4483 Sayılı KanunGÜNCEL HABERLERTEFTİŞ&DENETİM

4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun Uygulamasına İlişkin Maliye Bakanlığı Yönergesi

BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Esaslar

Amaç

MADDE 1- (1) Bu Yönergenin amacı, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun uygulamasına ilişkin olarak Maliye Bakanlığınca yürütülecek işlemlere açıklık getirmek ve ilgili birimlerde izlenecek usulde birlik sağlamaktır.

Kapsam

MADDE 2- (1) Bu Yönerge, Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatlarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/A maddesine göre istihdam edilen memurlar ve diğer kamu görevlilerinin, görevleri sebebiyle işledikleri ve 4483 sayılı Kanun kapsamına giren suçları hakkında izlenecek usul ve esaslar ile yürütülecek iş ve işlemleri kapsar.

(2) Bakanlığın ilgili kuruluşlarının 4483 sayılı Kanun kapsamına giren memur ve diğer kamu görevlileri hakkında da bu Yönergedeki usul ve esaslar uygulanır.

Hukuki dayanak

MADDE 3- (1) Bu Yönerge, 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 39 uncu maddesi hükmü uyarınca hazırlanmıştır.

İKİNCİ BÖLÜM

Ön İncelemenin Tanımı, Yetkili Merciler, Ön İnceleme Onayı, Görevlendirme

Ön inceleme

MADDE 4- (1) Ön inceleme; Yönergenin 2 nci maddesinde belirtilen Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatında görevli memurlar ve diğer kamu görevlilerinin, 4483 sayılı Kanun kapsamına giren suçlarla ilgili işlem ve eylemlerinin hukuki durumunun belirlenmesi amacıyla yetkili mercilerce bizzat veya görevlendirecekleri personel vasıtasıyla yapılan inceleme, değerlendirme ve raporlama çalışmalarıdır.

Ön inceleme yaptırmaya yetkili merciler

MADDE 5- (1) Ön inceleme yaptırma yetkisi;

Bakanlığın ve bağlı kuruluşların ilçede görevli memurları ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakama,

Bakanlığın ve bağlı kuruluşların ilde ve merkez ilçede görevli memurları ve diğer kamu görevlileri hakkında valiye,

Büyük şehir belediye sınırları içinde ayrıca ilçe teşkilatı bulunan il merkezlerindeki birimlerde (malmüdürlükleri hariç) görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında valiye,

Bölge düzeyinde teşkilatlanan kurum ve kuruluşlarda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında görev yaptıkları ilin valisine,

Bağlı kuruluşların merkez teşkilatında görev yapan ortak kararla atanmayan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında o kuruluşun en üst idari amirine,

Bakanlık merkez teşkilatında görevli olup ortak kararla atanmayan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında müsteşara,

Bakanlık ve bağlı kuruluşların merkez ve taşra teşkilatında görevli tüm memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Bakana,

aittir.

(2) Ön inceleme yaptırma yetkisi bu merciler tarafından, yokluklarında ise vekillerince bizzat kullanılır.

(3) Bir kadroya vekaleten, tedviren veya geçici olarak görevlendirilen memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında ön inceleme yaptırma yetkisi, söz konusu kadroya asil olarak atananların tabi olduğu mercie aittir.

İştirak halinde işlenen suçlarda yetkili merci

MADDE 6- (1) Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarında görev yapan üst ve ast memurların aynı fiile iştiraki halinde izin vermeye yetkili merci, üst memurun bağlı olduğu merciidir.

(2) Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarında görev yapan memurun, aralarında ast-üst ilişkisi bulunan diğer kamu kurum ve kuruluşu mensuplarıyla aynı fiile iştirak ettiğinin öğrenilmesi durumunda; yetkili merci mahallinde bir veya birkaç elemanı ön inceleme yapmakla görevlendirir. Ancak, vali ve kaymakamların, ön incelemenin Bakanlık personelince yapılmasını talep etmesi veya vali veya kaymakamın konusu suç teşkil eden fiile iştirak etmesi hallerinde ön inceleme Maliye Bakanlığınca görevlendirilecek bir elemanın da katılımıyla müştereken yürütülür ve bunlarla ilgili soruşturma iznini üst memurun bağlı olduğu yetkili merci verir.

(3) Aralarında ast-üst ilişkisi bulunmadan, söz konusu memurun diğer kamu kurum ve kuruluşu mensuplarıyla aynı fiile iştiraki halinde, bunlar hakkında tabi olduğu usule göre işlem tesis edilir.

Yetkili mercilere konunun intikali, işleme konulmayacak ihbar ve şikayetler

MADDE 7- (1) İlçe, il, bölge ve merkez teşkilatı yöneticileri, kanun kapsamında değerlendirilebilecek bir fiilin varlığını, ihbar, şikayet, bilgi, belge ve bulgulara dayanarak öğrendiklerinde; ihbar ve şikayetin somut ve özel nitelikte olup olmadığını, kişi ve/veya olay belirtilip belirtilmediğini, iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanıp dayanmadığını, ihbar veya şikayet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgah adresinin bulunup bulunmadığını ve fiilin kanun kapsamına girip girmediğine dair bir araştırmayı bizzat yapar veya görevlendirecekleri personel vasıtasıyla yaptırırlar. Bu araştırmalar sonunda en kısa sürede bir Rapor düzenlenerek ilçede doğrudan, ilde Defterdarlık Personel Müdürlükleri, merkezde Personel Genel Müdürlüğü/bağlı kuruluşlarda ise personel işlemleriyle görevli birimler vasıtasıyla yetkili mercie iletilir.

(2) 4483 sayılı Kanun kapsamına giren bir fiilin işlendiğini öğrenen her düzeydeki personel durumu yukarıda belirtilen yöneticilere bildirmek zorundadırlar.

(3) Yetkili mercilerin, doğrudan veya yukarıdaki şekilde intikal ettirilen hususlar hakkında verecekleri ön inceleme başlatıp başlatmama kararına göre işlem tesis edilir. Yetkili merci, kararını verirken doğruluğu şüphe götürmeyen belgelerle desteklenmiş iddiaları içeren dilekçelerde doğru kimlik ve adres şartının bulunup bulunmadığını aramaz.

(4) Cumhuriyet Başsavcılıklarından gelen soruşturma izin talepleri üzerine, yetkili merciin ön inceleme yaptırması esastır. Ancak, talep ekini oluşturan ihbar ve şikayet, somut ve özel nitelikte değilse, ciddi bilgi ve belgeye dayanmıyorsa, kişi ve/veya olay belirtilmemiş ise yetkili merci ön inceleme başlatmadan önce bu hususların varlığının tespiti amacıyla araştırma yaptırabilir.

(5) Ön incelemeye tabi tutulmayan ihbar ve şikayetin işleme konulmadığına dair bilgi, yetkili merciin imzasıyla ihbar ve şikayet dilekçesini gönderen kişi veya mercie bildirilir.

