,yine aynı yönde karar için bkz.Yar.19. HD E. 2005/1367 K. 2005/4619 T. 25.4.2005 (Kazancı Bilgi ve İçtihat Bankası) (13.05.2007).

27 Geniş bilgi için bkz. Kemal GÜRSOY,Fikret EREN,Erol CANSEL,Türk Eşya Hukuku,Ankara 1984,s. 966-969;Turhan ESENER,Kudret GÜVEN,Eşya Hukuku,Ankara 1996,s.356-357.
28 “ Dava ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Takibe dayanak yapılan ipoteğin azami had ( limit ) ipoteği olduğu gözetilmeden davalının bu takip dolayısıyla limiti aşan borçtan da sorumluluğuna karar verilmesi isabetsizdir.” Yar. 19. HD E. 2005/10509 K. 2005/11867 T. 30.11.2005(Kazancı Bilgi ve İçtihat Bankası) (13.05.2007).

29 ÇETİN,age ,s.40.
30 ÇETİN,age ,s.40.
kaynak:http://www.turkhukuksitesi.com/makale_624.htm

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.