(6) İhbar veya şikayet dilekçelerinin konusuyla ilgisi olmayan bir idari makama verilmesi durumunda bu makam tarafından yetkili idari birime gönderilir ve ayrıca dilekçe sahibine de bilgi verilir.

Teftiş ve denetim sırasında suç tespiti

MADDE 8- (1) Maliye Müfettişleri, Başkanlık ve Genel Müdürlük Kontrolörleri ve Denetmenler, teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma esnasında doğrudan veya ihbar ve şikayet üzerine 4483 sayılı Kanun kapsamına giren fiili tespit ederlerse, gerekli bilgi ve belgeleri toplayarak düzenleyecekleri raporu ivedilikle yetkili mercie iletilmek üzere bağlı oldukları birime gönderirler.

(2) 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca, iç denetim sırasında veya iç denetim sonuçlarına göre soruşturma açılmasını gerektirecek bir duruma rastlanıldığında, durum başkaca bir işlem yapılmaksızın iç denetçi tarafından ilgili idarenin en üst amirine bildirilir. 5018 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca iç denetçiye disiplin soruşturması dâhil herhangi bir soruşturma veya ön inceleme görevi verilemez.

(3) Tespite konu fiilin 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu kapsamına girmesi halinde denetim elemanları, kendi yönetmelikleri uyarınca işlem tesis ederler.

Ön inceleme onayının kapsamı

MADDE 9- (1) Yetkili mercilere gönderilecek ön inceleme onay talep yazılarında aşağıdaki hususlara yer verilir:

İhbar, şikayet, bilgi ve bulguya dayalı ön incelemeye konu fiil ve/veya kişiler,

Varsa konu hakkında düzenlenmiş “Rapor” sonuçları,

Bunlara bağlı olarak ön inceleme sırasında ortaya çıkabilecek konular,

Ön incelemeyle görevlendirilecek kişinin unvanı ve/veya adı, soyadı,

Ön inceleme için verilen süre.

(2) Şayet onay aşamasında, ön incelemeye konu olayın niteliği ve hacmi itibariyle verilecek 30 günlük sürenin yetmeyeceği anlaşılır ise gerekçelendirilerek 15 günlük ek süre talebine de onay yazısında yer verilebilir.

(3) Ön inceleme sırasında, onaya konu fiilin hukuki niteliğinin değişmesi veya onayda belirtilmeyen memur ve diğer kamu görevlilerin fiili işlediklerinin veya fiile katıldıklarının anlaşılması halinde bunların aynı mercii yetkisinde olmaları kaydıyla yeniden onay alınması gerekmez. Ancak, bu kişilerin, ön incelemeyle görevlendirilenin üstü olması durumunda bunlar hakkında işlem yapılmaksızın keyfiyet görevlendirme merciine yazılı olarak derhal bildirilir ve alınacak talimata göre hareket edilir.

(4) Ön inceleme esnasında, onayda yer alan olay ve konudan tamamen ayrı bir suç olarak nitelendirilebilecek bir fiil belirlendiğinde, bu konuda da ön inceleme yapılması için durum usulü dairesince yetkili mercie derhal bildirilir.

Görevlendirme

MADDE 10- (1) Yetkili merci, Kanun kapsamına giren fiil nedeniyle ön inceleme yapılmasına karar verir ise ön incelemeyi, bizzat yapabileceği gibi görevlendireceği bir veya birkaç denetim elemanı veya hakkında ön inceleme yapılan memurun üstü konumundaki bir veya birden fazla memur eliyle yaptırabilir.

(2) Ön incelemeyle görevlendirilenlerin, Maliye teşkilatının içinden mahallinde belirlenmesi esastır. Yetkili merci, işin özelliğine göre başka bir kamu kurum veya kuruluşunun elemanının ön inceleme yapmasını isteyebilir. Ancak, ön incelemeyle görevlendirileceklerin;

a) Ön incelemeye konu suçtan zarar görmemiş olması,

b) Kalkmış olsa bile, hakkında ön inceleme yapılan veya mağdur ile aralarında; evlilik, vesayet veya kayyımlık ilişkisi bulunmaması, üçüncü derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımlığı ya da kan veya kayın alt veya üst soy ilişkisi olmaması, evlât edinme bağlantısı bulunmaması,

c) Ön incelemeye konu olayda tanık olma ihtimalinin bulunmaması,

gerekmektedir.

(3) Yetkili merci, hakkında ön inceleme yapılacak olanın üstü konumunda personel bulunmaması veya incelemenin uzmanlık gerektirmesi gibi durumlarda ön incelemenin üst yetkili merci tarafından görevlendirecek personelce yapılmasını talep edebilir.

Ortak kararla atananlar hakkında ön inceleme

MADDE 11- (1) Bakan, Bakanlık merkez teşkilatı ile bağlı kuruluşlarda ve taşra teşkilatında ortak kararla atananlarla ilgili ön incelemelerin Maliye Müfettişlerince yapılmasına karar verebileceği gibi gerek görmesi halinde farklı görevlendirme de yapabilir.

(2) Bakan, diğer memurlar hakkındaki ön incelemelerde de Maliye Müfettişi görevlendirebilir.

Aynı konuda farklı mercilerce ön inceleme yaptırılması

MADDE 12- (1) Vali veya kaymakamlar tarafından görevlendirilmiş ön inceleme elemanı, ön incelemesini tamamlayıp raporunu yetkili mercie tevdi etmiş ve usul yönünden bir eksiklik söz konusu değilse bakanlık/bağlı kuruluş tarafından görevlendirilen denetim elemanınca yeni bir ön inceleme yapılmaksızın keyfiyet, görevlendirme merciine usulü dairesince bildirilir.

(2) Ancak, henüz ön inceleme bitirilmemiş ise, o ana kadar gerçekleştirilen işlemleri havi dosyanın tamamı bakanlıkça/bağlı kuruluşça görevlendirilmiş denetim elemanına tevdi edilir. Bu durumda ön inceleme bu elemanca tamamlanır.

Ön incelemede başkan tayini

MADDE 13- (1) Yetkili merci, birden fazla kişiyi ön incelemede görevlendirmesi durumunda içlerinden birini Başkan olarak belirler. Denetim elemanları ise kendi usullerine tabidir.

(2) Farklı bakanlık mensupları hakkındaki müşterek ön incelemelerde birden fazla kurumun eşit statüdeki personeli görevlendirilmiş ise hakkında ön inceleme yapılan üst memurun bağlı olduğu birimin elemanı, başkan olur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Ön İnceleme İle Görevlendirilenlerin Yetkileri ve Yetkilerin Kullanım Usulleri

Genel olarak yetkiler

MADDE 14- (1) Ön inceleme ile görevlendirilenler, bakanlık müfettişleri ile kendilerini görevlendiren merciin bütün yetkilerini haiz olup 4483 sayılı Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) na göre işlem yapabilirler.

(2) Bu esastan hareketle ön inceleme ile görevlendirilenler, CMK’nın Soruşturma İşlemlerine ilişkin hükümleri çerçevesinde, hakkında ön inceleme yürüttükleri kişinin leh ve aleyhindeki bütün delilleri toplarlar. Bu maksatla varsa muhbir ve müşteki ile tanıkların ve hakkında ön inceleme yapılan memurların ifadelerini alırlar, gerekirse, kolluk gücüyle ihzaren getirtebilirler, bilirkişi atayıp, keşif yapabilirler, el koyma ve arama yollarına başvurabilir, istinabe usulünden faydalanabilirler.

Hakkında ön inceleme yapılanın sıfatı

MADDE 15- (1) Ön inceleme evresinde suç şüphesi altında bulunan memur veya diğer kamu görevlisi şüpheli sıfatıyla adlandırılır. Ön incelemenin hiçbir aşamasında, hakkında ön inceleme yürütülen memur veya diğer kamu görevlisi hakkında sanık sıfatı kullanılamaz.

Tutanak düzenlenmesi

MADDE 16- (1) CMK’nın 169 uncu maddesine göre ön inceleme esnasında şüphelinin ifadesinin alınması, tanığın ve bilirkişinin dinlenmesi, keşif ve arama yapılması gibi işlemlerde tutanak düzenlenir. Bu tutanaklarda işlemin yeri, zamanı, işlemlerde kanunun öngördüğü usullere uyulduğu, işleme katılanların ad-soyadları ve tutanağın okunarak imzalandığı belirtilir. İmzadan imtina halinde sebepleri yazılır.

(2) Keşif ve arama tutanakları hariç olmak üzere ifadeye ilişkin tutanakların birer örnekleri ilgilisine verilmez.

Yeminli zabıt kâtibi atama

MADDE 17- (1) CMK’nın 169 uncu maddesi uyarınca, şüphelinin ifadesinin alınması, tanığın ve bilirkişinin dinlenmesi, keşif ve arama yapılmasında yemin verdirilmek şartıyla bir zabıt kâtibi bulundurulabilir. Yemin “Hiç kimseden korkmayarak, hiçbir tesir altında kalmadan zaptı gereken hususları doğru ve eksiksiz biçimde kaydedeceğime ve bunları hiçbir zaman, üçüncü kişilere açıklamayacağıma namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim.” şeklinde olur.

(2) Yemin verdirildikten sonra bir tutanak düzenlenir (Örnek no 1).

Delillerin toplanması

MADDE 18- (1) Delillerin toplanmasında aşağıda belirtilen şekilde hareket edilir.

a-) Muhbir ve müştekinin çağrılması ve dinlenmesi

Muhbir ve müşteki, belirttiği adresten sözlü veya yazı ile çağrılır. Yazılı çağrı; Maliye Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı kuruluşlarda görevli memura doğrudan; diğer kurumların mensubuna kurum amiri; bunların dışında kalanlara ise o yerin mülki veya zabıta amir ve memurları vasıtasıyla tebliğ edilir. Çağrıya icabet ettiğinde, kimliği ve adresine ilişkin bilgiler tespit edildikten sonra mevcut dilekçe üzerindeki imzanın kendisine ait olup, olmadığı, ihbar ve şikayetinin ayrıntıları, konuya ilişkin elinde bilgi, belge bulunup bulunmadığı, başka diyeceğinin olup olmadığı ve işin niteliğine göre gerek görülen diğer sorular sorulur ve alınacak cevaplar tutanağa kaydedilir (Örnek no 2).

b-) Resmi dairelerden dosya istenmesi ve belge alımı

Ön incelemeye konu olayla ilgili resmi dairelerde mevcut kayıt ve dosyalar bir yazı ile istenir (Örnek no 3).

Dosya ve defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde gerekli görülen belgelerin asıl ve/veya tasdikli suretleri yazı ile alınır (Örnek no 4). Şayet aslı alınır ise tasdikli suretler imzalanarak daireye bırakılır. Alınacak suretlerde ise ilgili kurum yetkililerinin imzalarının ve aslı gibidir şerhinin bulunması sağlanır.

c-) Mahkemelerdeki dosyaların incelenmesi

Ön incelemeye konu olayla bağlantılı bilgi ve belgelerin mahkemede olduğunun tespiti durumunda bunların incelenmesi için Cumhuriyet Başsavcılığından bir yazı ile talepte bulunulur (Örnek no 5).

d-) Noterden belge alımı

Ön incelemeye konu olayla ilgili belgelerin noterde olması durumunda bunların temini Cumhuriyet Başsavcılığına yazılacak yazı ile olur (Örnek no 6).

Tanıkların çağrılması

MADDE 19- (1) Tanıkların çağrı kâğıdı ile çağrılması esas olmakla birlikte sözlü olarak da çağrılabilir.

(2) Çağrı kâğıtlarına, gelmediği takdirde tanık hakkında CMK’nın 44 üncü maddesine göre işlem yapılacağının belirtilmesi gerekir (Örnek no 7).

(3) Tanık belirtilen gün, yer ve saatte hazır bulunmaz ise ön incelemeyi yürütence durumu gösteren bir tutanak düzenlenir (Örnek no 8), ayrıca konuyu belirten bir müteferrik karar alınır (Örnek no 9). Bu tutanak ve kararın asılları ile davetiyenin 2 nci nüshasını ve varsa tebellüğ belgesini, bir üst yazı ekinde Cumhuriyet Başsavcılığına göndererek hakkında kanuni işlemlerin başlatılmasını talep eder (Örnek no 10).

(4) Öte yandan, ilk çağrıya mazeret belirtmeksizin gelmeyen tanığın zorla getirilmesini temin için yeniden belirlenen gün ve saati gösterir ihzar müzekkeresi düzenlenir (Örnek no 11) ve bu müzekkere, gereğinin ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına bir yazı ekinde gönderilir (Örnek no 12).

(5) Asker tanıklarla ilgili davetiye tebliği ve ihzaren getirtilme işlemleri, bağlı olduğu askeri makamlar aracılığı ile yerine getirilir.

(6) Tutuklu ve hükümlü tanıklar ifade için çağrılmaz. Bunların ifadeleri, ceza evinden sorumlu Cumhuriyet Savcılığından alınacak izinle bulundukları yerde alınır.

Tanıkların konumunun belirlenmesi

MADDE 20- (1) Tanıklar dinlenmeden önce tanıklıktan çekinme halinin mevcudiyeti belirlenir.

(2) Bu maksatla tanığın; hakkında ön inceleme yapılan şüphelinin;

Nişanlısı,

Evlilik bağı kalmasa bile eşi,

Kan veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyu, üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısmı veya ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) kayın hısımlığı (ana, baba, dede, nine ve bunların ana, babaları, çocuklar, torunlar, üvey ana ve baba, üvey çocuklar, üvey torunlar, kardeşler, amca, hala, dayı, teyze, yenge, yeğen, enişte, kayınvalide, kayınpeder, kayınbirader, baldız, görümce)

Evlatlık bağı

olup, olmadığı öğrenilir.

(3) Bu gibi kimselere dinlenmeden evvel tanıklıktan çekinme hakları olduğu söylenir. Buna rağmen tanıklık yapmak isterlerse durum tutanağa kaydedilerek dinlenirler ancak dinlenme esnasında her an çekinme haklarını kullanabilirler.

(4) Keza, tanık kendisine sorulan soruya vereceği cevap ile kendisini veya yukarda sayılanları ceza takibatına uğratabilecek ise cevap vermekten çekinebilir.

(5) Avukatlar, hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ile bunların yardımcıları, mali müşavirler ve noterler, bu sıfatları dolayısıyla öğrendikleri bilgiler sebebiyle tanıklıktan çekinebilirler. Ancak, avukatlar, stajyerleri ve yardımcıları dışında kalan kişiler, ilgilinin onay vermesi halinde tanıklıktan çekinemezler.

(6) Yukarıda belirtilen haller nedeniyle tanık, tanıklıktan çekinir ise sebebini bildirir ve bu husus yeminiyle onaylanır.

(7) Devlet sırları ile ilgili tanıklıkta CMK’nın 47 nci maddesindeki hükümlere göre işlem tesis edilir.

Tanığın yemini

MADDE 21- (1) Tanıklığa başlamadan önce tanığa “Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim.” şeklinde yemin verdirilir.

(2) Ancak, gerektiğinde veya o kişinin tanık sıfatıyla dinlenmesinde tereddüt hasıl olduğunda yemin, tanıklıktan sonraya bırakılabilir. Bu durumda yemin; “Bildiğimi dosdoğru söylediğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim.” şeklinde olur.

(3) Yemin yüksek sesle tekrar ederek veya okuyarak yapılır. Yemin verilirken herkes ayağa kalkar.

(4) Dilsizlerden okuma, yazma bilmeyenler; işaretlerinden anlayan bir kimse vasıtasıyla ve işaretle, okuma yazma bilenler ise yazarak ve imzalarını koyarak yemin ederler.

(5) Ön inceleme safahatında, yemin etmiş tanığın yeniden dinlenmesi gerektiğinde yemin tekrarına gitmeden önceki yemini hatırlatılır.

(6) Aşağıdaki kimseler yeminsiz dinlenir:

Dinlenme sırasında 15 yaşını bitirmemiş olanlar,

Ayırt etme gücüne sahip olmamaları nedeniyle yeminin nitelik ve önemini kavrayamayanlar,

Ön incelemeye konu olaylara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluyu kayırmaktan ya da suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmekten şüpheli, sanık veya hükümlü olanlar.

Tanığın dinlenmesi

MADDE 22- (1) Tanıklara ilk olarak adı, soyadı, yaşı, işi ve yerleşim yerinin adresi, telefon numarası sorulur. Kimlik bilgilerini gösterir muteber bir vesikanın fotokopisi alınır.

(2) Tanıklığa başlamadan önce görevinin önemi anlatılmalıdır. Bu amaçla dinlenmeden önce gerçeği söylemesinin önemi, aksi halde yalan tanıklık suçundan ceza alacağı, söyleyeceklerinin doğruluğu hakkında yemin edeceği anlatılır. Ayrıca, kendisine tanıklık edeceği husus belirtilerek konuya ilişkin bildiklerini anlatması istenir. Gerektiğinde inandırıcılığına yönelik aydınlatıcı bilgiler istenebileceği gibi hakkında ön inceleme yapılan memur veya mağdurlarla ilişkisi sorulur.

(3) Her tanık, ayrı ayrı ve sonradan dinlenecek tanıklar yanında bulunmaksızın dinlenir.

(4) Tanık, tanıklık ederken sözü kesilmez ancak tanıklık ettiği hususun aydınlatılması, tamamlanması ve bilgisinin dayanaklarının gereğince takdiri için sorular sorulabilir.

(5) Tanık dinlenirken söyledikleri tutanağa kaydedilir ve bitiminde tutanak okunarak, hazır bulunanlarca imzalanır (Örnek no 13).

İstinabe yoluyla tanığın dinlenmesi

MADDE 23- (1) Hastalık, maluliyet veya elde olmayan zorunlu sebeplerden dolayı bir tanığın, uzun veya belirsiz bir zaman için ön inceleme yapanın davetine gelemeyeceği anlaşılır ise ifadesi istinabe suretiyle alınır.

(2) İstinabe talimatı, duruma göre tanığın bulunduğu yerdeki denetim elemanına, bakanlığa bağlı daire amirine veya mülki amire gönderilerek bizzat veya görevlendirecekleri kimseler tarafından tanığın ifadesinin alınması talep edilir (Örnek no 14).

(3) Bu talimatlara ekli soru listesinde tanığın;

Adı, soyadı, baba adı, doğduğu tarih ve yeri, medeni durumu, işi ve ikametgah adresini,

Hakkında öninceleme yapılanı tanıyıp, tanımadığı, akrabalık derecesi, husumeti olup, olmadığını,

Tanıklık edeceği hususlar ile bu konudaki açıklamalarını dosdoğru söyleyeceğine/söylediğine dair yemin edip, etmeyeceğini,

Konuya ilişkin başka söylemek istediklerini,

gösterir soruların bulunması sağlanır (Örnek no 15).

(4) İstinabe suretiyle görevlendirilen naip, tanığın ifadesini bu yönergede belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde alır ve ön inceleme yapana gönderir.

Tanığa yapılacak ödemeler

MADDE 24- (1) Tanık olarak çağrılan kişinin talebi halinde yol masrafları ile ikamet ve beslenme bedellerinin tazmini gerektiğinden ön incelemeyle görevlendirilenler, Adalet Bakanlığınca hazırlanan tazminat tarifesini de dikkate alarak belirledikleri bedeli gösterir bir müteferrik karar alırlar (Örnek no 16).

(2) Belirlenen bu tutarın ilgilisine ödenmesini temin için belgeleri ekli bu karar, bir yazı ile ilgili saymanlığa gönderilir (Örnek no 17).

Bilirkişinin tayini

MADDE 25- (1) Ön incelemeyi yürütenler, çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde sayısı üçü geçmemek üzere bilirkişi istihdam edebilirler.

(2) Bilirkişi belirlenirken il adli yargı adalet komisyonları tarafından her yıl düzenlenen liste esas alınır. Ancak, belli konularda görüş ve kanaatlerini beyanla görevli resmi bilirkişi (polis kriminoloji laboratuarları, adli tıp kurumu, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü gibi) var ise özel sebepler olmadıkça başkaları görevlendirilemez.

(3) Belli konularda görüş ve kanaatlerini beyanla görevli olup önceden umumi yemin etmiş bulunan resmi bilirkişiler hariç olmak üzere ön incelemeyi yürütenlerce belirlenen bilirkişilere göreve başlamadan önce “Görevimi adalete bağlı kalarak, bilim ve fenne uygun olarak, tarafsızlıkla yerine getireceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim.” şeklinde yemin verdirilir ve bu hususu gösterir tutanak düzenlenir (Örnek no 18).

(4) Çağrıldığı halde mazeret belirtmeksizin gelmeyen veya gelip de yeminden, rey ve görüş beyanından çekinen bilirkişiler için tanıklara ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğinden önce durumu gösterir tutanak düzenlenir (Örnek no 19) ve müteferrik karar alınır(Örnek no 20). Bu tutanak ve kararın asılları ile bilirkişi olarak görevlendirildiğine dair yazışma evrakları, bir üst yazı ekinde Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek hakkında kanuni işlemlerin başlatılması talep edilir (Örnek no 21).

(5) Ayrıca yeni bir bilirkişi belirlenir. Ancak, mahallinde aynı işi yapabilecek başka kişinin bulunmaması nedeniyle sadece ilk belirlenenlerin bilirkişilik yapması mecburiyeti hasıl olmuş ise bunların zorla getirilmesini temin için yeniden belirlenen gün ve saati gösterir ihzar müzekkeresi düzenlenir (Örnek no 22) ve bu müzekkere gereğinin ifası amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığına bir yazı ekinde gönderilir (Örnek no 23).

(6) Bilirkişiye inceleyeceği şeyler mühür altında verilmeden önce bunların listesi ve sayımı yapılır. Bu hususlar bir tutanakla belirlenir. Bilirkişi, mühürlerin açılmasını ve yeniden konulmasını yine tutanakla belirtmek ve bir liste düzenlemekle yükümlüdür. Bilirkişi, hakkında ön inceleme yapılana, kendisini görevlendiren mercii aracılığıyla, bunun dışındakilere ise doğrudan soru sorabilir. Aynı amaçla, dosyayı kısmen veya tamamen incelemesine izin verilebilir.

(7) Bilirkişi, görüşünü tayin edilen süre içerisinde yazı veya rapor ile bildirir. Ancak, hemen görüş vermenin mümkün olduğu işlerde tutanağa geçirilip imza ettirilmek kaydıyla sözlü görüşü de alınabilir.

(8) Bilirkişi raporu yeterli görülmez ise aynı veya farklı bilirkişilere yeni bir rapor düzenlettirilir.

Bilirkişiye yapılacak ödemeler

MADDE 26- (1) Bilirkişi olarak görevlendirilenlerin sarfettiği emek ve mesainin karşılanması gerektiğinden ön incelemeyle görevlendirilenler bunun için belirledikleri bedeli gösterir bir müteferrik karar düzenlerler (Örnek no 24).

(2) Bilirkişiye ödenecek tutarın belirlenmesinde yapılan işin mali ve hukuki açıdan önemi, incelenen olaydaki Hazine menfaatinin parasal büyüklüğü, bilirkişinin o iş için ayırdığı zaman ve belgelendirilmesi kaydıyla o iş için yaptığı giderler dikkate alınır.

(3) Belirlenen bu tutarın ilgilisine ödenmesini temin için belgeleri ekli bu karar, bir yazı ile ilgili saymanlığa gönderilir (Örnek no 25).

İstiktap

MADDE 27- (1) Ön incelemeye konu bir belgenin doğruluğu veya sahteliğinin ya da düzenleyicisinin kim olduğunun belirlenebilmesi amacıyla bilirkişiden faydalanılır.

(2) Ön incelemeyi yürüten, bu maksatla önce mevcut dosyalardan, aynı türden belge, yazı, mühür veya imzayı havi evrakın bulunup, bulunmadığını tespit eder. Bulunması halinde, araştırmaya konu evrakla birlikte karşılaştırılmanın yapılması maksadıyla bilirkişiye gönderir.

(3) Şayet, evraktaki yazının failinin tespiti gerekiyor ise ilgisi görülenlere evrakta mevcut kelimelerin de yer aldığı yazılar yazdırılarak imzalattırılır (Örnek no 26). Araştırılan yazı daktilo veya bilgisayar ile yazılmış ise kullanılma ihtimali olan daktilolarla, bilgisayarlara benzeri yazılar yazdırılır.

(4) Bütün bu belgelerin asılları, araştırmaya konu evrak asılları ile birlikte karşılaştırmanın yapılması maksadıyla ilgisine göre en yakın Polis Kriminoloji Laboratuarlarına veya Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğüne gönderilir (Örnek no 27).

Keşif

MADDE 28- (1) Ön incelemeyle görevlendirilenler gerektiğinde suç delillerinin yok edilmesini, değiştirilmesini engellemek veya fiilin nasıl gerçekleştiğini tespit etmek için keşif yapabilirler. Keşif esnasında yeminli zabıt kâtibi bulundurulur. Ayrıca önceden haber verilerek hakkında ön inceleme yapılanla varsa avukatı da hazır bulunabilir.

(2) Ön incelemenin her aşamasında yapılabilecek olan keşif sonucunda düzenlenecek tutanakta; mevcut olan hal ve durumla, olayın özelliğine göre bulunması gerekip de bulunmayan hususlara yer verilir.

Arama ve elkoyma

MADDE 29- (1) Ön inceleme ile görevlendirilenler, ön incelemeye konu olayda ispat vasıtası olabilecek her türlü resmi belge ve eşyayı, resmi daire sınırları içinde olmak kaydıyla muhafaza altına alabilirler.

(2) Resmi dairede bulunmakla birlikte söz konusu evrakın kapsamının açıklanması memleketin selametine zarar vereceği o dairenin en büyük amiri tarafından beyan edilirse bunların gösterilmesi ve teslimi istenmez. Şu kadar ki bu açıklama yeterli görülmez ise Bakanlık kanalıyla o dairenin bağlı olduğu Bakanlıktan izin istenebilir.

(3) İspat vasıtası olabilecek her türlü belge veya eşyanın, hakkında ön inceleme yapılanın, üstünde, şahsi çantası veya bilgisayarında, konutunda veya sair mahallerde bulunduğuna dair kuvvetli şüphe var ise ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla (Örnek no 28) yetkili mahkemeden karar almak kaydıyla belirtilen yerlerde arama yapılarak, bunlara da elkonulabilir.

(4) Hakkında ön inceleme yapılan ile tanıklıktan çekinmeye hakkı bulunan kimseler arasında teati olunan mektuplar, bu kimselerin yanında ise elkonulamaz.

Hakim kararının alınması

MADDE 30- (1) Elkoyma ve arama kararının alınması gerektiğinde,

a)Müsteşarlar ve valiler için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Başsavcı vekili kanalıyla Yargıtay’ın ilgili Ceza Dairesine,

b)Kaymakamlar hakkında İl Cumhuriyet Başsavcısı veya Başsavcı vekili kanalıyla İl Asliye Ceza Mahkemesine,

c)Bunlar dışında kalanlar hakkında genel hükümlere göre yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla Sulh Ceza Hakimliğine

başvurulur.

Aramanın zamanı

MADDE 31- (1) Konut, işyeri gibi kapalı yerlerde arama gündüz vakti yapılır. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan haller ile suçüstü halinde ve yakalanmış veya gözaltına alınmış olup firar eden kişinin tekrar yakalanması amacıyla kapalı yerlerde de gece vakti arama yapılabilir.

(2) Gündüz başlayan aramaya gece vakti de devam edilir. Arama yarıda bırakılamaz. Gündüz vaktinden kasıt, güneşin doğmasından bir saat önce başlayıp, güneşin batmasından bir saat sonra biten zaman dilimidir.

Aramanın yapılması

MADDE 32- (1) Ön inceleme ile görevlendirilen aramayı bizzat yapabileceği gibi kendisi hazır bulunarak zabıta marifetiyle de yaptırabilir. Bunun için mahalli karakolla temasa geçilerek gerekli elemanın hazır bulundurulması istenir. Görevlendirilen emniyet mensuplarına arama süresince ön incelemeyi yapanın emri altında oldukları ve sadece güvenlikten mesul bulundukları hatırlatılır.

(2) Aramada yeminli zabıt katibi hazır bulundurulur.

(3) Arama işlemine tabi yerlerin sahibi veya eşyanın zilyedi aramada hazır bulunabilir. Kendileri bulunamaz ise temsilcileri veya mümeyyiz hısımlarından biri yahut kendisiyle birlikte oturan bir kimse veya komşusu bulundurulur.

(4) Aramanın hitamında, kendiliğinden tevdi edilen veya zaptolunan eşyanın tam bir listesi yapılır ve karışmasını veya değişmesini önlemek için bu eşya resmi mühürle mühürlenir veya bir işaret konulur. Liste muhteviyatı evrak ve eşyalar, sağlam ve güvenli bir kaba veya torbaya konularak mühürlenir ve liste arama sonucunda düzenlenip aramada hazır bulunanların imzaladığı tutanağa ek yapılır (Örnek no 29).

(5) Aramaya tabi kimsenin kağıtlarını inceleme yetkisi hakime ait olduğundan bu nevi kağıtlar listeye dahil edilmekle birlikte mümkünse zilyedin huzurunda ayrı bir zarfa konularak resmi mühürle ve varsa zilyedin de mührüyle mühürlenerek hakime gönderilir.

(6) Ancak, elkoyma ve arama kararı alınırken bu kabil kağıtlarının tetkikine de izin verilmesinin talep edilmesine istinaden hakimce izin verilmiş veya böyle bir hakim izni olmamakla beraber arama sonucunda düzenlenen tutanağa, zilyedin kendiliğinden rıza gösterdiği kayıtlanmış ise ön inceleme ile görevlendirilenler de kağıtları inceleyebilirler (Örnek no 29).

(7) Bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerde arama, kopyalama ve el koyma işlemi sırasında sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılmalı, istenmesi halinde bu yedekten bir kopya çıkarılarak nezdinde arama yapılana verilmeli ve bu husus tutanağa kayıtlanmalıdır. CMK’nın 134 üncü maddesinin bu amir hükmü uyarınca yapılacak yedekleme işleminin bilgisayarların da listede belirtilip mühürlenerek daireye getirilip, burada şüphelinin veya getireceği teknik elemanın önünde yapılması da mümkündür.

(8) Arama esnasında ön incelemeye konu olayla veya 4483 sayılı Kanun kapsamında bir suçla ilgisi bulunmamakla birlikte bir başka suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek olan eşya, kağıt ve belgeler bulunur ise bunlar da geçici olarak zapt edilerek keyfiyet yetkili Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir.

Hakkında ön inceleme yapılanı ifadeye çağırma

MADDE 33- (1) Hakkında ön inceleme yapılan memur ve diğer kamu görevlilerinin yazılı davetiye ile çağrılması esas olmakla birlikte sözlü olarak da çağrılabilirler. Davetiye düzenlenmiş ise ön incelemeyle görevlendirilenler tarafından tebliğ edilir.

(2) Davetiyelerde çağrılma nedeni ile gelmediği takdirde zorla getirileceğinin belirtilmesi gerekir (Örnek no 30).

(3) Hakkında ön inceleme yapılan, davetiyede belirtilen gün, yer ve saatte hazır bulunmaz ise zorla getirilmesini temin için yeniden belirlenen gün ve saati gösterir ihzar müzekkeresi düzenlenir (Örnek no 31). Bu müzekkere, imzalı davetiye sureti ile birlikte üst yazıya eklenerek Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir (Örnek no 32).

(4) Hakkında ön inceleme yapılan askerlik görevini yapmakta ise davetiye tebliği ve ihzaren getirilme işlemleri, bağlı olduğu askeri makamlar aracılığı ile yerine getirilir. Şayet tutuklu veya hükümlü ise ifadeleri, ceza evinden sorumlu Cumhuriyet Savcılığından alınacak izinle bulundukları yerde alınır.

Hakkında ön inceleme yapılanın ifadesinin alınması

MADDE 34- (1) Hakkında ön inceleme yapılanın ifadesi alınırken aşağıdaki hususlara uyulur.

Önce adı, soyadı, ana-baba adı, doğum tarihi ve yeri, medeni hali, mesleği, iş ve ikamet adresi sorularak kimliği tespit edilir. Kişi, kimlik bilgilerine dair soruları doğru cevaplamak zorundadır. (Bunun için kimlik bilgilerini gösterir muteber bir vesikanın fotokopisi alınır.)

Sonra kendisine yüklenen suç anlatılır ve bu konuda açıklamada bulunup, bulunmamasının kanuni hakkı olduğu bildirilir. Ayrıca dilerse avukat bulundurabileceği, buna imkanı yoksa baro tarafından tayin edilecek bir avukat isteyebileceği söylenir. Ancak isnat edilen suç hakkında açıklamada bulunmak istemez ise zorlanamaz.

İfade alınırken kendi lehine olan delilleri söylemesine engel olunmaz, bilakis yeterli imkan ve zaman verilir.

Ayrıca, ön incelemeye konu olayın aydınlatılması için sorular sorulabilir, keza beyanları ile eldeki belge ve bilgiler arasında çelişki var ise bunun izahatı istenir.

İfade sahibinin beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz. Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez.

İfade tutanağı

MADDE 35- (1) İfade alma işleminde yapılanlar ve açıklamalar düzenlenen bir tutanağa kaydedilir ve bitiminde okunarak, hazır bulunanlarca imzalanır(Örnek no33).

(2) Bu tutanakta;

İfade verme işlemimin yapıldığı yer ve tarih,

İfade verenin açık kimliği,

İfade alma işleminde yukarıda belirtilen işlemlerin yerine getirilip, getirilmediği yerine getirilmemiş ise sebepleri,

İfade verenin açıklamaları ile sorulan sorular ve alınan cevaplar,

İfade verenin varsa son olarak söylemek istedikleri,

Tutanak içeriğinin ifade veren ve varsa avukatı tarafından okunup, imzalandığı, imzadan imtina edilmişse bunun nedenleri,

yer alır.

Yazılı ifade alma

MADDE 36- (1) Hakkında ön inceleme yapılanların ifadeleri, inceleme mahallinde vicahen alınarak tutanağa bağlanmalıdır.

(2) Ancak, zorunluluk gösteren durumlarda ifadelerin yazılı olarak verilmesi istenebilir. Bu halde 4483 sayılı Kanun ile getirilen süre sınırlaması dikkate alınarak makul bir süre verilir.

Yüzleştirme

MADDE 37- (1) Ön inceleme safhasında, hakkında ön inceleme yapılanlar, tanıklarla yüzleştirilmez. Ancak, gecikmesinde sakınca bulunan veya kimliğin belirlenmesine ilişkin hallerde yüzleştirme yapılabilir (Örnek no 34).

Görevden uzaklaştırma

MADDE 38- (1) Maliye Bakanı, atamaya yetkili amirler, Maliye Müfettişleri ve Valiler ile ilçe idare şube başkanları için valinin onayını almak kaydıyla Kaymakamlar, görevi başında kalmasında sakınca gördükleri hakkında ön inceleme yürütmeye yetkili oldukları her düzeydeki Bakanlık memurunu ve diğer kamu görevlisini, ön incelemenin her aşamasında 657 sayılı Kanunun 137 nci maddesi uyarınca doğrudan görevlerinden uzaklaştırabilirler. Bu karar, görevden uzaklaştırılana (Örnek no 35), birinci derecedeki amiri ile atamaya yetkili amirine (Örnek no 36) ve memurun maaşının ödendiği saymanlığa (Örnek no 37) bildirilir.

(2) Ön incelemeyle görevlendirilen diğer personel, hakkında ön incelemeye yürüttükleri memur ve diğer kamu görevlileri hakkında görevden uzaklaştırılması kararının alınmasını, bu görevlilerin bağlı oldukları mercilere yazılı başvuruyla teklif edebilirler (Örnek no 38).

(3) Ön inceleme sonucunda soruşturma izninin verilmemesi kararlaştırılır ise görevden uzaklaştırılan memur yetkili amirce derhal göreve iade edilir.

Ek süre talebi

MADDE 39- (1) Ön inceleme sürdürülürken 30 günlük sürenin yetmeyeceği anlaşılır ise ön inceleme ile görevlendirilenler, kendilerini görevlendiren yetkili merciden bu sürenin bitimine en çok 7 gün kala en seri haberleşme yoluyla 15 günü geçmeyecek ek süre talebinde bulunabilirler.

(2) Bu talebe 2 gün içinde cevap verilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ön İnceleme Raporu, Muhtevası ve Tevdii

Ön inceleme raporu

MADDE 40- (1) Ön incelemeyle görevlendirilenler, yürüttükleri ön incelemenin özünü ve görüşlerini içeren bir ön inceleme raporu düzenlerler.

(2) Birden fazla kişi tarafından yapılan ön incelemelerde farklı görüşler var ise raporda gerekçeleriyle ayrı, ayrı yer alır.

(3) Ön incelemeye konu fiil aynı zamanda disiplin cezası verilmesini veya tazmini gerektirir nitelikte ise ayrı bir rapor düzenlenir. Ancak, ön inceleme raporuna bağlanan konu, disiplin cezasını gerektiren konudan ayırt edilemeyecek nitelikte ise ön inceleme raporunun bir nüshası, gerekli idari işlemlerin uygulanması için disiplin cezası vermeye yetkili amire gönderilir.

Ön inceleme raporunun muhtevası

MADDE 41- (1) Ön inceleme raporları aşağıda gösterilen bölümlere uygun olarak toplam dört nüsha düzenlenir.

GİRİŞ : Bu bölümde yetkili merciin ön inceleme iznine ilişkin onayı ile görevlendirme yazısının tarih ve sayısı, bu izne mesnet teşkil eden ihbar, şikayet, savcılık talebi veya teftişte tespit edilmesi gibi hususlar yer alır.

KONU : Bu bölümde, varsa muhbir veya müştekinin kimlik ve adresleri belirtilerek ihbar veya şikayetlerine, Cumhuriyet Başsavcılığından gelen talepte belirtilen iddialara veya teftiş ve denetimlerde tespit edilen hususlara ayrıntılı olarak yer verilir.

Ayrıca bu fiillerin yetkili mercilerce öğrenilme tarihleri, fiillerin işlendiği yer ve tarih, fiili işlediği iddia olunanların açık kimlikleri ile fiilin işlendiği tarihteki görev unvanları belirtilir.

YAPILAN İNCELEME : Bu bölümde incelenen konular sırasıyla ele alınarak; muhbir, müşteki, tanık ve hakkında ön inceleme yapılanın ifadeleri, konuyla ilgili bilgi ve belgeler, varsa bilirkişi raporu, elkoyma ve arama sonuçları, keşif tutanağı gibi ispat vasıtaları silsile içinde belirtilerek fiilin ne zaman, nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirildiği ortaya konulur. Bu amaçla gerektiğinde Raporda alt bölümler açılır.

DEĞERLENDİRME : Bu bölümde, III. Bölümde yapılan inceleme sonucunda belirlenen fiillerin ve faillerin durumu, ilgili mevzuat hükümleri ile Türk Ceza Kanunu yönünden suçun unsurları da dikkate alınmak suretiyle suçun işlenip, işlenmediğine dair tahlil ve değerlendirmede bulunulur.

SONUÇ : Bu bölümde, değerlendirme bölümünde yapılan tahlil neticesinde oluşan görüş ve kanaat, soruşturma izni vermeye yetkili merciin gerekçeli kararına dayanak teşkil edecek nitelikte ve açıklıkta yazılmak, fiiller ve failleri ayrı, ayrı gösterilmek, fiilin aykırılık teşkil ettiği mevzuat ile bunun cezai yaptırımı belirtilmek, zamanaşımı, af veya ölüm gibi hallerin varlığında bu durumlar da ayrıca ifade edilmek suretiyle “Soruşturma izni verilmesi / verilmemesi uygun olacaktır.” cümlesiyle tamamlanır.

(2) “Soruşturma izni verilmesi uygun olacaktır” görüş ve kanaatine varılmış ise fiilin Türk Ceza Kanununun hangi maddesine göre suç teşkil ettiği belirtilir.

(3) Ayrıca, raporun muhtevasında yer verilen belgelerin aslı veya tasdikli örnekleri dizi pusulasına bağlanarak rapora eklenir.

Ön inceleme raporunun tevdii ve süresi

MADDE 42- (1) Ön inceleme raporu, yetkili mercilerce verilen ön inceleme onay tarihinden başlayan 30 günün (ek süre alınmışsa bu sürenin de ilavesiyle oluşan sürenin) bitimine en geç 5 gün kala aşağıda belirtilen şekilde sunulur.

(2) Ön incelemeyle görevlendirilenler Bakanlık ve bağlı kuruluş merkez memurları hakkında düzenlenen ön inceleme raporlarının aslı ve iki nüshasını soruşturma iznini verecek makama iletmekle görevli Personel Genel Müdürlüğüne/bağlı kuruluşlarda personel işlemleriyle görevli birime gönderilmek üzere bağlı oldukları birime sunarlar.

(3) Bakanlık Makamınca yapılan görevlendirmeye istinaden il ve ilçede görevli personel hakkında yapılan ön inceleme sonucunda düzenlenen raporların aslı ve iki nüshası da soruşturma iznini vermeye yetkili mercilere iletilmek üzere Personel Genel Müdürlüğüne/bağlı kuruluşlarda personel işlemleriyle görevli birime bağlı oldukları birim kanalıyla gönderilir.

(4) Vali ve kaymakamlarca ön inceleme yapmakla görevlendirilenler raporlarının tamamını yetkili mercie sunulmak üzere bağlı oldukları birime verirler.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Soruşturma İzni Kararı ve Kararların Tebliği

Soruşturma izni vermeye yetkili merciler

MADDE 43- (1) Soruşturma izni verme yetkisi;

İlçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakama,

İlde ve merkez ilçede görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında valiye,

Büyük şehir belediye sınırları içinde ayrıca ilçe teşkilatı bulunan il merkezlerindeki birimlerde (malmüdürlükleri hariç) görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında valiye,

Bölge düzeyinde teşkilatlanan kurum ve kuruluşlarda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında görev yaptıkları ilin valisine,

Bağlı kuruluşların merkez teşkilatında ortak kararla atananların dışında kalan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında o kuruluşun en üst idari amirine,

Bakanlık merkez teşkilatında ortak kararla atananların dışında kalan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Müsteşara,

Bakanlık ve bağlı kuruluşların merkez teşkilatında ortak kararla atananlar hakkında Bakana,

aittir.

(2) Yokluklarında bu yetki vekillerince bizzat kullanılır.

(3) Vekaleten, tedviren veya geçici görevlendirilen memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verme yetkisi, asillerin tabi olduğu mercie aittir.

(4) Yetkili merciin saptanmasında memur veya diğer kamu görevlisinin suç tarihindeki görevi esas alınır.

Yetkili merciin kararı

MADDE 44- (1) Bakanlık merkez memurları ve bağlı kuruluşların ortak kararla atanmış memurları ile ilgili ön inceleme raporları, Personel Genel Müdürlüğüne, bağlı kuruluşların ortak kararla atananlar dışında kalan memurları ile ilgili ön inceleme raporları ise personel işlemleri ile ilgili birimine intikal edince üç gün içinde soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi hususunu gerekçeleriyle gösteren karar metni 39 nolu örneğe uygun olarak hazırlanarak, raporla birlikte soruşturma iznini vermeye yetkili mercie sunulur.

(2) Yetkili merci, ön inceleme raporunu inceleyerek Kanunun 7 nci maddesinde belirtilen süreyi aşmayacak bir sürede karar metnini imzalayarak “soruşturma izni verilmesi” veya “soruşturma izni verilmemesi” konusunda kararını verir.

(3) Vali ve kaymakamlar, soruşturma izni vermeye yetkili oldukları görevlilerle ilgili doğrudan gelen veya belirledikleri usullerle ilgili birimlerce kendilerine getirilen raporlar hakkında “soruşturma izni verilmesi” veya “soruşturma izni verilmemesi” yönünde kararını gerekçeli olarak verir.

Kararların tebliği

MADDE 45- (1) Yetkili merciin verdiği karar, Bakanlık merkezinde Personel Genel Müdürlüğünce, bağlı kuruluşların merkezinde personel işlemleri ile görevli birimce, il ve ilçelerde ise yetkili merciin görevlendirdiği birim tarafından yetkili Cumhuriyet Başsavcılığına, hakkında karar verilen memur veya diğer kamu görevlisine ve varsa şikayetçiye tebliğ tarihi belirlenerek bildirilir. Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen karara, ön inceleme raporunun bir nüshası eklenir.

(2) Verilen kararların birer örneği ayrıca, ilgilinin özlük dosyasına konulmak ve gerekli takipler yapılmak üzere dairesi amirine de gönderilir.

Karara itiraz ve süresi

MADDE 46- (1) Soruşturma izni verilmesine ilişkin karara karşı hakkında ön inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisi, soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı ise ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı veya şikayetçi, kararın tebliğinden itibaren on gün içinde itiraz edebilirler.

(2) İtiraz merci, Bakanın verdiği kararlara karşı Danıştay, diğer yetkili mercilerin verdiği kararlara karşı ise ilgili Bölge İdare Mahkemesidir.

(3) Bu mercilerce öncelikle incelenerek en geç üç ay içinde verilecek kararlar kesindir.

Kesinleşen kararlar üzerine yapılacak işlem

MADDE 47- (1) Soruşturma izninin itiraz edilmeden veya itirazın reddi sonunda kesinleşmesi ya da soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı yapılan itirazın kabulü üzerine dosya derhal yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığına; merkez teşkilatında görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri için Personel Genel Müdürlüğünce/bağlı kuruluşların merkezinde personel işlemleri ile görevli birimce, il ve ilçe teşkilatına mensup memurlar ve diğer kamu görevlileri için ise Vali ve Kaymakamlıkların görevlendirdikleri birimce gönderilir.

(2) Soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararın kesinleşmesi veya soruşturma izni verilmesine dair karara karşı yapılan itirazın idari yargı merciince kabulü üzerine dosya, hakkında ön inceleme yapılan memur ve diğer kamu görevlisinin özlük işlemlerinin yürütüldüğü dairesince saklanır ve kararın bir örneği ilgilisine verilir.

Geçici Madde 1- (1) Bu Yönergenin yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenmekle birlikte yürürlüğe girdikten sonra öğrenilen fiiller bu Yönergedeki usul ve esaslara göre işleme tabi tutulur. Ancak halen 4483 sayılı Kanun hükümlerine göre ön incelemesi sürmekte olan işlemler kendi usul ve esaslarına göre tamamlanır.

Yürürlük

MADDE 48- (1) Bu Yönerge Maliye Bakanının Onayı ile yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 49- Bu Yönerge düzenlemelerini Maliye Bakanı yürütür.

YYönerge metni ve tutanaklara ulaşmak için tıklayınız……

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.